DOLAR 32,6026 0.38%
EURO 34,7984 0.13%
ALTIN 2.495,770,48
BITCOIN 20252132,11%
Lefkoşa
°

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Aydın AKKURT yazdı;  Akıncı’nın kara treni nereye?

Aydın AKKURT yazdı; Akıncı’nın kara treni nereye?

ABONE OL
27 Kasım 2019 08:12
Aydın AKKURT yazdı;  Akıncı’nın kara treni nereye?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Berlin’de gerçekleşen üçlü görüşme öncesinde, bazı çevrelerin algı operasyonlarına dikkat çekerken, şunları yazmıştım;
“Bazı çevreler üçlü görüşmeyle ilgili olarak ‘bir sonuç çıkmayacak, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı da bunu biliyor, Berlin’e boşu boşuna gidilecek’ diyorlar. Ama bu halkı kandırmaktan, dikkatini dağıtmaktan ve afyonlamaktan başka bir şey değil. Hepimiz birlikte göreceğiz ki BM ile Rum tarafı istediklerini dayatacaklar . Masada da 11 Ekim 1991 tarihli 716 nolu Güvenlik Konseri kararı, 11 Şubat 2014 tarihli ortak açıklama, 30 Haziran 2017 tarihli çerçeve anlaşması ve Guterres çerçevesi olacak. Federasyon sevdalısı Akıncı da bunlara bağlılığını teyit edecek ve boyun eğecek.”
Yazımın sonunda da “İnşallah yanılırım” demişti.
Ve yanılmadım.
Ama keşke yanılmış olsaydım.
Şimdi de, Akıncı ile Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in bağlılıklarını teyit ettikleri karar, anlaşma ve çerçevelerin neler olduğuna bakalım.
Tek devlet, tek egemenlik ve tek temsiliyete dayalı çözüm şeklini savunan BM Güvenlik Konseyi’nin 11 Ekim 1991 tarihli 716 sayılı kararı aynen şöyle diyor;
“Rum ve Türk toplumlarının refahı ve güvenliği iki toplumlu, iki kesimli federasyon içinde sağlanarak, yeni bir anayasal düzenleme yapılması.”
Buna göre de, güvenliğin teminatı olarak federal düzen öngörülürken, Garanti ve İttifak anlaşmalarını kaldırmaya yönelik olarak yol açılmak isteniyor.
Ve, geçmişte Türkiye ile KKTC , Güvenlik Konseyi’nin 716 nolu kararına çok sert tepki göstermişlerdi. Akıncı ise şimdi bunu kabul ediyor ve bağlılığını açıklıyor.
Üçüncü Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ve Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis tarafından imzalanan 11 Şubat 2014 tarihli ortak açıklama da tek devlete ve tek egemenliğe dayalı birleşik Kıbrıs’ın oluşturulmasını hedefliyor.
30 Haziran 2017 tarihli çerçeve anlaşması da yukarıdakilerden farksız değil. Bu çerçeve anlaşmasında 1960 Garanti ve İttifak anlaşmaları “ çağdışı” olarak nitelendirilirken yeni bir güvenlik sisteminin oluşturulmasını da içeriyor. Bunun yanısıra “Türk tarafının daha çok toprak tavizinde bulunması” da isteniyor.
Guterres çerçevesi de tek devlet ve tek egemenliğe dayalı birleşik Kıbrıs ile Türkiye’nin garantörlüğünün kaldırılması ve Türk askerinin Kıbrıs’tan uzaklaştırılmasını içeriyor.
Ve, Cumhurbaşkanı Akıncı masada tüm bunlara bağlı olduğunu açıklarken, görüşme sonrasında da yaptığı açıklamada şöyle dedi;
“Anastasiadis ilee birlikte rayından çıkmış treni yeniden doğru yola koyduk.”
Peki bu kara tren kimin yönetiminde nereye ve hangi istasyona gidecek?
Korkum odur ki, bu şekilde bir çözüme ulaşılır, Türkiye’nin garantörlüğü kaldırılır ve Türk askeri Kıbrıs’tan uzaklaştırılırsa bu kara tren Kıbrıs Türk halkını Rum mezbahasına taşıyacak.
Bunun örneğini de Girit’te görmüştük.
Dikkatli ve uyanık olmakta büyük yarar var…

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

300x250r
300x250r

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.