Ulusal direnişin sürdüğü 1963-1974 döneminde asgari ücret mi vardı?
Ben hatırlamıyorum.
Kıbrıs’ın yüzde 3’üne tekabül eden gettolarda kuşatma altına alınan Kıbrıs Türk halkının ne ekonomisi vardı, ne sanayisi, ne de diğer sektörleri. Anbavatan Türkiye’nin gönderdiği yardımlarla yaşam sürüyordu. Rum saldırılarından kaynaklanan pek çok sorun vardı ama, Kıbrıs Türk halkı içerisinde ayırımcılık yoktu.
Herkes eşitti ve dağıtılan ne ise herkes onu yiyordu.
Zaten, ayırımcılık olsa direnişin sürdürülmesi mümkün olamazdı.
Ve işte ayrımcılığa fırsat vermemek ve eşitliği sağlamak için, o günlerde bir karar alınmıştı;
“Herkese ayda 30 Kıbrıs Lirası maaş.”
Yani, tam bir eşitlik.
Yönetici, milletvekili, bakan , yargıç, doktor, mühendis, öğretmen, işçi, mücahit olmak fark etmez, herkes aynı maaşı alacak.
Tabii ki bu uygulamaya karşı çıkanlar olmuştu.
Ama, bu uygulama 1974 yılına kadar devam etti.
Kimse de açlık sınırı altında yaşamadı, kimse açlıktan ölmedi.
Ama, 1974’ten sonra işler değişti.
Parlamenter sisteme geçmemizle birlikte eşitlik ortadan kaldırıldı, ayırımcılık yavaş yavaş içimize yerleşti.
Yapılan artışlarla maaşlar arasındaki fark sürekli olarak büyürken, işçiler de asgari ücrete mahkum edildi.
Sendikalar da işin kolayına kaçarak kamu da örgütlenirken , özel sektörde çalışanlar kendi kaderlerine terk edildi.
Sonuçta bu günlere geldik.
Bir tarafta bir elleri yağda, diğer elleri balda yaşayanlar ile, asgari ücretle yarı aç, yarı tok yaşamaya çalışanlar.
Bakanlar, milletvekilleri, müsteşar ve müdürler astronomik maaş alırken, işçiler ise asgari ücrete talim edecek.
Bu durum devlete olan güveni de sıfırlarken, birlik-beraberlik duygusunu da yok etti.
“Her koyun kendi bacağından asılır” ve “Gemiyi kurtaran kaptan” mentalitesi yerleşti.
***
Asgari ücret belirlenirken bazı kriterler esas alınıyor. Ülkenin ekonomik yapısına dikkat edilirken, hesaplamalar yapılıyor. Şöyle ki;
Dört kişilik bir aile günde kaç ekmek yer? Ne kadar ete, süte ve diğer gıdalara ihtiyaç duyar. Giyinme, barınma, sosyal aktiviteler ise hesaplanmaz. Sonra bunlar toplanır ve asgari ücret ortaya çıkar.
Son belirlenen asgari ücret ise brüt olarak ayda 2 bin 364 TL.
Hade bakalım bozdur bozdur harca.
Peki, bu asgari ücreti kim belirledi?
İş başında bulunan Dörtlü Koalisyon hükümeti. Ama bunlar iktidara gelmeden önce “asgari ücret en az 3 bin 500 Tl olmalı “ diyorlardı.
UBP-DP hükümetinin 2017 Temmuz ayında belirlediği 2 bin 175 TL’lik asgari ücrete öylesine büyük bir tepki göstermişlerdi ki, unutmak mümkün değil.
Ama geldikleri durum ortada.
Demek ki bu işler atıp-tutmakla olmuyor.
Peki ne yapılmalı?
Herşeyden önce asgari ücreti belirlemek için kullanılan kriterler değiştirilmeli. Ama en önemlisi de şu;
Ülkenin ekonomik gelişimini sağlamak, gelirleri artırmak.
Ama bir çıkış yolu daha var;
Ülkede herkes asgari ücret alırsa, ortada bir sorun kalmaz…
GÜNDEM
09 Ocak 2025SPOR
09 Ocak 2025GÜNDEM
09 Ocak 2025SPOR
09 Ocak 2025SPOR
09 Ocak 2025GÜNDEM
09 Ocak 2025GÜNDEM
09 Ocak 2025Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.