DOLAR 32,5595 0.18%
EURO 34,9621 -0.1%
ALTIN 2.441,920,25
BITCOIN %
Lefkoşa
°

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Aydın AKURT  yazdı;   Çandarlı gemisinden Fatih ile Yavuz’a…

Aydın AKURT yazdı; Çandarlı gemisinden Fatih ile Yavuz’a…

ABONE OL
08 Temmuz 2019 08:53
Aydın AKURT  yazdı;   Çandarlı gemisinden Fatih ile Yavuz’a…
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Türkiye, Ege ve Akdeniz’de nasıl ve ne zaman petrol aramaya başladı?.
Elbette bilenler var.
Ama ben, yine de anlatayım;
Türkiye’de sismik araştırma yapmak, sondaj ve üretim kuyusu açmakla sorumlu bir devlet kuruluşu var. Bu kuruluşun adı “TPAO- Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı”dır. TPAO 1954’te milli petrol şirketi olarak kuruldu. Arama, sondaj, üretim, rafineri, taşıma, pazarlamada faaliyet gösteriyor.

TPAO, denizde petrol aramaya 1970 yılında başlayabildi. İlk olarak İskenderun Körfezi ve Mersin civarında Payas-1, Çınar-1 ve Karataş-1 isimleri verilen 3 off-shore kuyusu açıldı. TPAO daha sonra Karadeniz’e yöneldi.

1974 yılında Bülent Ecevit Hükümeti döneminde Deniz Kuvvetleri Kumandanı Oramiral Kayacan, Enerji Bakanı Cahit Kayra’yı uyardı. “Yunanlılar Ege ve Akdeniz’de, bizim kıta sahanlığı sınırlarımıza yakın petrol aramaya başladılar. Hariciye konuya gereken ilgiyi göstermiyor. Bir şeyler yapalım” dedi. O tarihte Türkiye’nin sismik arama yapma imkanı yoktu. Ecevit’in onayı ile Cahit Kayra ve Oramiral Kayacan, mayın tarama amaçlı kullanılan, donanmanın “Manyometrik” Çandarlı gemisini, muhripler refakatinde Ege’ye çıkardılar. Yunanlılar kıyameti kopardı. Dışişleri Bakanlığı telaşa kapıldı.

Devam edelim;
Bütün bunlara rağmen Cahit Kayra’nın çabası ile Norveç’ten “Lorgva” adında bir sismik arama gemisi kiralandı. Gemi İstanbul’a geldi. Ne var ki, gemi sahipleri, Yunan baskısından çekinerek gemiyi Ege’ye yollayamadı.
Aradan yıllar geçti ama Türkiye Ege ve Akdeniz’deki haklarından vazgeçmedi.
Arkasına AB, ABD ve büyük petrol şirketlerini alan Rum Yönetimi geçtiğimiz yıllarda sözde MEB ilan ederek Doğu Akdeniz’deki enerji kaynaklarına tek başına sahip çıkma girişimlerine başlayınca Türkiye yeniden harekete geçti. Türkiye, kendi ve KKTC’nin haklarını koruma konusunda kararlı bir duruş sergiledi. Bunu gereği olarak da Doğu Akdeniz’de sismik araştırma faaliyetlerini başlatırken, Fatih ve Yavuz sondaj gemilerini, sondaj faaliyetlerinde bulunmak üzere Doğu Akdeniz’e gönderdi. KKTC’den alınan ruhsat bölgelerinde de sondaj faaliyetleri devam ediyor.
Doğu Akdeniz’deki enerji kaynaklarına tek başına sahip çıkmaya çalışan Rum-Yunan ikilisinin tavrı da aynı;
Türkiye’nin sondaj faaliyetlerinde yer alan şirketlere büyük bir baskı yapılırken, Fatih ve Yavuz sondaj gemilerinin personeli hakkında tutuklama emirleri çıkarılıyor.
AB, ABD ve diğer emperyalist güçler de Rum-Yunan ikilisini destek veriyor.
Hedefleri ise 1974 yılında yaptıkları gibi Türkiye’yi Ege ve Doğu Akdeniz’den uzaklaştırmak.
Ama bu çok zor ve hatta imkansız.

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

300x250r
300x250r

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.