Koronavirüs salgınının ülkemizde başladığı günden bu yana hükümetin sosyal ve ekonomik yaşamla ilgili almış olduğu tedbirler ortada.
Bazı hatalar ve eksiklikler olabilir.
Ama sonuç ortada. Kim ne derse desin hükümetin sosyal yaşam ve sağlıkla ilgili almış olduğu tedbirler koronavirüsün yayılmasını engelledi.
Bu arada yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız ile öğrencilerimiz de çok büyük fedakarlıklarla ülkeye getirildi.
Bu nedenle de hükümeti kutlamak gerekir.
Hükümet bu tedbirleri alırken “önce sağlık sonra ekonomi” dedi.
Doğrusu da buydu. Sağlık ve can elden gittikten sonra elbette ki ekonominin bir önemi kalmazdı.
Ama, şimdi ekonomiye eğilmenin ve büyük darbe alan ekonomiyi ayağa kaldırabilmenin sırası geldi.
Hükümet buna yönelik olarak da tedbirler alırken, ekonomik paketleri de hazırladı. Tabii bunlar yapılırken de eldeki bütçeye ve paraya göre hareket edildi.
Ama, görüyoruz ki bu ekonomik tedbirler ile paketlerden rahatsız olanlar var. Herkes kendine göre birşeyler kapmaya çalışıyor.
Herkes nalıncı keseri gibi, kendine yontmaya çalışıyor.
Kimsenin bir diğerini düşündüğü yok. Herkes kendi gemisini kurtarmanın peşinde.
Ama, bu şekilde de kimse kurtulamaz. Çünkü, kurtulmanın yolu birlik ve beraberlikten ve bir bütün olarak hareket etmekten geçer.
Ve üzülerek görüyoruz ki, bazı kesimler ekonomik tedbirler ile hazırlanan paketlere savaş açmış durumda. Bazı siyasiler de bunu kullanarak siyasi rant elde etme peşinde.
Ve, hele bazıları var ki, açıklamalarını görünce şaşırmamak elde değil. Otaya çıkıp “bunlar, şunlar yapılmadı, hemen yapılması gerekir” şeklinde fetva veriyor.
İşte bu durumda da şunu sormak gerekir; Sen hükümette iken bu söylediklerine niye yapmadın?
Her ne ise devam edelim.
Koronavirüsün yayılması engellenirken, ekonomi de ayağa kalkmaya başlayacak.
Ve işte tüm bu noktada bazı siyasiler “kriz hükümeti” ile “milli mutabakat hükümeti”ni gündeme getirmeye başladı.
Peki, bunlar nasıl oluşacak?
UBP-HP hükümetinin ortadan kalkmasıyla. Peki, bunun ülkeye bir yararı olacak mı?
Elbette ki hayır.
Çünkü , bu ortamda koltuk kavgaları başlatacak. Alınan tedbirler bir an da sıfırlanacak.
Yani, sil baştan yapılacak.
Ve, bu da yeni bir kaos ortamı yaratacak…
Aydın AKKURT; Yani Kaoslara Gerek Yok
