Akkurt: Atlılar, Muratağa, Sandallar katliamına katılan Yunanlı subayın  adı bugüne kadar gizlenirken, katliama katılanlardan biri de Aynoroz  papazlarından Panyis Zindiliz idi. Türk kızlarına ve kadınlarına tecavüz edenlerin başında da bu keşiş vardı

 

Kıbrıs’ta 1974’de Rumların, Atlılar, Sandallar ve Muratağa  köylerinde  günlerce tecavüz ettikleri kadınları, Türk ordusunun yaklaştığını öğrenince, canlı şahit kalmaması için çocukları ile birlikte katlettiler.

Rum tarafında yayınlanan Politis gazetesi  20, Ağustos 2007 tarihli nüshasında  , adlarını açıklamadığı ancak ‘mahkemeye çağrılırlarsa ifade vermeye hazır’ olduklarını belirttiği iki Rum’un anlatımına dayanarak, 14 Ağustos 1974’te Sandallar, Atlılar ve Muratağa köylerinde insanlık adına utanç veren katliamın bilinmeyen yönlerini ifşa etmişti.

Olaylara tanıklık eden iki Rum, Türk köylerindeki katliamlara katılan bazı Rumların isimlerini de açıklarken, katillerden birinin  Aynoroz papazı , diğerinin  Limasol yakınlarında bir köyde yaşayan su tesisatçısı, üçüncüsü de  EOKA-B’nin üst düzey yetkililerinden birinin kuzeni olduğu belirtilmişti. İşte iki Rum tanığın, tüyler ürperten ifşaatı:
GECELER BOYUNCA TACİZ
“Türkler Kıbrıs’a girince EOKA-B üyesi 40 kadar kişi gidip savaşacakları yerde başka şeylerle uğraştı. Üç Türk köyündeki erkekleri toplayıp esir olarak Maraş’a gönderdiler. Bir okulda topladıkları kadınların ise evlerine dönmelerine izin verdiler. Ardından Türk köylerine giderek ilk başta hayvanları çalmaya başladılar. Bununla yetinmeyip evlere girdiler ve altınlarını çaldıkları kadınlara sarkıntılık ettiler. Sonrasında kadın kız demeden tecavüzlere başladılar. Köylerin kahvelerine giderek yaptıklarını marifetmiş gibi anlattılar. Karşı koyan kadınların şakağına tabancayı dayıyorlardı. Tecavüzler gecelerce sürdü.”

KADIN VE ÇOCUKLARI KATLETTİLER
İki Rum tanık kadın ve çocuk katliamını da şöyle anlattı:

“EOKA-B’cilerin esir kampına göndermedikleri tek Türk, onlara bilgi veren kahveciydi. Ancak onun kızına da sarkıntılık ettiler. Tepki gösterince Türk kahveciyi öldürdüler. 14 Ağustos şafak vakti Türklerin Maraş’a ilerledikleri haberi gelince  ne yapacaklarını bilmiyorlardı. İşledikleri cinayetleri örtbas etmeleri gerektiğine karar verdiler. Geride iz ve tanık kalmamalıydı. Korunmaları için Mağusa’ya götüreceklerini söyleyerek kadınları ve çocukları otobüslere bindirdiler. Otobüsleri tenha yerlerde durdurup indirdikleri kadın ve çocukları katlettiler.”