DOLAR 32,3830 0.19%
EURO 35,0919 -0.01%
ALTIN 2.325,040,25
BITCOIN %
Lefkoşa
°

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Aydın AKKURT yazdı;  Başpiskoposlar  ve Kıbrıs Sorunu

Aydın AKKURT yazdı; Başpiskoposlar ve Kıbrıs Sorunu

ABONE OL
29 Eylül 2019 20:14
Aydın AKKURT yazdı;  Başpiskoposlar  ve Kıbrıs Sorunu
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Dinlerarası diyalog ve barış söylemlerinin arkasına gizlenen Rum Ortodoks Kilisesi’nin Başpiskoposu II. Hrisostomos’un  yaptığı “daha çok silahlanalım” çağrısı dikkat çekici olduğu kadar korkutucu da.

Peki, bu silahlanma kime karşı?

Elbette ki Kıbrıs Türkleri ile Türkiye’ye karşı.

Ve, bu silahlanma çağrısını yapan da bir din adamı.

Ama, Rum din adamı olan II. Hrisostomos’un yaptığı silahlanma çağrısı  Kıbrıs’ta ilk değil.

Rum Ortodoks Kilisesi’nin 1821 yılında Kıbrıs’ta Türklere karşı organize ettiği ay ayaklanmanın başını çeken Başpiskopos Kiprianu,  Rum halkına ayaklanma çağrısında bulunurken, şöyle demişti;

“Silahlanın ve çan seslerini duyduğunuzda kılıç, bıçak, balta  ve elinize geçirdiğiniz her silahla Türkleri doğrayınız.”

Ama olmadı, bu ayaklanma başarısızlıkla  sonuçlandı ve  Başpiskopos Kiprianu darağacında can verdi.

Devam edelim.

Kıbrıs İngiltere’ye kiralandıktan sonra, ilk İngiliz valisi 1878 temmuz ayında Larnaka’ya ayak basarken, kendisini karşılayanlar arasında Başpiskopos II. Kiprianu da vardı. Kiprianu’nun  İngiliz valisinden  talebi ise şöyleydi;

“Kıbrıs hemen Yunanistan’a iade edilmeli, Kıbrıs ana kucağına kavuşmalı.”

Kıbrıs’ta 1912 yılında Türklere yönelik saldırıları da organize eden  yine Rum Ortodoks Kilisesi idi. 1931  Enosis isyanını da  yönetenler  yine papazlardı.

1951 yılında  gerçekleşen “Enosis Plebisiti”nin başını da  Rum Ortodoks Kilisesi çekiyordu.

Enosisi silah zoruyla gerçekleştirmeye karar verildiğinde ise,  EOKA terör örgütünü kuranların başında Başpiskopos Makarios vardı.  Kiliseler de silah ve mühimmat deposu  haline getirilmişti.

Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuruluşunu  “Enosise sıçrama tahtası olarak” değerlendiren Başpiskopos , Kıbrıs Türklerini imha etmeyi hedefleyen Akritas  Planı’nın da hazırlayıcısıydı.

1963 kanlı Noel saldırılarında neler yaşandığını da  çok iyi hatırlıyoruz.  Elleri silahlı papazlar Rum çetelerine önderlik ederken,  Türk köyleri yakılıp yıkılmış,  Türkler canlı canlı katliam çukurlarına gömülmüştü.

Türkiye’nin  Kıbrıs’a müdahale etme ihtimaline karşı konuşan  Başpiskopos Makarios , aynen şöyle diyordu;

“Türkiye Kıbrıs’a müdahale ederse kurtaracak Türk bulamayacak.”

1974 yılının 20 Temmuz sabahında neler yaşandığını da  biliyoruz.

Ve özetle belirtmek gerekirse, Rum Ortodoks Kilisesi Rum halkı üzerine büyük bir etkiye ve güce sahip. Başpiskoposlar ise ruhani liderler.

Rum tarafında, Rum Ortodoks Kilisesi’ne karşı çıkabilecek bir tek güç bile yok.

İşte, bundan güç ve cesaret alan Başpiskopos II. Hrisostomos “Kıbrıs sorununun çözüleceğine inanmıyorum” diyerek silahlanma çağrısı yapıyor.

Yani, çözümü müzakere masasında değil, savaşta görüyor.

Akıllarında yatan ise Mora ve Girit strateji…

Ne diyelim?

Başpiskoposlar din adamı değil, Türk düşmanı birer kasap…

 

 

 

 

 

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP
300x250r
300x250r

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.