Anavatan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, KKTC ziyaretinde, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile birlikte düzenlediği basın toplantısında da çok önemli mesajlar verdi. Çavuşoğlu’nun basın toplantısında söyledikleri aynen şöyle;

Müzakere sürecinin son bölümü olan İsviçre’nin Crans Montana kasabasında yer alan görüşmelerde esneklik gösteren taraf her zaman Kıbrıs Türk tarafı ve Türkiye oldu. Bu süreçte, adada ve İsviçre’nin Mont Pelerin kasabasında yapılan görüşmelerde Kıbrıs Rum tarafının yaklaşım sağlanan konularda dahi geri adım attığını gördük.

“RUM TARAFI PAYLAŞMAYA HAZIR DEĞİL”

Bu, Kıbrıs Rum tarafının hiç bir şeyi Kıbrıs Türk tarafı ile paylaşmaya hazır olmadığını gösterdi. Sayın Anastasiadis ikili görüşmelerimizde zaten bunu itiraf etti. New York’taki görüşmemizde başka seçenekler üzerinde de duruldu.

“NEYİ MÜZAKERE EDECEĞİZ”

Her gün farklı bir şeyler söyleyerek zaman kazanmak akılcı değil. Neyi müzakere edeceğiz, ne için müzakere edeceğiz, parametreler nedir, ne kadar zaman müzakere edeceğiz? Neyin müzakere edileceği konusunda Kıbrıs Rum tarafı ile hem fikir olunması gerekir. Bu zaman kaybedilmemesi ve halklara önce umut vermek daha sonra da hayal kırıklığına uğratmamak açısından önemlidir.

“HİÇBİR SEÇENEĞİ DIŞLAMIYORUZ”

Türk tarafı siyasi eşitliğe dayalı, adil ve kalıcı bir çözüm istiyor. Bu tutumu herkesle paylaşmaya devam edeceğiz. Hiçbir seçeneği dışlamıyoruz, hiçbir tanesini de empoze etmiyoruz. Kimse de diğer seçenekleri dışlamasın, tüm seçenekleri ortaya koyalım ve değerlendirelim. Bir ışık varsa müzakerelere başlayalım. .

“DOĞAL GAZDA ORTAK BİR ÇÖZÜM BULUNMALI”

Kıbrıslı Türklerin de ada etrafında keşfedilen doğal gazda hakkı var. Bu hakkın eşitçe paylaşımının garanti altına alınması gerekir. Tek taraflı sondajlar yerine, ortak bir çözüm bulunulması gerekir.
Kıbrıs Rum tarafı bunun Kıbrıs Türk tarafını tanıma anlamına geleceğini ileri sürüyor. Bu yanlış bir iddiadır. Bugün Tayvan ve başka modellerdeki ülkelerde ticari işbirliği yapılıyor, anlaşmalar yapılıyor, bunlar bahse konu ülkelerin tanınması anlamına gelmiyor.

“ŞİRKETLER KULLANILABİLİR…”

İki tarafın da hakkı var diyorsak başka formüller bulunabilir. Avrupa Birliği’nden de istediğimiz buydu. Şirketler üzerinden olabilir, başka bir yöntemle olabilir. Kıbrıs Rum Yönetimi sattıktan sonra paylaşma niyetinde, bu Kıbrıslı Türklerin haklarının niye şimdi garanti altına alınmasına yanaşmadığı sorusunu gündeme getiriyor. Bunlar samimiyetsiz yaklaşımların sonucudur.

“SONDAJ BAŞLAYACAK”

Kıbrıs Rum tarafının bu tutumunu sürdürmesi halinde, Türkiye de KKTC’nin Türkiye’ye doğal gaz arama için ruhsat verdiği bölgelerde, sadece sismik araştırma değil sondaj da yapacak. Türkiye’nin iki platformundan biri Alanya bölgesinde bulunuyor, diğeri de Şubat ayında gelecek ve bu platformları Güneye kaydıracağız ve sondaja başlayacağız. YARIN: ORTAK YAYINDA YAPILAN AÇIKLAMALAR