Seçim süreci öncesinde UBP’ye yönelik olarak büyük bir operasyon başlatıldı. Yalana ve iftiraya dayalı haberlerle algı operasyonları yürütüldü.
Bunlar hala daha devam ediyor.
Buradaki ana hedef ise, Kıbrıs konusunda kararlı bir tutum izleyen, Türkiye’nin garantörlüğü ile devletten ve egemenlikten vazgeçmeyen UBP’yi etkisizleştirmek , yıpratmak ve seçimde başarısız kılmak.
İşte, bunu başarabilmek için de her türlü operasyon yürütülüyor.
Bu operasyonda AB, ABD ve diğer emperyalist güçler de devrede. Operasyonların yanısıra oluk oluk para da akıtılıyor. Annan Planı ile ilgili referandum sürecinde olduğu gibi, medyanın bir bölümü de yine satın alınmış durumda.
Bu operasyonun ilk ipuçlarını, Rum Dışişleri Bakanı Kasulidis’in yaklaşık 2 ay önce yaptığı açıklamada görmüştük. Söylediği özetle şuydu;
“Müzakerelerin kaldığı yerden yeniden başlaması için Kuzey Kıbrıs’taki milliyetçilerin iktidara gelmemesi gerekir. Bu nedenle bunların iktidara gelmesini dostlarımızla birlikte önlemeliyiz.”
Bu açıklamadan da görüleceği üzere, bu operasyon aylar önce hazırlandı. Bu arada, KKTC’den bazı gazeteciler ise bazı sendikacılar ile sivil toplum örgütlerinin başkanlarının AB ve ABD’li diplomatlarla görüştükleri yönünde bilgiler de geliyordu.
Stratejiler ve hedefler belirlendikten sonra ise UBP’ye yönelik operasyonların düğmesine basıldı. Bu operasyonlarda hangi yöntemlerin kullanıldığını da birlikte görüyoruz.
Bu operasyona eş olarak, bir diğer operasyon daha yürütülüyor. Bunun da hedefi, seçim sonrasında CTP-TDP-HP hükümetini oluşturmak. AB ile ABD’li diplomatlar da bunu “çözüm hükümetinin oluşumu” şeklinde değerlendiriyor.
Peki, AB ile ABD’nin Kıbrıs konusunda dayattığı çözüm şekli neleri içeriyor?
Her şeyden önce Türkiye’nin garantörlüğü ile müdahale hakkının kaldırılmasını ve Türk askerinin Kıbrıs’tan uzaklaştırılmasını içeriyor.
Dahası da var;
KKTC ortadan kaldırılmalı, Rum hakimiyetine dayalı birleşik Kıbrıs oluşturulmalı.
Birleşik Kıbrıs denilen çözüm şeklinde de, Kıbrıs Türk halkının egemenlik hakkı ile siyasi eşitliği olmamalı.
Zaten, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis de bunu şöyle açıklamıştı;
“Azınlık olan Kıbrıs Türklerine siyasi eşitlik verilemez. Azınlık olan Kıbrıs Türkleri devlet yönetiminde söz sahibi olamaz. Çözüm olabilmesi için de Türk askeri Kıbrıs’tan uzaklaştırılmalı, Güzelyurt , Karpaz ve Maraş hemen iade edilmeli.”
İşte, dayatılan çözüm şekli bu.
Hedefleri de, bu çözüm şeklini kabul edecek bir hükümet oluşturmak.
Bu nedenle, birlik ve beraberliği sağlayarak, dikkatli ve uyanık olmakta büyük yarar var.
GÜNDEM
21 Aralık 2024SPOR
21 Aralık 2024GÜNDEM
21 Aralık 2024SPOR
21 Aralık 2024SPOR
21 Aralık 2024GÜNDEM
21 Aralık 2024GÜNDEM
21 Aralık 2024Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.