DOLAR 32,5469 0.01%
EURO 34,9077 0.12%
ALTIN 2.421,98-0,31
BITCOIN %
Lefkoşa
°

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Aydın AKKURT yazdı;   “Medya Destek Programı” peşkeştir

Aydın AKKURT yazdı; “Medya Destek Programı” peşkeştir

ABONE OL
09 Ekim 2019 22:11
Aydın AKKURT yazdı;   “Medya Destek Programı” peşkeştir
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği, Basın Emekçileri Sendikası, Devrimci Genel İş ve Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası’ndan oluşan “Medyaya Destek Komitesi”  bir açıklama yaptı.

Açıklamada , hükümete çağrıda ve eleştiride bulunularak daha önce olduğu gibi  “Medya Destek Programı”nın  yeniden hayata geçirilmesi istendi.

Yapılan açıklamaya göre;   “bu proje bir sosyal devlet projesi olarak ortaya çıkmış ve  kapsamlı ve kolektif bir çalışma ile kriterleri yazılmış, bütçesi belirlenmiş , ödeneği ayrılmış ve tüm basın kuruluşlarına ölçütler içerisinde fırsat eşitliği yaratılmış.”

Ama, bu ileri sürülenler gerçek değil.

Bunu da anlatayım;

Her şeyden önce “Medya Destek Programı” yandaş basına devlet kesesinden para aktarmak için hazırlandı, kriterleri de kapalı kapılar ardında  belirlendi.

Dönemin Maliye Bakanının makam odasında yapılan toplantılara sadece   4 gazetenin sahipleri çağrıldı. Bunlar da  “sol basın” veya “barış gazeteciliği” yapanlardı.

Günlerce devam eden bu toplantılarda  sağ veya ulusalcı basının, “Medya Destek Programı”ndan nasıl  mahrum bırakılacağı  görüşüldü.  Sağcı veya ulusalcı gazetelerde çalışanlar ve sarı basın kartı sahibi olanlar tespit edildikten sonra da kriterler ona göre belirlendi.

Bu, kelimenin tam anlamıyla “adrese teslim ihale” gibi olurken, bunların belirlediği kriterlere göre de, “bir gazetede çalışan şu kadar kişi  sarı basın kartı sahibi olmalı” denildi. “Bu kadar personel çalışmalı” denildi.

Sağcı veya ulusalcı gazetelerde  çalışan kişi  sayısı ile sarı basın kartı sahibi, belirlenen kriterlerdeki sayılardan az olduğu için,  bu gazeteler  devlet katkısından mahrum edildi.

Yani, tüm gazeteler için fırsat eşitliği yaratılmadı. Tam aksine gazeteler arasında büyük bir ayırımcılık yapıldı. Yandaş gazeteler beslenirken, diğer gazeteler dışlandı.

Dahası da var;

Biz bu ayırımcılığı eleştirdiğimizde , söyledikleri ise şu oldu;

“Ne yapalım , biz büyük gazeteleriz.”

Bizim söylediğimiz ise şu olmuştu;

“Büyüklük sayfa sayısın fazlalığı veya boyalı olup olmadığıyla ilgili değil.  Büyüklük ve küçüklük  siyasi düşüncelerle ilgilidir”.

Ama, dinleyen olmadı.  Ayırımcılık yapılarak, eşitlik ilkesi ayaklar altında çiğnendi.

Bu arada yapılan tüm çağrılara rağmen, hangi gazeteye her ay ne kadar para verildiği bir türlü açıklanmadı.

Ve, UBP- HP koalisyon hükümeti  oluşunca, bu ayırımcılığa ve haksızlığa “dur” dedi. Zaten yapılması gereken de bu idi.

Zaten özgür  ve bağımsız basının da gereği budur.

Ve unutulmasın ki; devlet kesesinden para alanlar bağımsız ve özgür gazetecilik yapamaz.

Bunlar olsa olsa  hükümetlerin borazanı ve tetikçisi olur…

 

 

 

 

 

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

300x250r
300x250r

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.