Can ve kanla ayakta tutulan bir asırlık Kıbrıs davamız kritik bir aşamada bulunurken, Kıbrıs’ta Türk varlığını ve devletini yok edebilmek için her türlü karanlık oyunlar ile senaryolar devrede.
Başta BM, ABD, AB olmak üzere emperyalist güçler ile Rum-Yunan ikilisi halkımıza ve devletimize yönelik kirli bir savaş yürütüyor. Hedef ise, ikinci Türk devleti olan KKTC’yi yok etmek ve Doğu Akdeniz’de Türk egemenliğine son vermek.
Bu hedefe ulaşabilmek için dışarıdan büyük bir saldırı yürütülürken, iç cephemiz ise çöküntüye uğratılmış durumda.
Devlet otoritesi sıfırlanırken, saygınlığı ve kurumları da her geçen gün daha da çökmektedir. Yolsuzlukların, vurgunların, adaletsizliklerin ve haksızlıklarının hesabının sorulmadığını gören halk, devletinden soğumakta ve uzaklaşmaktadır.
Halkımız, ekonomik ve sosyal sorunların girdabında boğuşurken, direniş ve moral gücü sıfırlanmakta, Rum taşeronları ile emperyalist güçlerin işbirlikçileri de boş durmamakta.
Ulusal davayı savunan, yurtseverler, gazeteciler, gazeteler , kurum ve kuruluşlar , her yol ve yöntem kullanılarak yok edilmek istenmekte.
Ülkemiz kaos ve kargaşa ortamına sürüklenirken, devleti koruyucu tedbirler alınmamakta, dış ve iç saldırılara seyirci kalınmaktadır.
Devletin en saygın kurumları, yargı, asker ve polis başta olmak üzere bilinçli ve sürekli bir saldırı altında olup, bu kurumlar etkisiz hale getirilmek isteniyor.
Bazı siyasi partiler, bazı sivil toplum örgütleri ve bazı sendikalar dolaylı ve dolaysız Rum’un uşaklığını yaparken, bazı gazeteler ile bazı TV kanalları da ihanet içerisindedir.
Bunların karşısında ise halk, savunmasız ve biçare durumdadır. Halk, ulusal Kıbrıs davamızı değil, yiyeceği bir sokum ekmeğin ve geçim derdinin peşine düşürülmüştür.
Hedef ise, dayatılan çözüm şekline bu halkı razı etmektir. Gidişatta o yöndedir.
Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi, “ülkenin bütün kalelerine, tersanelerine girilmiş” halk yorgun ve savunmasız hale düşürülmüştür.
İşte, böylesine büyük tehlikelerle karşı karşıyayız.
Bu durumda, devletin ve vatan bildiğimiz bu toprakların gerçek sahibi olan halk ile zinde güçler harekete geçmeli, yeni bir direniş başlatmalıdır.
Bu direniş sadece Rum’a değil, içimizdeki işbirlikçilerine, bu ülkede egemen olmaya çalışan mafya bozuntularına, vurgunculara, kan emicilere, yolsuzluk yapanlara, devletin malına, yetimin hakkına el uzatanlara karşı başlatılmalıdır.
Ya yeni bir direniş başlatılacak, ya da yok olup gideceğiz.
Fazla zamanımız yoktur.
Ya devlet başa, ya kuzgun leşe…
GÜNDEM
17 Kasım 2024SPOR
17 Kasım 2024GÜNDEM
17 Kasım 2024SPOR
17 Kasım 2024SPOR
17 Kasım 2024GÜNDEM
17 Kasım 2024GÜNDEM
17 Kasım 2024Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.