DOLAR 32,5881 0.1%
EURO 34,9553 0.29%
ALTIN 2.423,060,01
BITCOIN %
Lefkoşa
°

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Aydın AKKURT yazdı;  Akıncı müzakerecilik görevinden alınmalı

Aydın AKKURT yazdı; Akıncı müzakerecilik görevinden alınmalı

ABONE OL
14 Ekim 2019 07:30
Aydın AKKURT yazdı;  Akıncı müzakerecilik görevinden alınmalı
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Şu an Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan Mustafa Akıncı’nın, Kıbrıs konusu ile Türkiye’ye bakışı, AB ile ABD’ye olan yakınlığı geçmişten bu yana biliniyor.
Akıncı, bu ilişkileri gizlemeyi veya kamufle etmeyi çok iyi başarsa da, Cumhurbaşkanı seçildikten sonra bunları gizleme veya kamufle etme ihtiyacını duymadı.
Akıncı’nın Cumhurbaşkanı seçildikten hemen sonra yapmış olduğu ilk açıklama garantilere yönelikti. Akıncı yaptığı açıklamada “garanti sisteminin çağdışı kaldığını” belirtirken, yenine yeni bir sistem önermişti.
Böylelikle de garantiler konusu ilk kez müzakere masasına geldi. Rum tarafı da bunu “büyük bir zafer” olarak değerlendirdi.
Akıncı daha sonra, Cumhuriyet Meclisi’nden yetki almadan toprak tavizinde bulundu.
Ve, bu tavizkar politikalarının ardı arkası kesilmedi.
Şimdilerde de , Türkiye’nin garantörlüğünün kaldırılması ile Türk askerinin Kıbrıs’tan uzaklaştırılmasını içeren Guterres çerçevesini savunuyor. Rum tarafı da “müzakereler Guterres çerçevesi temelinde başlamalı ” diyor.
Peki, Akıncı’nın bu yaptıkları Kıbrıs Türk halkı ile Türkiye’nin hak ve çıkarlarıyla örtüşüyor mu?
Elbette ki hayır.
Ve demek oluyor ki, Akıncı Kıbrıs Türk halkı ile Türkiye’nin Kıbrıs ve Doğu Akdeniz’deki hak ve çıkarlarını savunmuyor.
Peki, böyle birisi “müzakereci” olarak müzakere masasında Kıbrıs Türk halkının hak ve çıkarlarını savunabilir mi?
Elbette ki hayır.
Böyle birisi, bir asırlık Kıbrıs davamızı AB ve BM koridorlarında sıfırlayabilir.
Akıncı’nın, 1974 Barış Harekatı ile halen devam etmekte olan Barış Pınarı Harekatı’na karşı yapmış olduğu açıklamalar da ortada. Akıncı, “kan akıtılıyor” diyerek her iki barış harekatına dolaylı olarak dil uzatırken, Türkiye’ye de, terör örgütleriyle diyalog başlatma çağrısında bulunuyor.
Peki, Kıbrıs’ta ve Suriye’de kan akıtan kim?
Kıbrıs’ta 1974 yılına kadar Kıbrıs Türklerinin kanını akıtan terörist Rum. Suriye’de de halkın kanını akıtan terörist PKK ile uzantıları.
Kıbrıs’ta akan kanın durmasını ve Kıbrıs Türklerinin güvenliğini sağlayan Türkiye, şimdi de Suriye’de akın kanın durmasını ve bölgeye huzur ve güvenliği götürmek için harekete geçti.
Peki, buna karşı çıkanlar kim?
Başta ABD olmak üzere Fransa, Almanya, İtalya ve diğerleri.
Bunların tümü de katliamdan sabıkalı. Gümü de terör örgütlerinin koruyucusu ve kullanıcısı. Bu arada “Kıbrıs’ın kurtuluşu Kürdistan dağlarından geçer” diyen Rum- Yunan ikilisini de unutmamak gerekir.
Ve, Rumlar, Güney Kıbrıs’ta Barış Pınarı Harekatı’nın protesto için eylem ve gösteriler düzenlerken, Akıncı’da Barış Pınarı Harekatı’na dil uzatıyor.
Artık, takke düşmüş kel görünmüştür.
Meclis’te büyük çoğunluğu oluşturan UBP, HP, DP ve YDP bir araya gelerek Akıncı’yı müzakerecilik görevinden almalıdır.
Bunun da hemen yapılması gerekir.

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

300x250r
300x250r

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.