Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, hükümeti oluşturan siyasi partilerin genel başkanlarıyla yaptığı sonrasında, Kıbrıs konusuyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Bu açıklamaya göre, taraflar Kıbrıs konusuyla ilgili olarak Eylül ayı içerisinde New York’ta bir araya gelecek. Yani, Akıncı ile Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis görüşecek. BM Genel Sekreteri Antonio, Guterres de bu görüşmede hazır olacak.
Peki, Eylül ayında yapılacak bu görüşmeleri sağlayan nedenler ne?
Rum tarafı, Kıbrıs konusunda bugüne kadar savunduğu “kırmızı çizgilerinden” vazgeçti mi veya Rum tarafında bir zihniyet değişikliği mi oldu?
Hayır, Rum tarafı ne “kırmızı çizgilerinden” vazgeçti, ne de zihniyet değiştirdi.
Rum tarafı, dün ne ise bugün de o, aynı tutumu sürdürüyor.
Devam edelim;
“Türkiye’nin garantörlüğü ile müdahale hakkının kaldırılması ve Türk askerinin Kıbrıs’tan uzaklaştırılması kabul edilmediği sürece müzakere masasına oturmam” diyen Anastasiadis’e ne oldu?
Neler değişti ki, Anastasiadis şimdi müzakere masasına oturacak?
Dahası da var;
“Türkiye’nin garantörlüğünün kaldırılmasını ve Türk askerinin uzaklaştırılmasını içermeyen bir çözümü kabul etmem” diyen Anastasiadis, neden müzakere masasına oturacak?
Perde gerisinde neler yaşandığını bilmiyoruz ama, görünen o ki müzakereler kaldığı yerden yeniden başlayacak.
Peki, müzakerelerin kaldığı yer ne idi?
Hemen hatırlatalım;
Türkiye’nin garantörlüğünün kaldırılması ile Türk askerinin Kıbrıs’tan uzaklaştırılması.

***
Tabii ki bu arada BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs sorunu için görevlendirdiği geçici danışman Jane Holl Lute’un nasıl bir rapor hazırlayacağı ve bu raporun neleri içereceği de önemli. Lute, bu rapora son şeklini vermek için de Eylül ayının ilk günlerinde Atina, Londra ve Brüksel2de temaslarda bulunacak.
Sonuçta da hazırlayacağı raporu BM Genel Sekreteri’ne sunacak.
Bu raporun içeriğini şimdiden tahmin etmek için de falcı olmaya gerek yok. Özetle şunları içerecek;
“1960 Garanti sistem, çağdışı kalmıştır yeni bir güvenlik sistemi oluşturulmalıdır. AB üyesi olmayan bir ülkenin, AB üyesi olan bir ülkenin topraklarında asker bulundurması kabul edilemez. Garantiler kalkmalı, tüm askerler çekilmeli ve birleşik Kıbrıs oluşturulmalı.”
İşte, muhtemelen bunlar Lute’un hazırlayacağı raporda yer alacak. Zaten, Guterres Belgesi de bunları içeriyor.
Ve, “Guterres Belgesi’ni kabul ettiğini ve bu çerçevede stratejik anlaşmaya hazır olduğunu” açıklayan Akıncı, Eylül ayında müzakere masasına oturacak.

Neler olup, biteceğini de hep birlikte göreceğiz.