Akıncı ve Erhürman nereye koşuyor?

Şöyle bir hatırlayalım.
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Rum lider Nikos Anastasiadis ile müzakere masasına oturmadan önce ne diyordu?
“Rum tarafı uzlaşmazlığını sürdürür ve çözümden kaçarsa KKTC olarak yolumuza devam ederiz.”
Ama, Rum tarafı uzlaşmaz tutumunu sürdürmesine rağmen, Akıncı, her zaman gidip müzakere masasına oturdu.
Bunun da adını “dünya bizi yanlış anlamasın, biz çözümden yanayız” koydu.
Gün oldu, Anastasiadis, müzakere masasına gözlüklerini savurarak kalktı. Türk tarafına çok ağır hakaretlerde ve suçlamalarda bulundu.
Anastasiadis, son olarak Crans Montana’da gerçekleşen müzakerelerde de uzlaşmaz tutumunu sürdürerek masadan kaçtı. Buna karşılık olarak da Akınci, yine o bilindik açıklamasını yaptı;
“Rum tarafı uzlaşmaz tutumunu devam ettirirse KKTC olarak yolumuza devam edeceğiz.”
Ama ne var ki şimdilerde de Anastasiadis uzlaşmaz tutumunu sürdürüp “Türkiye’nin garantörlüğü ile müdahale hakkı kalkmadığı ve Türk askeri Kıbrıs’tan çekilmediği sürece çözüm olmaz” diyor.
Çözüm şartlarını açıklarken de şöyle diyor;
“Çözüm , Kıbrıs’ta Türk askeri varlığının sonlandırılmasını içermelidir.”
Ve, tüm bunlara rağmen, müzakerelerin kaldığı yerden yeniden başlaması için perde gerisinde girişimler sürdürülüyor.
Bu doğrultuda Akıncı ile Anastasiadis’in önümüzdeki günlerde sosyal içerikli bir yemekte bir araya gelmelerinin hazırlıkları da yapılıyor.
ÖZERSAYIN AÇIKLAMALARI
İşte tam bu noktada, Dışişleri Bakanı Kudret Özersay’ın, Rum tarafında Politis gazetesine yaptığı açıklamalar gündeme geldi.
Bu açıklamaların, müzakerelerin yeniden başlaması için yoğun girişimlerin yapıldığı bu günlerde gündeme gelmesi tesadüf mü?
Elbette ki değil.
Özersay’ın açıklamaları, müzakerelerin yeniden başlamasına yönelik mesajlar içeriyor.
En önemli mesaj ise, Özersay’ın “KKTC’nin tanınmasını istemedik, bu yönde de herhangi bir girişimimiz yok” demesi.
Ve bu açıklamadan anlaşılıyor ki, Akıncı ile Erhürman, KKTC’yi çoktan gözden çıkardı. Hedefleri ise; tek devlet ve tek egemenliği dayalı birleşik Kıbrıs’ı oluşturmak.
Özersay, bunun için de “Rum tarafı haklarımızı tanımalı” diyor.
Ve, ne kadar acıdır ki, bu açıklamalardan şunu görüyoruz;
Kıbrıs konusunda inisiyatif Rum tarafına terk edilmiştir. Söylenen de şudur; haklarımızı kabul edin, biz de KKTC’den vazgeçip, birleşik Kıbrıs’a razı olalım.
Geldiğimiz nokta işte budur.
Bir asırdan fazla devam eden Kıbrıs davamız, sıfırla çarpılmak üzeredir.
Tanrı, Kıbrıs Türk halkını korusun.