DOLAR 32,3161 0.2%
EURO 35,1395 0.02%
ALTIN
BITCOIN %
Lefkoşa
°

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Aydın AKKURT;  Federasyon eşittir Rum  mezbahası

Aydın AKKURT; Federasyon eşittir Rum mezbahası

ABONE OL
20 Haziran 2019 09:05
Aydın AKKURT;  Federasyon eşittir Rum  mezbahası
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Karşılıklı geçişlerin başladığı günden bu yana, son dönemde KKTC’ye geçen Rumların sayısı, Güney’e geçen Türklerin sayısını geçti. Rumların KKTC’ye geçişlerinin ana nedeni ise KKTC’nin Güney’e göre daha ucuz olması. Rumlar, KKTC’ye geçtikten sonra marketlerden alış veriş yapıp, geriye dönüyor.
Ve sınır kapılarının açıldığı günlere dönelim. Bizdeki “birleşik Kıbrıs” destekçilerinin görüşüne göre “kapıların açılması işgale karşı” bir zaferdi. Rumlara göre ise “geriye dönüşün” başlangıcıydı.
Halbuki, sınır kapılarının açılması, pasaport veya kimlik gösterilerek karşılıklı geçişlerin yapılması iki devlet arasında olur. Ve, her sınır kapısı açıldığında da Kıbrıs’ta iki devlet gerçeği daha da pekişir.
Bu nedenle, Rumlar ise bizdeki “birleşik Kıbrıs” destekçilerinin söyledikleri, boş bir hayalden öteye gitmez.
Yaşananları hatırlamaya ve anlatmaya devam edelim.
Derinya kapısının açılmasından hemen sonra açıklama yapan sözde “Maraş Belediyesi Başkanı” kapalı Maraş’ın hemen Rumlara iade edilmesini istedi.
Tabii ki bizdeki “birleşik Kıbrıs” destekçiler de boş durmadı. AB fonlarından büyük paralar alan sivil toplum örgütleri de hemen açıklama yaptı;
“Rumlarla birleşmek için mücadeleye devam edeceğiz.”
Bu arada Güney Kıbrıs’ta yapılan Avrupa Parlamentosu seçimlerinde aday olan Şener Levent’in söylediklerini de unutmamak gerekir. Levent, aynen şunları söylemişti;
“ Avrupa Parlamentosu’na seçilirsem Maraş’ın Rumlara verilmesi için mücadele edeceğim.”
***

Sınır kapılarının açılışından bu yana da Rum silahlanması daha da yoğunlaşarak devam ediyor. Başta ABD olmak üzere emperyalist güçleri arkasına alan Rum tarafı, Doğu Akdeniz’deki gerginliği de tırmandırıyor.
“ Doğu Akdeniz’deki enerji kaynakları üzerindeki Kıbrıs Türklerinin haklarını çiğnetmeyiz” diyerek Rum tarafını uyaran Türkiye’ye karşı, Rum tarafı şunu söylüyor;
“Biz, Kıbrıs Türklerini de temsil ediyoruz, onların hakları için çalışıyoruz.”
Bakalım, bu işin sonu nereye varacak?
***
Rum liderliğinin yaptığı açıklamalar da Rum zihniyetini gözler önüne sererken, ileri sürdükleri görüş de şu;
“Siyasi eşitlik sayısal eşitlik değildir. Tabii ki çoğunlukta olan devlette daha fazla söz hakkına sahip olur.”
Ve, gerçek bir kere daha ortaya çıkmıştır; Rum tarafı, Kıbrıs Türklerine eşit olarak görmüyor. Onlara göre Kıbrıs Türkleri azınlıktır ve azınlıklara da dönüşümlü başkanlık ile siyasi eşitlik verilemez.
Dahası da var;
“Bulunacak olan çözüm şekli Türkiye’nin garantörlüğü ile müdahale hakkını ve Kıbrıs’ta Türk askeri varlığını içermemelidir.”
Peki, siyasi eşitliğin, dönüşümlü başkanlığın ve Türkiye’nin garantörlüğünün olmadığı çözüm şeklinin adı ne olur?
Olsa olsa bunun adı, “federasyon” denilen Rum mezbahası olur. Kıbrıs Türkleri de bu mezbahada boğazlanacak kuzular.
Bilmem anlatabildim mi?

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP
300x250r
300x250r

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.