Şöyle bir düşünüyorum;
UBP Cumhurbaşkanı adayı Ersin Tatar’ın, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu ve diğer Rum liderleriyle kişisel bir sorunu mu var?
Elbette ki yok.
Tatar’ın Rum liderleriyle neden kişisel bir sorunu olsun ki?
Ama, Rum liderliği sürekli olarak Tatar’ı hedef alırken, Cumhurbaşkanlığı seçimine yönelik olarak da her türlü müdahale de bulunuyor.
Tümü birden “Tatar seçilmemeli, Tatar seçimi kaybetmemeli” çağrıları yapıyor.
Peki neden?
Bunun nedeni Kıbrıs konusuyla ilgili.
Çünkü, Tatar iki devletli çözümü, egemenliği, özgürlüğü ve Türkiye’nin garantörlüğü ile Kıbrıs’ta Türk askerinin varlığını savunuyor. Federasyonun ortadan kalktığını söylüyor.
İşte , bu nedenlerle Tatar, Rum liderliğinin hedefi durumunda.
Rum liderliği de bunu da gizlemiyor;
“Kuzey’de yapılacak seçimde federasyon karşıtı olan ve iki devletli çözümü savunan Tatar seçilmemeli, kapalı Maraş’ı açmak isteyen Tatar seçim kaybetmeli, federasyonu savunan kişi seçilmeli.”
***
Peki, federasyon ve federasyon müzakereleri ne, Rum liderliği neden federasyonu savunuyor?
Rum Yönetimi eski başkanlarından Dimitris Hristofyas, neden federasyon istediklerini, tek bir cümle ile açıklamıştı;
“Türkiye’nin garantörlüğünün kaldırılması , Türk askerinin Kıbrıs’tan uzaklaştırılması ve vatanımızın yeniden birleştirilmesi için federasyon istiyoruz. İki devletli çözüm ise bu hedeflerimizin önündeki en büyük engeldir.”
Peki, federasyon müzakerelerinin anlamı ne?
Bunu da tek bir cümle ile özetleyelim;
Müzakere masasında Rum’un bir 50 yıl daha esiri olmak.
***
Ve, işte bu nedenlerle Tatar, Rum liderliğinin hedefi.
Ama sakın ola unutmayın;
Tatar ilk hedef, ana hedef ise sizsiniz.
Siz ki, kan ve canla bir vatan, bir devlet yaratanlarsınız…