UBP-HP koalisyon hükümetinin kurulmasının engellenmesine yönelik olarak neler yapıldığını hep birlikte gördük ve yaşadık.
Geçmişte yapılan açıklamalar sürekli olarak gündeme getirilirken, UBP ile HP tabanları karşı karşıya getirilmek istendi.
En çok kullanılan provokasyon da şu oldu;
“Geçmişte birbirlerini için şunları söylediler, şimdi birlikte hükümet kuruyorlar.”
Peki ya, kendilerinin seçim dönemlerinde birbirleri için söylediklerine ne demeli?
Her ne ise, bunun üzerinde durmaya gerek yok.
Ne demişler?
Yahudi züğürtleyince eşli defterleri karıştırırmış.
Bunların durumu da işte bu.
Devam edelim.
Kabine oluşumu sürecinde de her türlü cadı kazanı kaynatıldı. Masa başında hazırlanan Bakanlar Kurulu listeleri yayınlandı.
“O bakan olacak, bu olmayacak” şeklinde provokatif haberlerle UBP içerisinde kavga yaratılmaya çalışıldı.
Ama olmadı, yine başaramadılar.
Ama bunların boş durmaya niyetleri yok.
Şimdi de güvenoyu senaryolarını gündeme getirmeye başladılar.
Ne imiş;
“Bakan olmayanlar güvenoyu oylamasında ‘red’ oyu kullanacaklarmış, o gün bazı milletvekilleri Meclis’e gelmeyecekmiş.”
Ve, daha bir sürü palavra ve martaval.
Bunları gördükçe de üzülmemek elde değil.
Ülke ile halk ekonomik ve sosyal sorunlar içinde boğulurken, bunların derdi ise kaos yaratıp, hükümeti yıkmak.
Peki neden?
Kimileri intikam peşinde.
Kimileri de devlet olanaklarını kaybettiği için çıldırmış durumda.
Kimileri de yargılanmak korkusu içinde.
Kimileri de kara kara Cumhurbaşkanlığı seçimini düşünüyor.
İşte tüm bunlar ortak bir cephede birleştiler.
İlle de bu hükümeti yerle bir edecekler.
Sonra da kına yakıp, oturacaklar.
Ne diyelim;
Allah bunlara akıl ve izan versin…