Müzakere süreci devam ederken, Rum Yönetimi Fransa, Almanya, İsrail, Mısır ve diğer ülkelerle askeri işbirliği anlaşmaları imzalamaya devam ediyor.
Peki, bizdeki işbirlikçi takımı bunlara ses çıkarıyor mu, “askeri faaliyetlere son verin” diyor mu?
Elbette ki hayır.
Rum Yönetimi, Fransa ile diğer ülkelere topraklarında ve denizlerinde askeri üsler verirken, bizdeki işbirlikçi takımı bunlara ses çıkarıyor mu, “yabancı ülkelere askeri üsler verilemez” diyor mu?
Elbette ki hayır.
Rum Yönetimi, pek çok ilke ile ortak askeri tatbikatlar düzenlerken, İsrail komandoları Trodos dağlarında kamp kurarken, bizdeki işbirlikçi takımı bunlara ses çıkarıyor mu, tepki gösteriyor mu?
Elbette ki hayır.
Yoğun bir şekilde silahlanma faaliyeti yürüten Rum Yönetimi, Fransa ile diğer ülkelerden saldırı amaçlı olarak en gelişmiş silah sistemleri ve İsrail’den de İHA’lar satın alırken, bizdeki işbirlikçi takımı bunlara ses çıkarıyor, “silah satın alma faaliyetleri durdurulsun” diyor mu?
Elbette ki hayır.
Ama, Türkiye ile KKTC kendi güvenliklerini sağlamak için harekete geçtiğinde, işbirlikçi takımı hemen ayağa kalkıyor.
Ve, devam edelim.
Doğu Akdeniz’de yaşanan gerginliğin her geçen gün daha da yoğunlaşması ve tehlikeli hale gelmesiyle Türkiye ve KKTC de harekete geçti.
KKTC Bakanlar Kurulu da bu doğrultuda aldığı bir kararla Geçitkale havalimanını Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığı’nın kullanımına tahsis etti. Türkiye’ye ait İHA ve SİHA’lar burayı kullanacak.
Vay sen misin bunu yapan?
Rum Yönetimi ile bizdeki işbirlikçileri hemen yağa kalktı.
Bakanlar Kurulu’nun aldığı bu kararı protesto edip, Rum ile birlikte dünyayı ayağa kaldırmaya çalışıyorlar.
Rum Yönetimi olarak sen pek çok ülke ile askeri işbirliği anlaşmaları imzalayacaksın, ortak askeri tatbikatlar yapacaksın, en gelişmiş silah sistemleri ile İHA’lar satın alacaksın, deniz ve hava limanlarını diğer ülkelerin kullanımına vereceksin, ama KKTC Bakanlar Kurulu böyle bir karar aldığında dünyayı ayağa kaldırmak için bağıracaksın.
Bizdeki işbirlikçi takımı da Rum Yönetimi’ne destek verecek.
Ne yani, Doğu Akdeniz’de ger geçen gün tırmanan gerginlik ve savaş tehlikesini karışında Türkiye ile KKTC oturup, beklesin mi? Kendi güvenliklerini sağlamak için tedbir almasınlar mı?
Elbette ki her türlü tedbir alınacak.
İşte, şimdi bunun gerekleri yerine getiriliyor.
Rum Yönetimi ile işbirlikçileri istedikleri kadar bağırsınlar.
Gereği ne ise yapıldı, bundan sonra da yapılacak…