Kıbrıs konusuyla ilgili müzakerelerin yeniden başlamasına yönelik girişimler devam ederken, Rum-Yunan ikilisinin tutumu ortada;
“Müzakereler kaldığı yerden başlamalı, garanti sisteminin kaldırılması ile Türk askerinin Kıbrıs’tan uzaklaştırılmasını içeren Guterres belgesi temel alınmalı.”
Doğu Akdeniz’de Türk egemenliğinin dayanak noktasını oluşturan KKTC’nin ortadan kaldırılmasını hedefleyen bu tutuma emperyalist güçler de destek veriyor.
Çünkü, ana hedef Türkiye’yi Doğu Akdeniz’den uzaklaştırmak ve enerji kaynaklarına el koymak.
Bu nedenle de ABD Başkanı Donald Trump, Rum-yunan ikilisine destek verirken, “Güney Kıbrıs Doğu Akdeniz’de en sadık müttefikimizdir” açıklamasını yapıyor.
Tabii ki, İngiltere, Fransa, Almanya ve diğerleri de aynı tutumu izliyor.
***
Bunları belirttikten sonra, Rum tarafının hedefinin ne olduğuna da bakalım. Rum tarafının hedefi, Türkiye’nin garantörlüğünü kaldırmak, Türk askerini Kıbrıs’tan uzaklaştırmak, KKTC’yi sonlandırmak ve Kıbrıs Türk halkını azınlık yapmak. Daha sonrası ise zaten çorap ipliği gibi gelecek.
Rum tarafı bu hedefe yönelik olarak da yeni stratejileri geliştirirken, yeni önerilerde de bulunuyor.

Bu önerilerin en yenisi de Rum müzakere grubu danışmanlarından hukukçu Poliviu’nun hazırladığı öneri.
“Taksitli Çözüm” önerisi adını taşıyan bu öneri paketi de şunları içeriyor;

“Kıbrıs sorununa kapsamlı çözüm bulunmasından önce, mevcut Kıbrıs Cumhuriyeti çerçevesinde otonom bir Kıbrıs Türk bölgesi oluşturulmalı. Maraş ve çevre bölgesinin, kent limanının ve Ercan Havaalanı’nın açılmasıyla eşzamanlı iadesi, serbest dolaşımın formaliteler olmadan tesis edilmesi. İlk anda, Türk askeri gücünün yarısının çekilmesi, BM Barış Gücü’nün güçlendirilmesi ve Avrupa Polis Gücü kurulması, Garanti sisteminde etkin değişiklik yapılması.”
Şimdi, bu önerileri değerlendirmeye veya yorumlamaya gerek mi var?
Elbette ki yok.
Çünkü , bugüne kadar bu öneriler temcit pilavı gibi ısıtılıp ısıtılıp müzakere masasına pek çok kez getirildi. Türk tarafı da bunları her zaman reddetti.
Peki, bu gerçek bilinmesine rağmen, Rum tarafı bu önerileri müzakere masasına yeniden getirmeye neden hazırlanıyor?
Bunun yanıtı çok basit;
Müzakere masasını dinamitlemek ve her zaman olduğu gibi zamana oynamak. Zaman içerisinde de Türkiye’nin zayıf bir anını yakalamak.
***
Yukarıda da belirttiğim gibi Rum tarafı hazırladığı yeni öneri paketinin adını “Taksitli Çözüm” koydu.
“Taksit” ifadesi doğrudur ama “Çözüm” ifadesi yanlıştır.
Çünkü, bu öneriler çözümü değil, Kıbrıs Türk halkının taksit taksit yok edilmesini içerir.