AB ve emperyalist güçler Doğu Akdeniz’de petrol ve doğal gaz olduğunu daha önceden biliyorlardı. Annan Planı da bu nedenle hazırlandı ve dayatıldı.
Ve, bu Annan Planı’nın ana hedefi Doğu Akdeniz’de Türk egemenliğinin dayanak noktası olan KKTC’yi ortadan kaldırmak ve dolayısıyla da Türkiye ile Türk askerini Kıbrıs’tan uzaklaştırmaktı. Bu gerçekleştirildikten sonra da Doğu Akdeniz’deki petrol ve doğal gaz yataklarına el konulacaktı.
Şimdi dayatılmaya çalışılan Guterres çerçevesinin de amacı budur.
Ama ne var ki Rum tarafının Annan Planı’na “hayır” demesiyle bunlar gerçekleşemedi.
Bunun hemen sonrasında ise AB ve emperyalist güçlerin desteğiyle Rum Yönetimi, Doğu Akdeniz’deki petrol ve doğal gaz yataklarına tek başına sahip çıkma girişimlerine yoğunluk verdi.
Türk tarafı ise buna tepki gösterirken, AB ve emperyalist güçler “Doğu Akdeniz’de Rum Yönetimi’nin sondaj faaliyetlerinde bulunması egemenlik hakkıdır” derken, Türk tarafının sondaj faaliyetlerini engellemek için her yolu ve yöntemi kullandılar.
Daha sonra ise Rum Yönetimi’nin ABD, Yunanistan, Fransa, İsrail, Mısır başta olmak üzere diğer ülkelerle yaptığı anlaşmalar gündeme geldi.
Buradaki maç da yine aynıydı; Türkiye’yi Doğu Akdeniz’den uzaklaştırmak.
Türk tarafı da bunlara karşı gereken adımları attı. Önce Türkiye ile KKTC, daha sonra da Türkiye ile Libya arasında anlaşmalar imzalandı.
Ve, şimdi koronavirüs salgını devam ederken, emperyalist güçlerin destek verdiği Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri, Yunanistan, Güney Kıbrıs ve Fransa yeniden harekete geçti.
Dün yaptıkları ortak açıklamada, Türkiye’nin Akdeniz’deki petrol ve doğal gaz faaliyetlerinin Rum Yönetimi’nin sözde münhasır bölgesinde gerçekleştiğini savunarak, söz konusu arama çalışmalarının “uluslararası kanunlara aykırı olduğunu” öne sürdüler.
Bununla da yetinmeyip, Türkiye ile Libya arasında imzalanan deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasına dair mutabakat muhtırası ile güvenlik ve askeri iş birliği alanlarını kapsayan mutabakat muhtırası anlaşmalarının da “uluslararası hukuka aykırı olduğunu” ileri sürdüler.
Türkiye, KKTC ve Libya hükümeti de bu gerçek dışı iddialara anında yanıt verdiler. Bu üç ülkenin yaptığı açıklamalarda “haklarımızdan vazgeçmeyeceğiz” vurgusu yapıldı.
Ve öyle görünüyor ki, emperyalist güçlerin destek verdiği ve taşeron olarak kullandığı ülkeler Doğu Akdeniz’de yeni gerginlikler yaratma peşinde.
Hedefleri ide Doğu Akdeniz’deki petrol ve doğal gaz yataklarını ellerine geçirmek.
Ama bu kolay değil.
Çünkü Doğu Akdeniz’de çıkacak olan yangın kendilerini yakacak…
GÜNDEM
20 Kasım 2024SPOR
20 Kasım 2024GÜNDEM
20 Kasım 2024SPOR
20 Kasım 2024SPOR
20 Kasım 2024GÜNDEM
20 Kasım 2024GÜNDEM
20 Kasım 2024Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.