Yöneticileri ile yakınlık kurduğu Oda TV, İşçi Partisi ve Aydınlık gazetesine düzmece belgeler ile ses kayıtlarını koyan da bu adamdı. Oda TV, İşçi Partisi ve Aydınlık gazetesi yöneticilerinin “Ergenekoncu” diye tutuklanmalarını bu adam sağladı.
FETÖ, dikkat çekmemesi ve deşifre olmaması için bu adamı da sözde tutukladı ve bir saat sonra serbest bıraktı.
Ergenekon ihbarcısı, 2001 yılında Ulusal Halk Hareketi’ni kurduğumuz günlerde yanımıza sokulmuştu. İyi bir aileden geldiği ve özellikle dedesinin TMT’ye yaptığı büyük hizmetler dikkate alındığında kuşkulanmak mümkün değildi.
Ama, benim büyük kuşkularım vardı.
O günlerde İstanbul’da yaşamasına ve ne iş yaptığı belli olmamasına rağmen, bolluk ve refah içerisinde yaşıyordu. Bir ayağı Çin’de, diğeri ABD ile Rusya’daydı. Türkiye’de ulusal çizgide yayın yapan ve sıkıntıda bulunan gazetelere ile TV kanallarına da bağışlarda bulunuyordu.
Bu da, bu gazeteler ile TV kanallarına sokulmanın bir yöntemiydi.
Bir müddet sonra, New York’tan bizi arayan bir görevli, “CIA ajanlarının telefonlarımızı dinlediğini ve takip edildiğimiz” bilgisini verdi.
Daha sonra ise, İstanbul’da bulunan ve Kıbrıs konusunda çok etkili olan bir kurumun başkanı bizi aradı ve şunları söyledi;
“Bu adama dikkat ediniz, her hafta sonu ABD Konsolosu’nun evinde, birlikte golf da oynuyorlar.”
Bunun üzerine İstanbul’a gidildi ve bu adam hakkında araştırma yapıldı.
Elde edilen bilgiler inanılmazdı.
Bu adam naylon fatura sahtekarlığı yanında, seks hatları da çalıştırıyordu. Yaptığı en büyük iş ise “kredi vereceğim” diyerek işadamlarını dolandırmaktı.
Bu bilgileri elde etikten sonra, bu adamı gazeteden uzaklaştırdık.
Bu kez de tehditlere başladı.
Meğer, İstanbul’da evinde misafir ettiği kişilerin gizlice video çekimlerini yapıyormuş.
Bu kişiler arasında önemli siyasi kişiler de vardı.
Bize yapılan telkin ise oldu;
“Bu adamı yakından izleyin ve yavaş yavaş uzaklaştırın.”
Öyle de yaptık.
Bu adam uzun süre KKTC’ye gelemedi.
KKTC’de Ergenekon kumpası günlerinde aniden ortaya çıktı. Akşam üzeri gazetenin manşetinin hazırlandığı saatlerde gazeteden çıkmaz oldu. Manşetin ne olduğunu görünce, soluğu KKTC’de Ergenekon kumpasını yönetin kişin yanında alıyordu.
Peşine adam taktık ve kiminle görüştüğünü tespit ettik. O, takip edildiğinin farkında değildi.
Bir gece geç saatte biz arayıp, “eğer o haberi manşet yaparsanız sizi öldürecekler” dedi.
Kimin öldüreceğini sorduğumuzda ise “siz bilirsiniz” demekle yetindi.
Bu arada, gazetede konuşulanları dinliyor, Ergenekon kumpasını yöneten kişiye aktarıyor, bizi “KKTC’de Ergenekon’un başı” olarak ihbar ediyordu.
O günlerde, gazeteye inanılmaz şekilde davalar açılmaya da başlandı. Bunların sonrasında da bir kumar baronunun yanında çalışan bir kişi gazeteyi satın almaya kalkıştı.
Bunlar bizim bildiklerimizdi.
Meğer, bu adam İstanbul’da da bunları yapıyordu.
Bunları da sonradan öğrenecektik.
Yöneticileri ile yakınlık kurduğu Oda TV, İşçi Partisi ve Aydınlık gazetesine düzmece belgeler ile ses kayıtlarını koyan da bu adamdı.
Oda TV, İşçi Partisi ve Aydınlık gazetesi yöneticilerinin “Ergenekoncu” diye tutuklanmalarını bu adam sağladı.
FETÖ, dikkat çekmemesi ve deşifre olmaması için bu adamı da sözde tutukladı ve bir saat sonra serbest bıraktı. Sözde ifadesinde neler söylediği de elimizde var. Günü geldiğinde bunları da açıklarım.
GÜNDEM
03 Kasım 2024SPOR
03 Kasım 2024GÜNDEM
03 Kasım 2024SPOR
03 Kasım 2024SPOR
03 Kasım 2024GÜNDEM
03 Kasım 2024GÜNDEM
03 Kasım 2024Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.