DOLAR 32,5713 0.02%
EURO 34,9270 0.1%
ALTIN 2.435,120,22
BITCOIN 2167831-0,03%
Lefkoşa
°

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Aydın AKKURT; Yeni Hükümet, Kıbrıs sorunu ve Cumhurbaşkanı Akıncı

Aydın AKKURT; Yeni Hükümet, Kıbrıs sorunu ve Cumhurbaşkanı Akıncı

ABONE OL
23 Mayıs 2019 10:46
Aydın AKKURT; Yeni Hükümet, Kıbrıs sorunu ve Cumhurbaşkanı Akıncı
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Ülkede 15 ay önce Dörtlü Koalisyon Hükümeti kurulduğunda, Kıbrıs Konusu tamamen Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’ya devredilmişti. Hükümet tarafından kendisine tanınan bu olanağı kullanan Akıncı, Kıbrıs konusu ile ilgili müzakerelerde dilediğince hareket etmiş, halkın iradesi ile oluşan Meclis’e dahi bilgi verme gereğini duymamıştı.
Akıncı, toprak, nüfus, yönetim ve diğer konularda önemli tavizlerde bulunurken, Meclis’in tüm bunlardan haberi yoktu.
Dörtlü Koalisyon Hükümetinin Başbakanı Tufan Erhürman da sık sık “ dörtlü koalisyon hükümetini oluşturan siyasi partilerin Kıbrıs konusundaki görüşleri farklıdır ama sadece partileri adına açıklama yapabilirler” diyordu.
Bu, Kıbrıs konusunda bu güne kadar görülmüş bir uygulama değildi. Yani Dörtlü Koalisyon Hükümetinin Kıbrıs konusunda herhangi bir politikası yoktu. Akıncı, kimseye sormadan ve bilgi vermeden dilediğini yapabiliyordu.
Bu arada Dışişleri Bakanı Kudret Özersay’ın hakkını vermek gerekir.
Özersay, Kıbrıs konusunda yaptığı açıklamalarda, Cumhurbaşkanı Akıncı’yı ve tutumunu eleştiriyordu.
Akıncı federal temele dayalı çözüm şekli ile BM parametrelerini savunurken, Özersay “federasyona dayalı çözüm şeklinin çöktüğünü ve yeni alternatiflerin masaya getirilmesi gerektiğini” söylüyordu.
Türkiye’nin de dile getirdiği “yeni alternatifler” arasında konfederasyon ve iki devlete dayalı çözüm şekilleri vardı.
Akıncı da bunlara şimdi olduğu gibi, o günlerde de şiddetle karşı çıkıyordu.
Dörtlü Koalisyon Hükümetinin yıkılmasının diğer nedenlerinin yanısıra Kıbrıs konusundaki düşünce ve tutumlar da önemli yer tutar.
***
Yeni oluşturulan UBP-HP koalisyon hükümetinin protokolünde Kıbrıs konusu da önemli bir yere sahip.
İmzalanan protokolde “federal temele dayalı çözüm şeklinin Rum tarafının tutumu nedeniyle tüketildiği, müzakerelerde yaklaşık 50 yıl harcandığı” belirtilirken, şöyle deniliyor;
“Kıbrıs sorununun çözümü için yeni alternatifler masaya getirilmelidir.”
Başbakan Ersin Tatar da dün yaptığı açıklamada bunlara dikkat çekerken, Akıncı’nın federal temele dayalı çözüm şeklinde ısrar ettiğini, Türkiye’nin ve kendilerinin “yeni alternatiflerin gündem getirilmesini istediklerini” belirti ve “ona göre ayar verilmesi gerekir” dedi.
Tatar’ın açıklaması iyice okunursa “Akıncı’ya ayar vereceğiz” diye bir ifade kullanmadığı, çözüm şekillerine yönelik olarak “ayar” ifadesini kullandığı görülür.
Ama, daha ilk günden UBP-HP hükümetiyle çatışmaya gireceği görülen Akıncı “ayar” kelimesinin kendisine yönelik olarak kullanıldığını ileri sürüp, hükümete karşı savaş açtı.
Akıncı, zehir zemberek bir açıklama yaparken “Kıbrıs konusu benim tarafımdan yürütülür, halk bana bu yetkiyi verdi” dedi.
Peki ya, Meclis ve hükümet ne güne duruyor? Meclis ve hükümet halk iradesi ile oluşmadı mı?
Elbette öyle.
Ve, Meclis ile hükümet Kıbrıs konusunda söz söyleme ve karar alma hakkına sahiptir. Hatta, Meclis Akıncı’yı müzakerecilik görevinden de alabilir. Kıbrıs konusunda son kararları almada da sadece Meclis yetkilidir.
Kısacası; Kıbrıs konusu sadece bir kişinin inisiyatifine bırakılamaz.
Ve unutulmasın ki; Kıbrıs konusu bu halkın ulusal davasıdır…

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

300x250r
300x250r

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.