Rum-yunan ikilisi ile emperyalist güçlerin en büyük hedefi, Türkiye’nin garantörlüğünü kaldırmak ve Türk askerini Kıbrıs’tan uzaklaştırmak.
Ve, bu hedef uzun yıllardan beri gündemde.
Peki, Türkiye’nin garantörlüğü kalkar ve Türk askeri Kıbrıs’tan çekilirse ne olur?
Her şeyden önce KKTC biter.
Peki, KKTC biterse ne olur?
Doğu Akdeniz’de Türk egemenliği sona erer, Türkiye’nin dört bir yandan kuşatılması tamamlanır.
Bunları zaten biliyoruz. Ama bir diğer büyük sonuç da ortaya çıkar;
Doğu Akdeniz’de Türk egemenliği sona erdiğinde, Türkiye’nin bu bölgede bulunan enerji kaynakları üzerinde söz hakkı kalmaz.
Peki, Doğu Akdeniz’deki enerji kaynaklarının durumu ne?
Doğu Akdeniz’de yaklaşık 10 trilyon Dolarlık petrol ve doğal gaz rezervi var. Bu rezervlere sahip çıkacak olanlar da bölgede tam bir hakimiyet kurar. Bu hakimiyet de Avrupa’ya kadar uzanır.
İşte, bu nedenlerle Türkiye, Doğu Akdeniz’den uzaklaştırılmak isteniyor.
***
Doğu Akdeniz’den, Türkiye’yi uzaklaştırmanın yolu ise Türkiye’nin garantörlüğünü kaldırmaktan ve Türk askerini Kıbrıs’tan uzaklaştırmaktan geçer.
Annan planı ile bu başarılmayınca, şimdilerle Guterres Belgesi gündeme getirildi. Guterres Belgesi de Türkiye’nin garantörlüğünün kaldırılması ve Türk askerinin Kıbrıs’tan uzaklaştırılmasını içeriyor.
Ama, bunun Türkiye tarafından kabul edilmesi mümkün değil.
Bu gerçek bilindiği için de , başta ABD, AB, İngiltere, bazı NATO üyeleri ve diğer emperyalist güçler enerji konusunda Rum tarafını Türkiye’ye karşı kullanmaya başladı.
BM Güvenlik Konseyi’nin daimi üyeleri ile AB ülkeleri Güney Kıbrıs ile askeri anlaşmalar imzalayıp, ortak tatbikatlar yapıyor.
Bu arada Rum silahlanması da yoğunlaşarak devam ederken, Türkiye’ye karşı ABD ve Fransa’nın desteği ile İsrail-Yunanistan-Güney Kıbrıs-Mısır ittifakı oluşturuldu.
İngiltere’nin Güney Kıbrıs’ta 2 üssü bulunurken, Fransa’nın da bir donanma üssü var. ABD ise Güney Kıbrıs’ta deniz ve hava üssü kurmak için harekete geçti. Rus donanmasına ait savaş gemileri ise Akdeniz’e inmiş durumda.
İşte, bütün bu güçlerin ana hedefi; Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki enerji kaynakları üzerindeki hakimiyetine son vermek.
Ama, Türkiye bu konuda kararlı. “Doğu Akdeniz’deki egemenlik haklarından vazgeçmeyeceğini” sürekli olarak tekrarlıyor.
Ve savaş başlamış durumda.
FETÖ’nün Türk Deviz ve Hava Kuvvetleri’ne büyük darbe vurması, 15 Temmuz darbe kalkışması bu savaşın ilk adımıydı.
Şimdi ise Türkiye’ye karşı ekonomik savaş başlatılmış durumda. Ama, Türkiye yine direniyor ve tedbirlerini alıyor.
Ve, tüm bunları değerlendirdiğimizde, Doğu Akdeniz’de sıcak bir çatışma bekleniyor.
Bu nedenlerle dikkatli ve uyanık olmakta yarar var.
News
