Ülkenin ekonomik durumu ortada ve her geçen günle daha da kötüye gidiyor. Çaresizlik içinde olan hükümet ise ne yapacağını bilmiyor.
Hükümetin aldığı tedbirler ise işe yaramıyor.
Bunun yanısıra, fırsatçılar ile vurgunculara gün doğdu. Denetim ve kontrol olmamasını fırsat bilenler, halkın kanını emiyor.
Halk ise tepkili ve öfkeli. Ve bu tepki ile öfke her gün daha da büyüyor. Buna paralel olarak da devlete ve hükümete güven kalmadı. Herkes kendi başının ve geçimin derdine düştü.
Toplumsal birlik ve dayanılmanın yerine ise “her koyun kendi bacağından asılı” ile “gemiyi kurtaran kaptan” algıları egemen oldu.
Küçük bir azınlık servetine servet katarken, halk bir dilim ekmeğe muhtaç olmaya başladı.
Ve, bu gidişat iyi değil.
Böyle giderse toplumsal patlamalar ve çatışmalar yaşanacak.
***
Ne yapacağını bilmeyen hükümet ise gereken tedbirleri alacağı yerde “herkes elini taşın altına koysun” diyerek halktan ve sendikalardan fedakarlık bekliyor.
Ama hükümetin bu tutumu yanlış.
Halktan ve sendikalardan fedakarlık yapmasını istemeden önce, hükümeti yönetenler fedakarlık yapmalı ve halk da bunu görmeli.
Örnek olarak göstermek gerekirse, fedakarlık ilk önce tepelerdekilerden başlamalı. Cumhurbaşkanlığı ile bakanlıkların örtülü ödenekleri kaldırılmalı. Siyasi partilere verilen devlet yardımları kaldırılmalı. Milletvekilleri ile üst düzey bürokratların maaşlarından kesintiye gidilmeli. Devletin gereksiz olan bütün harcamaları kısıtlanmalı. Resepsiyonlar, harcırahlar, izaz ikramlar iptal edilmeli. Makam araçları ile RHA’lar kullanılmamalı.
İşte, bunlar yapılırsa, halk ve sendikalar gereken fedakarlığı yapabilir.
Bunlar yapılmazsa ve halk ile sendikalar bunları görmezse, fedakarlığa kimse razı olmaz.
Zaten söylenen de bu;
“Fedakarlık önce tepedekilerden başlamalı.”
Ama, her nedense hükümet bunları yapmıyor. Bunlar yapılmadıkça da kaos, huzursuzluk, gerginlik her geçen günle daha da artıyor.
***
İçine sürüklendiğimiz bu kaos ortamında, devletin otoritesi de yok olurken, grev ve eylemler daha da yoğunlaşıyor.
Bu grev ve eylemlere karşı tepki koyanlar da var. “Grevler yasaklansın” diyenler var. Ama bu o kadar kolay değil. Çünkü, grevler yasaklanırsa sokak gösterileri ve çatışmalar başlar. Ülke çatışma ortamına sürüklenir.
Bu arada grev ve eylemleri de değerlendirmekte yarar var.
Pek çok sendika ve meslek örgütleri, çalışanların ve üreticilerin haklarını korumak için greve ve eyleme başvuruyor. Bu da en doğal hakları.
Ama, bu arada ekonomik krizi , Türkiye karşıtlığı yaratmak için kullanalar var. Halkın ekonomik sıkıntısı bunlar için önemli değil. Bunlar için önemli olan KKTC ile Türkiye’ye savaş açmak ve Rum’la birleşmek.
Bu nedenlerle dikkatli ve uyanık olmakta büyük yarar var.
Provokatörler ile provokasyonlara geçit verilmemeli.
GÜNDEM
07 Ekim 2024SPOR
07 Ekim 2024GÜNDEM
07 Ekim 2024SPOR
07 Ekim 2024SPOR
07 Ekim 2024GÜNDEM
07 Ekim 2024GÜNDEM
07 Ekim 2024Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.