Türkiye’de  haklarında tutuklama kararı bulunan FETÖ/PDY mensupları, 27 Temmuz akşamı Girne Yat Limanı’ndan  “Gitar” adlı bir tekneyle  Yunanistan’a kaçmaya çalışırken tutuklandılar.

Bu, polis teşkilatımızın büyük bir başarısı, bu nedenle kutlamak gerekir. FETÖ’cüler tutuklandıktan sonra mahkemeye çıkarıldılar ve Türkiye’ye gönderildiler. Orada yargılanacaklar ve gereken cezalara çarptırılacaklar.

Peki, bu olay bu şekilde kapandı mı?

Elbette ki kapanmaması gerekir.  Bu olayın perde gerisinde yer alanların da ortaya çıkarılması ve tutuklanması gerekir.

Şöyle bir düşünün;

Tutuklanan FETÖ’cüleri KKTC’ye herhalde leylekler getirmedi.  KKTC’de kaldıkları süre içerisinde de bunları   leylekler korumadı.

Peki ya “Gitar” adlı tekneyi ve bu teknenin Gürcü kaptanını kim buldu, kaçış girişimini  kim veya kimler organize etti?

Tutuklama anında denize atılan cep telefonlarından neler çıktı? Son ana kadar kimlerle konuştular?

Tabii ki polis bu konularla ilgili soruşturmasını yapıyor veya yapacak.

Ama önemli olan,   geç kalınmaması ve bir ana önce  FETÖ’cülere yardım ve yataklık yapanların inleine girilmesidir.

Bu da,  FETÖ’nün KKTC’deki yapılanmasının sonu olabilir.

Şimdi, beklemekten başka bir çaremiz yok.  Başbakanlık, İçişleri Bakanlığı veya polis teşkilatı  günü geldiğinde gereken açıklamaları yapacaktır.

Ama eğer,  FETÖ’cülerin  KKTC bağlantılarının üzerine yürünmez ve gereken açıklamalar yapılmazsa, aklımıza pek çok soru ve şüphe gelebilir.

Böyle bir durumda da  bu konuları  Türkiye makamları ile basınına aktarmaktan başka bir çaremiz kalmaz.

Bunu da elbette yapacağız.

Ve işte o gün geldiğinde de , kimse ortaya çıkıp , “bunlar Türkiye’yi  müdahaleye çağırıyorlar” demesin.

Çünkü  burada konu olan,  korkunç bir terör  örgütüdür.

Bu terör örgütünün yok edilmesi için de  gereken herşeyin yapılması mubahtır.

Bilmem anlatabildim mi?