Ülkemizde 1985, 1990, 1995, 2005 yıllarında yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerini daha sonra değerlendireceğim için, bugün sadece 2010 ve 2015 yıllarında yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerini ele alacağım.
2020 yılında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi yaklaşırken, Cumhurbaşkanlığı makamında Mehmet Akli Talat oturuyordu. Seçimi yeniden kazanacağından çok emindi. Hatta “çantada keklik” diyordu.
Ama diğer tarafta, Kıbrıs konusuyla ilgili müzakerelerde başarısızlığı, tavizkar politikaları, Kıbrıs Türk halkının egemenliği ile özgürlüğüne sahip çıkmaması, garantilere değer vermemesi ve “birleşik Kıbrıs” sevdası büyük tepki yaratıyordu.
Kendisini Cumhurbaşkanlığı’na taşıyan “Annan rüzgarı” ise çoktan dinmişti.
Tüm bunlara karşılık ulusal cephede büyük bir kıpırdanma vardı. “Tek aday etrafında birleşelim” çağrıları olumlu sonuç vermiş ve başta DP olmak üzere ulusal güçler UBP adayı Derviş Eroğlu’nun etrafında kenetlenmişti.
Bu kenetlenmeyi sağlayanların başında da Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf R. Denktaş geliyordu.
Sonuçta, ulusal güçlerin bu birlikteliği UBP adayı Derviş Eroğlu’nu seçimin birinci turunda Cumhurbaşkanlığına taşıdı.
Eroğlu, birinci turda 50.38 oy alırken, Talat’ın oy oranı ise 42.85 oldu.
Şimdi bunu değerlendirelim;
UBP’nin tek başına birinci turda yüzde 50.38 oranına ulaşması mümkün değildi. Bu başarıyı sağlayan ana faktörler Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf R. Denktaş ile DP ve tüm ulusal güçlerin birlikteliğiydi. Bu arada o günlerde UBP içerisinde sağlanan birlik ve bütünlüğü de unutmamak gerekir.
Ve, demek oluyor ki, sağ partiler ile ulusal güçlerin birlikteliği her seçimi kazanacak güçtedir.
2015 CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ
2015 yılında yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde ise sağ partiler arasında birliktelik oluşmadığı gibi, UBP içerisinde de büyük kavgalar ve hesaplaşmalar vardı.
Sonuçta, Derviş Eroğlu Cumhurbaşkanlığı seçimine “bağımsız aday” olarak katıldı.
Seçim ikinci tura kalırken adayların oy oranları ise şöyle olmuştu;
Bağımsız aday Derviş Eroğlu : Yüzde 28. 18
Bağımsız aday Mustafa Akıncı: Yüzde 26.92
Bağımsız aday Kudret Özersay: Yüzde 21.23
CTP adayı Sibel Siber: 22.54
Bu sonuçlardan da görüldüğü gibi, Kudret Özersay sağ seçmenden büyük miktarda oy almıştı. İkinci turda ise Özersay, seçmenini serbest bırakırken, başta CTP olmak üzere tüm sol partiler Akıncı’nın etrafında birleşti.
İkinci turun sonucu ise şöyle olacaktı;
Mustafa Akıncı: Yüzde 60.5
Derviş Eroğlu: Yüzde 39.5
Şimdi de bu sonucu değerlendirelim.
2015 Cumhurbaşkanlığı seçiminde sağ partiler ile ulusal güçlerin birlikteliği sağlanamadığı gibi UBP içerisinde de büyük bir kavga ve hesaplaşma vardı. Özersay faktörü de bunlara eklendiğinde yenilgi kaçınılmaz oldu. Bir diğer olumsuzluk da seçime katılım oranının çok düşük olmasıydı.
Sonuçta söyleyeceğim ise şu;
Sağ partiler ile ulusal güçlerin birlikteliği başarıyı sağlarken, dağınıklık ise başarısızlığı getiriyor.
İşte, bunun üzerinde düşünülmesi gerekir…