DOLAR 32,5957 0.34%
EURO 34,8244 0.2%
ALTIN 2.506,320,89
BITCOIN 20995682,98%
Lefkoşa
°

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Aydın AKKURT;   Görüşmeler ve Rum’un ana zihniyeti

Aydın AKKURT; Görüşmeler ve Rum’un ana zihniyeti

ABONE OL
25 Aralık 2018 10:30
Aydın AKKURT;   Görüşmeler ve Rum’un ana zihniyeti
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Kıbrıs sorunu ile ilgili görüşmeler 6 Haziran 1968 tarihinde başladı. Bunun üzerinden tam 50 yıl geçti, yani yarım asır.
Ve görüşmeler hala daha devam ediyor. İşte bunun nedenine özet olarak bakmakta yarar var.
6 Haziran 1968 tarihinde başlayan toplumlararası görüşmelerinin ilk iki safhası 20 Eylül 1971 tarihinde olumsuz olarak sona erdi. Bunun nedenleri ise Rum tarafının Kıbrıs Türklerine azınlık hakları önermesi ve Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası’nın Kıbrıs Türklerine tanıdığı veto haklarını kaldırmak istemesiydi.
Bunların dışında bir ana neden daha vardı ve o ana nedeni de, görüşmeler devam ederken Makarios’un 14 Mart 1971 tarihinde Yalusa köyünde yapmış olduğu konuşmaydı. Makarios Yalusa köyünde yaptığı konuşmada Rum zihniyetini ve hedefini gözler önüne sererken, şöyle diyordu;
“Kıbrıs Rum’dur ve tarihin başlangıcından beri Rum olarak kalmıştır. Kıbrıs’ı bölünmemiş bir Rum ülkesi olarak teslim aldık. Bölünmemiş bir Rum ülkesi olarak koruyacağız ve Yunanistan’a bölünmemiş olarak devredeceğiz.”
Rum uzlaşmazlığı sonucu toplumlararası görüşmeler uzun süre kesintiye uğrarken, 9 Haziran 1972 tarihinde Beşli Görüşmeler başladı. Bu görüşmelerde Kıbrıs Türk ve Rum temsilcilerinin yanısıra, BM temsilcisi ve Türkiye ile Yunanistan’dan da birer anayasa uzmanı yer aldı. Ama sonuç yine değişmedi. Beşli görüşmeler de Rum uzlaşmazlığı sonucu 9 Temmuz 1974 tarihinde sona erdi. Bunun hemen sonrasında da Kıbrıs’ı Yunanistan’a ilhak etmeyi hedefleyen 15 Temmuz 1974 darbesi gerçekleşti.
***
Şimdi de günümüzde yaşananlara bakalım.
Müzakerelere yeniden başlayabilmek için girişimler devam ederken, Rum tarafı şu açıklamaları yapıyor;
“Kıbrıs Türkleri azınlıktır, azınlıklara siyasi eşitlik, dönüşümlü başkanlık ve devlet yönetiminde yetki ile veto hakları verilemez.”
Bunun yanısıra Rum liderliği de yaptığı açıklamalarda “Kıbrıs’ın Elen adası olduğunu” ve bu adada Türklerin yeri olmadığını söylüyor.
Kıbrıs Rumları adına müzakereleri sürdüren Nikos Anastasiadis de çözüm şekli olarak federasyonu savunurken, iki ayrı devlet ve konfederasyon gibi çözüm şekillerine “ada bölünecek” diyerek karşı çıkıyor.
Peki neden?
Bunun nedeni, yukarıda verdiğim Makarios’un açıklamasında vardır.
Rum zihniyetine göre; Kıbrıs bir Elen adasıdır ve bir bütün olarak Elen adası olmaya devam edecektir.
Bunun dışındaki nedenler ise teferruattır.
Bu nedenle, Rum tarafı ile bir 50 yıl daha müzakere masasında oturup, Rum’un esiri olmaya gerek yok.
Türk tarafı , bir an önce yeni yol haritasını belirlemeli ve kendi yoluna devam etmeli…

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

300x250r
300x250r

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.