Türk katili Başpiskopos  Makarios , ölüm yıldönümünde  Rum tarafında düzenlenen etkinlikler ve törenlerle anıldı.  Bu törenlerde yapışan konuşmalar Kıbrıs Türk basınında  yer almadı veya gizlendi.

Bilmeyenler için Makarios’u  kısaca tanıtalım;

Keşişlikten Başpiskoposluğa yükselen Makarios ,enosise yani Kıbrıs’ı Yunanistan’la birleştirmeye yeminliydi. Bunu da hiçbir zaman gizlemedi.  Hayatı boyunca bunun için mücadele etti.

Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlanması siyasi mücadeleyle gerçekleşmeyince,  bunu silahlı mücadele le gerçekleştirmek için  kurulan EOKA terör örgütünün başında da Makarios vardı.

1 Nisan 1955 tarihinde kurulan terör örgütü EOKA’nın  ilk hedefi İngilizler, daha sonra da Kıbrıslı Türklerdi.  Zaten, EOKA’nın dağıttığı ilk bildiride de  bu şöyle açıklanmıştı;

“Birinci hedefimiz İngilizleri Kıbrıs’tan atmaktır. Bu hedefe ulaşıldığında sıra Türklere gelecektir. Türk ulusun Kıbrıs’ta uzantısı olan  Kıbrıs Türkleri de bu adadan atılacaktır.”

Bu hedef doğrultusunda Kıbrıs Türkleri hedef alındı.

Yüzlerce Türk köyü  yakılıp, yıkıldı.  Yüzlerce soydaşımız katledildi. Ama ne var ki TMT öncülüğünde verilen mücadele ile  Enosis engelledi.

Daha sonra Zürih ve Londra anlaşmaları ile “Kıbrıs Cumhuriyeti”  kuruldu.  Enosise yeminli Makarios da bu cumhuriyetin ilk Cumhurbaşkanı oldu.

Makarios,  Züürüh ve Londra anlaşmalarını kabul edip, imzaladığı için kendisine yönetilen “Makarios enosis mücadelesinden vazgeçti, Türklerle ortak cumhuriyet kurarak  milli davamıza ihanet etti” suçlamalarına karşı şu açıklamayı yapacaktı;

“Ben  enosis için ettiğim yemine bağlıyım. Ama siz anlamıyorsunuz. Kıbrıs Cumhuriyeti enosise  sıçrama tahtası olacaktır.”

Bir Cumhurbaşkanı olarak bu açıklamayı yapan Makarios,  ilk günden  Kıbrıs Cumhuriyeti anayasasında Kıbrıslı Türklere tanınan hakları çiğnemeye başladı. Bu arada Rum gizli  örgütlenmesi ile silahlanmasını da organize etti.  Kıbrıs Türk halkını imha planı olan AKRİTAS PLANI’nı hazırlayanların başında da Makarios vardı.

Ve günü geldiğinde  Kıbrıs Türk halkını yok etmek için saldırılar  başladı.  21 Aralık 1963 günü başlayan bu saldırılar  20 temmuz 1974 sabahına kadar devam etti.

Her sabah penceresini açtığında Beşparmak dağlarındaki Türk bayraklarını gören Makarios, bunu hazmedemedi,  kahrından ölüp gitti.  Ölmeden önce  vasiyeti şu oldu;

“Ben size Helenizmin en büyük zaferi olan Kıbrıs Cumhuriyeti’ni miras olarak bırakıyorum. Bu mirasa sahip çıkın, Kıbrıs Cumhuriyeti’nden asla vazgeçmeyin”.

***

Şimdi de  Rum siyasi parti başkanlarının Makarios’u  anma törenlerinde yapmış oldukları konuşmalara bakalım.

En soldaki  EDEK ve AKEL’den  en sağdaki DİSİ, DİKO ve ELAM’a kadar Rum siyasi partilerinin ve liderliğinin yaptığı açıklama şu;

“Makarios  EOKA’nın siyasi lideriydi. Helenizm için yaptığı mücadele unutulamaz. Kıbrıs Cumhuriyeti bize bıraktığı  mirastır, bu mirasa sahip çıkacağız,  Kıbrıs Cumhuriyeti’ni yaşatacağız.”

İşte, Rum liderliğinin tutumu bu. Dün ne ise, bugün de o.

Yani; Kıbrıs Türklerini Rum devletine dönüşen Kıbrıs Cumhuriyeti’nde azınlık yapmak.

Peki, böyle bir zihniyete sahip olan  Rum tarafı ilke bir anlaşma yapmak mümkün mü?

Bunun da yanıtını siz verin…