Mediazet Reklam Ajansı Direktörü İzzet Kılıç’ı bu ülkede gazetecilik , reklamcılık ve haber siteleriyle uğraşan herkes tanır.
Kılıç, işinin gereği olarak ücret karşılığında bunlara hizmet verir.
Geçtiğimiz yıllarda bize de hizmet vermişti. Şimdilerde ise başımız her sıkıştığında hizmetine başvururuz.
Geçmişte bize hizmet verdiği günlerde çok çirkin saldırılara ve tehditlere maruz kalmıştı. Bazı kişiler “Aydın Akkurt’a hizmet vermeye devam edersen eşinin arabasının altına bomba koyacağız” diyerek tehditlerde bulunmuşlardı. Kendisini “İstanbul Cumhuriyet Savcısı” olarak tanıtan biri de her gün Kılıç’ı tehdit ediyordu.
Bana ve aileme yönelik olarak da sahte haber siteleri üzerinden çok çirkin saldırılar yapılıyordu.
Bu olaylarla ilgili olarak da polise pek çok şikayet yapılmıştı.
Her ne ise, o günler geride kaldı.
Biz NACAK gazetesi olarak KKTC’deki FETÖ yapılanması ile “Ahmet GAF” kumpasının üzerine yürüdüğümüzde ise, geçtiğimiz Cumartesi günü Çoşkun adında birisi Kılıç’ı telefonla arayarak tehdit etti. “Ben Yusuf’un adamıyım, neredesin, söyle gelip seni alacağız, Aydın Akkurt ne yaptığını biliyor, hesap vereceksiniz” dedi.
Bunun üzerine Kılıç beni aradı. “Abi beni tehdit ettiler, senin de ismini verdiler” dedi. Tehdit eden kişi telefon numarasını gizlememişti. Kılıç’tan o telefon numarasını istedim ve dönüp o numarayı aradım. Adının Coşkun olduğunu söyleyen kişi beni de tehdit etmeye kalkıştı, nerede olduğumu söyle, gelip seni de alacağız” dedi. Bulunduğum yeri söyledim ve beklemeye başladım. Ne gelen var ne de giden. Bunun üzerine bir kez daha aradım, “sizi bekliyorum” dedim. Yine ne gelen oldu ne de giden.
Bu arada biz de polise şikayette bulunduk.
Polis de, Coşkun adlı kişiyi bulup, ifadesini aldı.
***
Ben bu olayın ne olduğunu anlamaya çalışırken, Yeni Bakış gazetesi, fotoğraflarımızı koyup, güya benimle Kılıç’ın yazışmaları diye düzmece haberler yayınlamaya başladı.
Yine bir anlam veremedim.
31 Ocak günü ise Yeni Bakış gazetesi, sahte bir facebook hesabı yayınladı. Bu hesabın İZZET Kılıç’a ait olduğunu, İzzet Kılıç’ın “Ahmet Gaf” olduğunu ileri sürüp polise suç duyurusunda bulundular.
Polis de bu düzmece belgelere ve yalana dayalı suç duyurusuna aldanarak Kılıç’ın evinde arama yaptı.
Bilgisayarlarına ve telefonlarına el konuldu.
İşte bu noktada “bize karşı büyük bir operasyon yürütülüyor” dedim.
Her ne ise fazla uzatmayayım.
Polis, Kılıç’ın bilgisayarlarını ve telefonlarını inceledi.
Sonuçta ise Kılıç’ın “Ahmet Gaf” ile herhangi bir ilişkisi olmadığı ortaya çıktı.
Peki şimdi ne olacak?
Başsavcılık ve polisle de konuştum.
Elbette ki bu olayın peşini bırakmayacağız. Gelişmeleri de hep birlikte izleyeceğiz.