DOLAR 32,2971 0.14%
EURO 34,8968 0.06%
ALTIN 2.436,200,17
BITCOIN 20272872,14%
Lefkoşa
°

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Aydın AKKURT;   Rum zihniyetinde değişen bir şey yok

Aydın AKKURT; Rum zihniyetinde değişen bir şey yok

ABONE OL
08 Kasım 2018 11:48
Aydın AKKURT;   Rum zihniyetinde değişen bir şey yok
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Müzakere sürecinin yeniden başlamasına yönelik girişimlerin başladığı günlerde Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis “gevşek federasyon” önerisini gündeme getirmiş ve yeni bir tartışma başlatmıştı.
Anastasiadis’in buradaki amacı ise Kıbrıs sorununun çözümü ile ilgili olarak gündeme gelen “yeni fikirleri” ve çözüm şekillerini engellemekti.
Gündeme gelen çözüm şekilleri arasında konfederasyon da vardır ve bu da Rum tarafının korkulu rüyasıdır.
“Federasyon gevşek olsun mu, olmasın mı” şeklinde tartışmalar devam ederken, Anastasiadis düzenlediği basın toplantısında, “gevşek federasyon başka, desantralize federasyon” başka diyerek yeni bir tartışma başlattı.
Tabii ki bunun bir önemi yok.
Çünkü Anastasiadis’in düzenlediği basın toplantısında açıkladığı hedefler ile beklentiler yine aynı. En küçük bir değişiklik bile yok.
Rum tarafının “kırmızı çizgileri” dün ne ise, bugün de o.
Ve, Anastasiadis’in basın toplantısında açıkladığı hedefler ve beklentiler şöyle;
“Garantiler ve müdahale hakları kalkmalı, Türk askeri çekilmeli, Türk tarafı büyük oranda toprak iade edilmeli, mümkün olduğunda çok fazla Rum göçmen geri dönmeli.”
Peki, bunlar yeni bir şey mi?
Elbette ki değil ve bunlar bize Rum zihniyetinin değişmediğini gösteriyor. Bu zihniyetle de çözüm olamaz.
Bu hedef ve beklentileri açıklayan Anastasiadis, Kıbrıs Türk tarafına veto hakkı verilemeyeceğini söylerken, Kıbrıs Türk tarafına “idari özerklik” verilmesini de önerdi.
Ve, tüm bunları birleştirdiğimizde ortaya şu çıkıyor;
Rum tarafı, Kıbrıs Türk tarafını kendisine eşit olarak görmüyor. Silah zoruyla ele geçirdiği Kıbrıs Cumhuriyeti’nin devamını ve bu cumhuriyette Kıbrıs Türk halkının azınlık olarak yer almasını istiyor.
Garantiler kaldırılıp, Türk askeri uzaklaştırıldıktan sonra ise, gerisi de çorap söküğü gibi gelecek.
***

Şimdi de garantilere kısaca bir bakalım.
Anastasiadis, düzenlediği basın toplantısında “ana hedeflerimizden biri garantileri kaldırmaktır” derken, gerekçe olarak da şunu söyledi;
“İngiltere garantörlük hakkından vazgeçmeye hazır olduğunu söyledi, bu da garantilerin kaldırılması konusundaki isteğimizin haklılığını ortaya koyuyor.”
Tabii ki bu da tam bir aldatmaca.
Çünkü, İngiltere için garantörlük önemli değil.
Peki neden?
Güney Kıbrıs’ın AB’ye katılım anlaşmasında İngiliz üsleri AB’nin dışında tutuldu. Yani, İngiliz üsleri İngiltere’nin toprağıdır ve İngiliz askeri varlığı da aynen devam edecektir.
Diğer garantör ülke olan Yunanistan’ın Kıbrıs’taki askeri varlığı da AB çatısı altında devam edecektir. Bu nedenle, Yunanistan’da “ garantörlük hakkımdan vazgeçebilirim” diyor.
Türkiye’ye ise “sen AB üyesi değilsin, AB üyesi olan bir ülkenin topraklarında asker bulunduramazsın” deniliyor.
En büyük argümanları ise şu;
“AB üyesi olmayan Türkiye, AB üyesi bir ülkenin garantörü olamaz.”
Ya işte böyle…
Kıbrıs’ta, Yunan’ın, İngiliz’in, ABD’nin, Fransa’nın, Rus’un ve diğerlerinin askeri varlığı olacak ama Türkiye’nin olmayacak.
Ama, bu gerçekleşmeyecek bir hayalden ibaret.
Türkiye, ne Kıbrıs’tan, ne de Doğu Akdeniz’den vazgeçmeyecek.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

300x250r
300x250r

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.