Ben bu satırları yazarken, yeni hükümetin oluşuma yönelik olarak UBP ile HP’nin parti meclisleri toplantısı devam ediyordu.
Ama, dün UBP ve HP heyetlerinin toplantısı öncesinde ve sonrasında UBP Genel Başkanı Ersin Tatar ile HP Genel Başkanı Kudret Özersay’ın yapmış oldukları açıklamalardan UBP-HP hükümetinin kurulmuş olduğunu anlamak için kahin olmaya gerek yoktu.
Hele, Tatar’ın UBP-HP hükümetinin kabinesinin bugün Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’ya sunulacağını söylemesi, son nokta oldu.
Bu arada, Dörtlü Hükümetinin yıkılmasından sonra, UBP-HP hükümetinin kurulmasını önlemeye yönelik faaliyetler, dün de devam etti. Her türlü yalan, iddia ve dedikodu bilinçli olarak gündeme getirildi. Geçtiğimiz seçim döneminde yapılan açıklamalar sürekli olarak gündeme getirilirken, UBP-HP hükümetinin kurulması engellenmek istendi.
Bu girişimler başarısızlığa uğrayıp UBP-HP hükümetinin oluşumu kesinleşince bu kez de “Bakanlık” kavgaları yaratmak istediler. “Falanca Bakan olacak, diğeri olmayacak, falanca kişi listeden çıkarıldı, yerine başkası konuldu” dedikodularıyla son oyunlarını oynadılar. Ama yine başaramadılar.
Ve, ülkede cadı kazanları kaynatanlar UBP-HP hükümetinin güven oyu almasına kadar boş durmayacaklar. UBP ve HP’in iç bütünlüklerine yönelik olarak her türlü provokasyonu gündeme getirecekler. Bunları da hep birlikte göreceğiz.
Şimdi bunları bir kenara bırakalım ve yeni hükümetin temel ilkeleri ile prensiplerine kısaca bakalım.
Yapılan ilk açıklamalarda da görüldüğü gibi, istikrarlı bir hükümet ve uyum hedefleniyor. Ekonomik ve sosyal sorunları çözümlemek, ülkeyi ve halkı refaha taşımak da diğer hedeflerden biri.
Bir diğer ana hedef ise Anavatan Türkiye ile daha sıkı ilişkiler oluşturmak.
Ve, inanıyoruz ki UBP-HP hükümeti bunları gerçekleştirecek.
Zaten, halkın da beklentisi bu yönde.
Bu nedenle de “hayırlı olsun” diyoruz.
Peki, muhalefet partileri ne yapacak?
Onlar da ilk günden felaket tellallığına başlayacak, yeni hükümeti tökezletmek için her yolu ve yöntemi kullanacaklar, arka bahçeleri olan bazı sendikaları devreye koyacaklar, ülkede kaos ve çatışma ortamı yaratmaya çalışacaklar. Çünkü, bunların muhalefet anlayışı bu.
Halbuki, muhalefetin görevi eleştirmenin yanı sıra hükümete yardımcı olmak ve gerektiğinde destek vermektir.
Fakat, bunların zihniyeti kötü. Zihniyetleri “benden sonrası tufan” zihniyeti.
Ama yine de kötümser olmaya gerek yok.
Her şeyin daha iyi ve daha güzel olacağına inanıyoruz…