DOLAR 32,3457 0.28%
EURO 35,1208 -0.07%
ALTIN 2.310,081,45
BITCOIN 22946583,71%
Lefkoşa
°

05:24

İMSAK'A KALAN SÜRE

Aydın Akkurt;  Nereye sürükleniyoruz?

Aydın Akkurt; Nereye sürükleniyoruz?

ABONE OL
01 Haziran 2018 13:46
Aydın Akkurt;  Nereye sürükleniyoruz?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Rum tarafının Kıbrıs konusuyla ilgili tutum ve zihniyetinde herhangi bir değişiklik yok. Bu tutum ve zihniyet dün ne ise, bugün de o.
Rum Yönetimi başkanı Nikos Anastasiadis de yaptığı son açıklamalarda bunu açık bir şekilde ortaya koyuyor;
Kıbrıs Türk halkını “azınlık” olarak nitelerken, siyasi eşitliği de kabul etmiyor.
Bunun yanısıra, “Türkiye’nin garantisi ile müdahale hakkının kaldırılmasını ,Türk askerinin Kıbrıs’tan çekilmesini ve güvenliği uluslararası bir gücün sağlamasını” istiyor.
Anastasiadis, bunun adını da “federasyon” koyuyor. Ama, Anastasiadis’in önerdiği “federasyon” değil. Önerdiği; Kıbrıs Türk halkını azınlık yapmak ve zaman içerisinde çoğunluk içerisinde eritip, yok etmek.
Anastasiadis’in son açıklamalarını değerlendiren Başbakan Tufan Erhürman ise, yaptığı açıklamada “Anastasiadis bizi hayal kırıklığına uğrattı” derken, Rum tarafına federasyon temelinde çözüm çağrısında bulunuyor.
Bunu da anlamak mümkün değil.
Ne yani, Rum tarafı hangi zaman Kıbrıs Türk halkını kendisine eşit olarak gördü ki, şimdi hayal kırıklığı yaratıyor?
Rum, geçmişte ne ise, şimdi de o.
Rum tarafına “federasyon temelinde çözüm” çağrısı yapmak da boşuna.
Rum, federasyonu sadece Türkiye’nin garantörlüğünü kaldırmak ve Türk askerini Kıbrıs’tan uzaklaştırmak için istiyor. Rum liderliği de bunu pek çok kez açıklamıştır.
Ve eğer bir gün Rum tarafı başarırsa, “federasyonun” ne olduğunu hep birlikte göreceğiz.
***
Bu arada, Anastasiadis ile Cumhurbaşkanı Mustafa akıncı arasında, Guterres çerçevesi konusunda tartışma sürüyor.
Akıncı, Guterres çerçevesini kabul edip, bunu “stratejik bir anlaşma çerçevesi olarak” Rum tarafına önerirken, Anastasiadis’in Guterres çerçevesini kabul etmediğini söylüyor.
Anastasiadis ise “ben Guterres çerçevesini kabul ettim” diyor. Ama, buna eklediği de şu; “Garantilerin ve müdahale haklarının kaldırılması ve Türk askerinin Kıbrıs’tan çekilmesini net bir şekilde ortaya koyalım” diyor.
İşte, bütün mesele de burada yatıyor.
Yaratılan tartışma ortamı ile laf kalabalığında, garantiler, müdahale hakları ve Türk askeri hedef alınıyor. Bunlar üzerinde daha büyük tartışma yaratılmak isteniyor.
Ekonomik-sosyal ve diğer sorunlar içerisinde boğulan halkımız ise bunun farkında değil. “Ne olursa olsun” noktasına getirilen halk, Kıbrıs konusuyla ilgilenemiyor. İşte, bir diğer esas mesele de bu.
***
Türkiye ve KKTC’de 24 Haziran’da yapılacak seçimlerden sonra, Kıbrıs konusuyla ilgili müzakere sürecininin yeniden başlayacağı ileri sürülüyor.
Zaten, bu yönde de kapalı kapılar ardında yoğun bir çalışma yürütülüyor.
Peki, bu çalışmaların ne olduğunu ve neleri içerdiğini bilen var mı?
Yok, çünkü siyasi partilerimiz seçim, halk ise geçim derdine düşmüş durumda.
Ama, istedikleri çözüm şeklini dayatmaya çalışanlar boş durmuyor. Beşinci kol faaliyetleri yoğunlaşarak devam ederken, algı operasyonları ile yer yol ve yöntem kullanılarak halk yönlendirilmek istenirken, siyasal ve sosyal yapımız da istenilen hedef doğrultusunda şekillendirilmeye çalışılıyor.
İşte, içinde bulunduğumuz durum bu.
Ve, bu duruma karşı da sadece seyirci durumundayız. Kıbrıs konusunda ne yeni bir yol, ne de yeni bir alternatif belirlendi.
Sadece, Guterres çerçevesinin peşine takılıp sürükleniyoruz…

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP
300x250r
300x250r

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.