DOLAR 32,5671 0.08%
EURO 35,0040 0.45%
ALTIN 2.430,400,31
BITCOIN %
Lefkoşa
°

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Aydın AKURT;  Cumhurbaşkanlığı seçiminde iki seçenek

Aydın AKURT; Cumhurbaşkanlığı seçiminde iki seçenek

ABONE OL
22 Ocak 2020 11:32
Aydın AKURT;  Cumhurbaşkanlığı seçiminde iki seçenek
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Kıbrıs’ın 1878 yılında İngiltere’ye kiralanmasıyla birlikte, bu toprakların efendisi ve yöneticisi olan Kıbrıs Türkleri azınlık durumuna düşürüldü. Kıbrıs Türkleri vatan bildiği topraklarda yönetimden dışlanırken, Rumların da Kıbrıs’a sahip çıkma, Enosisi gerçekleştirme mücadelesi başladı.
Kıbrıs Türk halkı her ne pahasına olursa olsun, buna seyirci kalamazdı. Vatan bildiği topraklarda Rum’un kölesi olamazdı. Ve her ne pahasına olursa olsun, Türklüğün şerefi ve özgürlüğü için direniş başlatacaktı. Öyle de oldu.
Kıbrıs’ta Türk direnişi hareketin ilk öncüsü 1914 yılında kurulan “Türkiye İle Birleşme Örgütü” idi. Bu direniş hareketinin İngiliz Sömürge Yönetimi tarafından bastırılmasından sonra, diğer direnişçiler mücadele bayrağını teslim aldı. Bu dönemde direnişin öncüleri Mehmet Remzi Okan, Hakim Raif Bey, Con Rıfat, “Halkçılar” diye tanınan Kemalistler ve diğerleri idi.
Bu neslin sürdürdüğü mücadeleyi 1940 yılından sonra Dr. Küçük, Rauf R. Denktaş, Osman Örek ve diğerleri devraldı. Kıbrıs Türk Kurumları federasyonu ile Milli Parti bu direnişte önemli görevler üslendi.
Enosisi silah zoruyla gerçekleştirmek için kurulan terör örgütü EOKA’ya karşı da yerel direniş örgütleri harekete geçti. VOLKAN ve 9 Eylül Cephesi bunların öncüsü oldu. 1957 yılında yerel direniş örgütlerinin TMT çatısı altında birleşmesiyle direniş hareketi büyük bir mücadeleye girişti; Kıbrıs Yunan olmayacaktı. Kıbrıs Türk halkı Rum’un kölesi olmayacaktı.
Bu mücadele sonrasında da Kıbrıs Türk halkı, 1960 yılında kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin eşit kurucu ortağı oldu.
Enosis hedefli Kanlı Noel saldırılarında nelerin yaşandığını çok iyi biliyoruz.
Devlet yönetiminden silah zoruyla dışlanan Kıbrıs Türk halkı, 1964 yılının başında “Genel Komite “ adlı yönetim biçimini oluşturdu. Daha sonra ise Geçici Kıbrıs Türk Yönetimi , Kıbrıs Türk Yönetimi ve Otonom Kıbrıs Türk Yönetimi oluşturuldu.
Barış Harekatı’ndan sonra ise Kıbrıs Türk Federe Devleti ve nihayetinde de 1983 yılında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kuruldu.
KKTC sokakta veya cami avlusunda bulunmadı. KKTC, 1878 yılından bu yana devam eden direniş ve mücadelenin sonucudur. Temellerinde can ve kan vardır. KKTC, Kıbrıs’ta Türklüğün şerefinin, özgürlüğünün, egemenliğinin sembolüdür.

Ve  önümüzdeki Nisan ayında Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılacak. Bu seçimin sonuçları da  KKTC ile Kıbrıs Türk halının  kaderini belirleyecek.

Bu nedenle iki seçenekle karşı karşıyayız;

Ya KKTC’de  Türkiye’nin garantörlüğünde özgür ve bağımsız  olarak  yaşamaya devam edeceğiz,  ya da  Türk askeri ile Türkiye’nin garantörlüğünün olmadığı birleşik Kıbrıs’ta  Rum’un azınlığı olarak yaşayacağız.

Bu nedenle dikkatli olmakta büyük yarar var…

 

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

300x250r
300x250r

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.