Kıbrıs’ın Türk yönetiminde kaldığı 1571-1878 döneminde yolsuzluk, rüşvet, talan, vurgun yaşandı mı?
Ben bir tarihçi olarak bu dönemi araştırırken, bunları görmedim. “Bildiğini” söyleyen varsa, bunların belgelerini de ortaya koymalı. Nasıl olsa bu döneme ait Osmanlı arşivleri hala daha duruyor.
İngiliz dönemini atladıktan sonra gelelim “Kıbrıs Cumhuriyeti” dönemine. Üç yıl süren bu cumhuriyet döneminde Kıbrıslı Türklerin yönetiminde olan üç bakanlıkta herhangi bir yolsuzluk, rüşvet, vurgun ve talan yaşandı mı?
Böyle iddialar gündeme geldi mi?
Hayır, ne yaşandı, ne de böyle iddialar gündeme geldi.
Devam edelim.
1964 başında oluşturulan Genel Komite ve daha sonrasında oluşturulan Geçici Kıbrıs Türk Yönetimi ve Kıbrıs Türk Yönetimi dönemlerinde yolsuzluk, rüşvet, vurgun ve talan olayları yaşanmadı.
Peki, neden?
Çünkü, 1974’e kadar yaşanan bu dönemde Türk Mukavemet Teşkilatı’nın denetimi ve kontrolü vardı. Yolsuzluk , vurgun , talan yapmak, rüşvet vermek veya almak mümkün değildi. Bunları yapacak olanlar çok ağır şekilde cezalandırılacaklarını biliyorlardı.
O dönemde, devlet olmasına rağmen, tam bir devlet otoritesi vardı.
***
Ve, şimdi gelelim günümüze.
Devletimiz, polisimiz, yargımız, Başsavcılığımız, Sayıştay Başkanlığımız var. Ama devlet otoritesi yok. Yasalar da gerektiği gibi uygulanmıyor. Bunları yapan yandaşlar korunuyor. Yolsuzluk, vurgun, talan yapanlar cezalandırılmıyor.
Durum böyle olunca da bu tür olaylar yıllar geçtikçe daha da yoğunlaştı.
Yolsuzluk iddialarını içeren dosyalar yıllardan beri poliste bekliyor. Polisin soruşturmasını bitirip Başsavcılığa gönderdiği dosyaların pek çoğu kapatılırken, diğerleri yıllardan beri raflarda bekliyor. Sayıştay Başkanlığı’nın yolsuzluklarla ilgili hazırladığı dosyaları da kimse dikkate almıyor. Bu dosyalar da Meclis’in raflarında bekliyor.
Yapanın yanına kar kaldığını görenler de “bir şey olmaz” diyerek , yolsuzluk, vurgun ve talan yapmaya devam ediyor.
Devletin parasına, yetimin hakkına el uzatılıyor.
***
Bugüne kadar gelmiş geçmiş hükümetler ve şimdikiler göreve başladıkları ilk gün “yolsuzlukların hesabı sorulacak, yapanın yanına kar kalmayacak” dediler.
Ama yapılan bir şey yok. Ne hesap soruluyor, ne de yolsuzluk yapan birisi cezalandırılıyor. Her şey olduğu gibi, hatta daha da yoğunlaşarak devam ediyor.
Devletin parasına, yetimin hakkına el uzatanlar serbestçe dolaşıyor. En büyük yolsuzluğu, vurgunu ve talanı yapanlar el üstünde tutuluyor. Pek çok siyasi ve devlet görevlisi bunların önünde el-pençe divan duruyor.
***
Peki, yolsuzluk olaylarını içeren dosyaların ileriye götürülmesi kimler tarafından engelleniyor? İddialara göre devletin, polisin ve yargının içerisinde yuvalanan çeteler , yolsuzluk dosyalarının ileriye götürülmesini engelliyor.
Tabii ki, bazıları da bu çetelerle işbirliği halinde.
Ve, eğer yolsuzluk dosyalarını kimlerin engellediği ortaya çıkarılmazsa, yolsuzluk, vurgun ve talan yapanlar bu ülkeye egemen olacak.
Başka ne diyebilirim ki?…
GÜNDEM
18 Kasım 2024SPOR
18 Kasım 2024GÜNDEM
18 Kasım 2024SPOR
18 Kasım 2024SPOR
18 Kasım 2024GÜNDEM
18 Kasım 2024GÜNDEM
18 Kasım 2024Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.