VOLKAN gazetesi yayın hayatına başladığı günden bu yana pek çok saldırıya ve tehditlere maruz kaldı.
Bunlar karşısında ne boyun eğdik, ne de bir adım geriledik.
“Allah’ın verdiği canı yine Allah alabilir” diyerek yolumuza devam ettik.
Gün oldu, gazetenin kapısına, bomba süsü verilmiş paketler ile mermiler bırakıldı. Gün oldu, ölüm tehditleri gönderildi. Gün oldu, gazete binamızın önünde gösteriler düzenlendi. Taş ve yumurtalar atıldı.
Bunları yapanlar hakkında da bugüne kadar en küçük bir yasal işlem yapılmadı. Basın özgürlüğünü dillerinden düşürmeyen basın örgütlerinin bir teki bile, VOLKAN’a yönelik bu saldırıları kınamadı.
Pek çoğu “oh” bile çekti. “Bunlara yapılanlar az bile” diyenler oldu.
Çünkü, bu ülkede nasıl olsa; “Milliyetçilerin ve faşistlerin” basın özgürlüğü ve can güvenliği hakkı yok.
Mentalite ve zihniyet bu; benden olmayana yaşam hakkı yok.
Cumartesi günü de VOLKAN gazetesi yöneticileri ile çalışanlarına gün boyu tehditler yapıldı. 050 762 20007 nolu telefondan çalışanlarımız teker teker arandı. Arayan kişi, ilk önce kendisini Türkiye Adalet Bakanlığı’nda görevli bir Savcı olarak tanıttı. “VOLKAN gazetesi ile haber sitesini yayınlamaya devam ederseniz, başınıza çök kötü şeyler gelecek” dedi. Daha sonraki arayışlarında da tehditlerini iyice ağırlaştırdı;
“Eşlerinizin ve çocuklarınız nerede olduklarını biliyoruz, onların da başı belaya girecek” denildi.
Bu tehditlerden sonra, arkadaşlarım beni arayıp, durumu bildirdi. Bana, telefon numarasını göndermelerini istedim. Döndüm ve o telefonu aradım. Kim olduğunu ve ne hakla arkadaşlarımızı arayıp tehdit ettiğini sordum.
“Kim olduğumuzu göreceksin Aydın Akkurt, çok az kaldı, seni aldıracağız ” deyince ağzının payını verdim.
Bu konuşmadan sonra, yine arkadaşlarımı aramaya başladı. Tehditler daha da yoğunlaştı. Bunun yanısıra küfür ve hakaret içeren mesajlar da gelmeye başladı.
Bunların da tümünü kaydettik.
Konuşmaların ve tehditlerin içeriğinden, bunu yapanların kim olduğunu tahmin etmek zor olmadı; Rum işbirlikçileri, kumar ve bahis mafyası ile uluslararası dolandırıcılar.
Bunların tümü de VOLKAN’ın yayınlarından rahatsız.
Bunlar VOLKAN’ı susturabilmek için korsan gazeteler yayınlarken, haber sitemizi çökertmek için de bugüne kadar görülmemiş boyutta siber saldırı yapıyorlar. Şahsımıza yönelik yalan ve iftiranın bini de bir para.
Akıllarınca bizi korkutup, sindirebileceklerini zannediyorlar.
Ama bizim, Allah’tan başka kimseden korkumuz yok. Rum işbirlikçileri ile halkımızın kanını emen kumar-bahis baronlarına ve dolandırıcılara karşı mücadelemiz de devam edecek.
***
Tehdit telefonları devam ederken, Girne Polis Müdürlüğü’ne gidip şikayetçi oldum. Şüphelendiğim ismi de verdim. Diğer isimleri de açıklayacağım.
Ve, şimdi merakla bekliyorum;
Polis ve Başsavcılık ne yapacak?
Biz tehditler savuran kişi veya kişiler ile o telefon numarasının kime olduğunu tespit edecekler mi?
Bu arada bir merakım daha var;
Afrika gazetesine sahip çıkan Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, “VOLKAN’a yönelik şiddet ve tehdit içeren saldırılar kabul edilemez, gereken yapılmalıdır” diyecek mi?
Peki ya basın örgütleri?
Onlar da VOLKAN’a yönelik bu tehditleri kınayacak mı?
Bunları da hep birlikte göreceğiz.
***
Ama, şunu da belirteyim;
Bu tehditlere karşı susacak değiliz.
Yapılacak olan en küçük saldırıya karşı da kendimizi savunmayı çok iyi biliriz.