Dörtlü Koalisyon Hükümeti’nin kurulmasıyla birlikte “Maronit açılımı” ileriye götürüldü. Tabii ki bunun da başını Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı çekiyor. Bu doğrultuda da bir takım çalışmalar yapıldı, komiteler oluşturuldu.
Ama ne kadar acıdır ki, “Maronit Açılımı” ile ilgili gelişmeleri ve çalışmaları Rum basınından öğreniyoruz. Cumhurbaşkanlığı ve hükümet tarafından ise yapılan herhangi bir açıklama yok.
Ve, yine Rum basınından öğrendiğime göre, Cumhurbaşkanı Akıncı “Maronit Açılımı”ni ileriye götürmek için bazı siyasiler ile işadamlarının da içinde bulunduğu 7 kişilik bir heyet oluşturmuş
Bu heyette yer alan siyasiler ile işadamlarının kin oldukları da bilinmiyor.
Rum gazetelerinde yer alan haberlere göre de bu heyet, Rum tarafına giderek Maronitlerle görüşmeler yapıyor.
Akıncı’nın oluşturduğu heyet, 17 gün önce de Güney Kıbrıs’ta Maronitlerin yaşadığı Koççat köyüne giderek Maronitlerle birlikte “bilgilendirme toplantısı” düzenledi. Bu toplantıda Maronitlerin KKTC’deki mülkleri ile geri dönmeleri ele alındı.
Gürpınar’ın Maronit Muhtarı Partelli Havifesa da bu toplantıda hazır bulunurken, işadamı Kutlay Erk de toplantıya katılanlar arasındaydı.
Peki, bu “bilgilendirme toplantısı”nda neler konuşuldu?
“Bilgilendirme toplantısı”nda bulunan Hacifesa’nın Rum gazetelerine yaptığı açıklamaya göre , Akıncı’nın heyetinde yer alan siyasiler ile işadamları Maronitlere şunu söyledi;
“KKTC Başsavcılığı, Kuzey’deki bütün mülklerinin Maronitlere verilebileceğini bize söyledi.”
Dahası da var;
Gürpınar’daki Maronitlere ait binaların yüzde 20’si Kıbrıslı Türklere tapulanmış ve bunlar Kıbrıslı Türklerin elinden alınıp Maronitlere verilecekmiş. Evleri ellerinden alınacak olan Kıbrıslı Türklere ise tazminat veya başka bir ev verilecekmiş.
“Bilgilendirme toplantısı”nda bulunan Özhan Maronit temsilcilerinin verdiği bilgiye göre de KKTC makamları Maronit köylerinde yol, elektrik, su gibi altyapı çalışmalarını gerçekleştirecekmiş.
Şimdi şunları sormak gerekir;
Rum gazetelerinde yer alan bu haberler doğru mu?
Akıncı’nın oluşturduğu 7 kişilik heyette kimler var ve bunların böyle taahhütlerde bulunmalarına yasal hakları ve yetkileri var mı? Bu konuda hükümetin tutumu nedir?
Bu arada, Başsavcılığa atfen haberlerde yer alan iddialar da çok önemli?
Başsavcılığın Kıbrıslı Türklere verilen tapuları iptal etme yetkisi var mı?
Bu sorulara yanıt verilmesi ve açıklama yapılması gerekir.
Ve eğer, Kıbrıs Türklerine verilen tapuların iptal edilmesi gündeme gelirse, bu örnek oluşturur ve bunun devamı gelir. Bununla, Kıbrıslı Türklere eski Rum mülkleriyle ilgili olarak verilen tapuların da iptali gündeme gelir.
Bunun sonu da hiç iyi olmaz.