Dışişleri ve Başbakan Yardımcısı Kudret Özersay, geçtiğimiz gün toplanan Bakanlar Kurulu toplantısına giriyor ve “Kapalı Maraş açılımını” gündeme getiriyor.
Bu arada Bakanlar Kurulu toplantısı devam ederken, dışarıya çıkıp, basın mensuplarına “Maraş açılımı” konusunda açıklamalarda bulunuyor. Bunun sonrasında da “Kapalı Maraş Türk Yönetimi’nde açılacak” haberleri gündeme geliyor.
Halbuki, Bakanlar Kurulu toplantısında “Kapalı Maraş Türk Yönetimi’nde açılacak” diye bir karar alınmadı. Nitekim, Özersay da bir iki gün gecikmeden sonra “Bakanlar Kurulu’nda Kapalı Maraş’ın Türk Yönetimi’nde açılacağına dair alınan bir karar olmadığını” açıkladı.
Peki Bakanlar Kurulu’nda alınan karar ne idi?
“Kapalı Maraş’ta bulunan malların sahiplerinin tespit edilmesi için envanter çalışması yapılması.”
Peki, bu karar alınmadan önce Vakıflar İdaresi ile bir görüşme yapıldı mı, Kapalı Maraş’taki mallarla ilgili olarak bilgi alındı mı?
Elbette ki hayır.
Ve, kızılca kıyamet de bundan sonra koptu.
Çünkü alınan bu karar, Kapalı Maraş’taki Vakıf mallarını işgal eden Rumları da içeriyor. “Eski mal sahipleri de tespit edilecek” denilirken, Rum işgalcilerden bahsediliyor. Bu da bir asırlık Vakıf davamızı yerle bir edecek bir nitelik içeriyor.
Bu rezalete karşı da seyirci kalamazdık. Dünkü manşetimizde de bu rezaleti “Rum’a Hizmet” başlığı adı altında gündeme getirdik. Bu haberimiz de büyük yankı yarattı.
***
Özersay’ın “Kapalı Maraş Açılımı’nı gündeme getirirken, Vakıflar İdaresi ile herhangi bir temasta bulunmadığını da yukarıda belirtmiştik.
Özersay eğer Vakıflar İdaresi ile temasta bulunup, görüşseydi Kapalı Maraş’taki mallarla ilgili olarak iki kez envanter çalışması yapıldığını ve mahkeme kararlarını da öğrenecekti.
Bu envanter çalışmaları ile mahkeme kararları da Kapalı Maraş’ın tamamen Vakıf malı olduğunu içeriyor. Vakıflar İdaresi Genel Müdürü Prof. Dr. İbrahim Benter’in belgeler ve tapu kayıtlarıyla yaptığı açıklamalar da bu yönde.
Peki, şimdi Özersay ne yapacak?
Vakıflar İdaresi’nin Türkiye’den gelen uzmanlarla birlikte kapalı Maraş’ta yaptırdığı envanter çalışmalarını görmezden mi gelecek, mahkeme kararlarını ayaklar altıda mı çiğneyecek.
Bu konuda neler olacağını da hep birlikte göreceğiz.
***
Bu arada şunu da belirteyim;
Son dönemlerde bazı politikacılar , konu ne olursa olsun “Türkiye böyle istiyor” diye bir söylem geliştirdi ve bu söylem de sıkça kullanılır oldu.
Bu nedenle bunları uyarıyorum; Aklınızı başınıza toplayın ve bu tür söylemlerle Türkiye’ye sorumluluk atıp, Türkiye’yi zorda bırakmayın.
Bunun bedeli ağır olur…