DOLAR 32,4504 -0.15%
EURO 34,8290 -0.66%
ALTIN 2.441,260,23
BITCOIN 2059422-0,63%
Lefkoşa
°

04:27

İMSAK'A KALAN SÜRE

Aydın AKKURT;  Koronavirüs ve EOKA

Aydın AKKURT; Koronavirüs ve EOKA

ABONE OL
02 Nisan 2020 09:36
Aydın AKKURT;  Koronavirüs ve EOKA
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Dün, Kıbrıs’ı silah ve şiddet yoluyla Yunanistan’la birleştirmeyi hedefleyen, Kıbrıs Türk halkını katliamdan geçiren, Kıbrıs’ı kan gölüne çeviren terör örgütü EOKA’nın kuruluş yıldönümü idi.
Güney Kıbrıs’taki , koronavirüs salgını nedeniyle, dün terör örgütü EOKA’nın kuruluş yıldönümü kitlesel şekilde kutlanamadı, Rum kiliselerinde ve okullarında etkinlikler düzenlenemedi.
Ama, Rum liderliği ile siyasi partileri açıklama yapmaktan geri durmadı.
Yapılan açıklamalarda da EOKA ile EOKA’cılara övgüler düzülürken, her yıl olduğu gibi yine “mücadele çağrıları” yapıldı.
Kime karşı?
Kıbrıs Türk halkı ile Türkiye’ye karşı.
Geçtiğimiz yıl da böyle olmuştu.
Rum Meclis Başkanı Şilluris, EOKA’cıların mezarları başında yaptığı konuşmada, Rum halkına mücadele çağrılarında bulunup, “EOKA’nın başlattığı milli mücadelemiz devam ediyor” derken,
Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis de şunları söylemişti;
“Kıbrıs Cumhuriyeti EOKA’cıların eseridir. Bu devlet çatısı altında yaşamayı onlara borçluyuz.”
Peki ya öyle mi, Anastasiadis söyledikleri doğru mu?
Elbette değil.
Buna da kısaca bir bakalım;
Rum-Yunan ikilisi BM kararları ile Enosis’i gerçekleştiremeyeceğini anladığında, bunu silah zoru ve terörle gerçekleştirmek için EOKA’yı kurdu.
Yunanistan EOKA’yı silahlandırırken, Rum Ortodoks Kilisesi de en büyük desteği verdi. Kiliselerin ambarları silah deposunu dönüştürüldü.
Örgütlenmesini ve silahlanmasını tamamlayan EOKA, 1 Nisan 1955 akşamı kuruluşunu bombalarla ve terör olaylarıyla duyurdu.
EOKA’nın yayınladığı ilk bildiride de şöyle deniliyordu;
“İlk önce İngilizleri Kıbrıs’tan kovacağız, daha sonra sıra Kıbrıs Türklerine gelecek. Türk ulusunun Kıbrıs’ta bir uzantısı olan Kıbrıs Türklerini yok edeceğiz. Hedefimiz Enosistir.“
EOKA’nın ikinci bildirisinde yer alanlar ise şöyle idi;
“Nasıl ki cennet ile cehennem , ateş ile su bir araya gelemezse, Kıbrıs Türkleri ile de bir araya gelemeyiz.”
Daha sonra, Enosisi gerçekleştirebilmek için, Kıbrıs Türklerine yönelik silahlı saldırılar başladı. Yüzlerce vatandaşımız EOKA kurşunlarıyla hayatını kaybederken, pek çok köyümüz yakılıp, yıkıldı.
Kıbrıs Türk halkının TMT öncülüğünde verdiği mücadeleyle Enosisin gerçekleşmeyi engellenirken, iki halkın eşit ortaklığında Kıbrıs Cumhuriyeti’ne ulaşıldı.
Yani, özetle belirtmek gerekirse Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kurulmasında TMT öncülüğünde verilen mücadelenin büyük payı vardır. EOKA’nın hedefi ise adanın Yunanistan ile birleşmesiydi.
Zürih ve Londra anlaşmalarını imzalayan ve Enosise ihanet etmekle suçlanan Makarios ise şöyle diyecekti;
“Ettiğim Enosis yemininden vazgeçmiş değilim. Kıbrıs Cumhuriyeti Enosis’e sıçrama tahtası olacaktır.”
Bu hedef doğrultusunda 1963 Kanlı Noel saldırıları başladı. EOKA, terör ve silah zoruyla Kıbrıs Türklerini Kıbrıs Cumhuriyeti’nden dışlarken, Kıbrıs Cumhuriyeti bir Rum devletine dönüştürüldü.
İşte, Anastasiadis’in söylediği de budur.
Ve, sonuçta görüyoruz ki, Rum zihniyetinde en küçük bir değişim bile yok. EOKA zihniyeti hala daha yaşıyor.
Peki böyle bir zihniyetle çözüme nasıl ulaşılacak, bu zihniyete sahip Rumlarla nasıl birlikte yaşanılacak?
Bilen varsa söylesin.

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

300x250r
300x250r

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.