Ali Efendi Hüseyin Babaliki, Anadolu’da savaşan Mustafa Kemal’in ordularına yapılan yardımları organize edip, yöneten kişiydi. Anadolu’ya gönderilecek olan yardımlar Kaleburnu köyündeki bir mağarada saklanır ve kayıklarla Anadolu’ya ulaştırılırdı.
İngiliz ve Rum işbirlikçileri ile ajanlarının bu mağarayı tespit etmelerinden sonra, İngiliz askerlerinin düzenlediği baskında Ali Efendi Hüseyin Babaliki tutuklanacak ve Girne Kalesi zindanlarının en karanlık ve en rutubetli hücresine hapsedilecekti .
Osmanlığı İmparatorluğu’nun Birinci Dünya Savaşı’na Almanya’nın yanında katılmasını gerekçe gösteren İngiltere, 1914 yılının Kasım ayında Kıbrıs’ı tek yanlı olarak ilhak eder. İngiliz işbirlikçileri bu karara destek verip, İngiliz Sömürge Yönetimi’nin yanında yer alırken, yurtseverler de bu karara karşı harekete geçer. İngiliz Sömürge Yönetimi’ne karşı mücadele etmek amacıyla “Türkiye İle Birleşme Örgütü” kurulur. Örgüt, Çanakkale savaşlarında esir düşen Türk askerlerinin konulduğu Mağusa’daki esir kampında esir tutulan Türk askerlerini kurtararak, İngiliz Sömürge Yönetimi’ne karşı silahlı bir ayaklanma başlatmaya hazırlanırken, bir ihbar sonucunda bu ayaklanma girişimi başarısızlıkla sonuçlanır.
“Türkiye İle Birleşeme” örgütünün lideri Dr. Hüseyin Behiç, Dr. Esat ve Hasan Karabardak tutuklanarak, Girne Kalesi’nin zindanlarına hapsedilir. Dışarıda kalan örgüt mensupları faaliyetlerine devam ederken, Anadolu’da Mustafa kemal Paşa önderliğinde yürütülen Ulusal Kurtuluş Savaşı’na da maddi olarak yardımlarda bulunurlar. Kıbrıs’ın dört bir yanında düzenlenen bağış kampanyaları ile etkinliklerden ele edilen gelir, Anadolu’ya gönderilir. Bu arada, İngiltere’nin Kıbrıs’ı Yunanistan’a bırakma girişimlerine karşı da harekete geçilir. İngiliz Sömürge Yönetimi de “Türkiye İle Birleşme Örgütünü” tamamıyla yok edebilmek için harekete geçerken, işbirlikçileri ile ajanlarını da devreye koyar. Yurtseverler büyük bir takip altındadır ve çok geçmeden ihbarlar başlar.
TÜRK ASKERLERİNE YARDIM
Anadolu’daki Ulusal Kurtuluş savaşına katlı ve yardımlarda bulunulurken, Mağusa’daki esir kampında bulunan Türk askerleri de çok zor durumdadır. İngiliz askerleri, esir Türk askerleri için ekmek yapılan unun içine kum katmaktadır. Kumlu ekmeği yiyen Türk askerlerinin kısa süre sonra böbrekleri rahatsızlanıyordu. Bunun sonucu ise ölümdü.
Bu bilgilerin elde edilmesinden sonra harekete geçen Babaliki, esir kampına gizlice un, ekmek, yiyecek, giyecek sokmaya başladı. Babaliki’ye bu konuda Mustafa Nuri ve Mahmud Celaleddin Naim Efendi yardımcı oluyordu.
TUTUKLAMALAR
İşbirlikçiler ve ajanlar tarafından yapılan ihbarlardan sonra, tutuklamalar başlar. Direniş hareketinin önde gelen isimleri tutuklanıp, Girne Kalesi’ne hapsedilir. Bu kişiler şöyledir;
1- Karpazlı Ali Hüseyin Babaliki
2- Mağusalı Mahmut Naim’in akrabası Hoca Mustafa Efendi.
3- Mağusalı Mehmet Naim Adil Efendi.
4- İskeleli Kenan kardeşlerden, Raşit, Kamil, Said ve Hasan Efendiler.
5- Karamcit’ten, Kolya Çiftliği sahibi Ahmet Sadrazam.
6- Giritli Hasan Hüseyin Kaptan, kardeşi Ali Kaptan ve kayınbiraderi Ahmet Çavuş.
7- Leymosun’dan Ahmet Çavuş, Kardeşi Osman ve Oğlu Ali.
8- Bilelle’den Küçük Hacı Hüseyin.
Bu tutuklamalar sonrasında “Türkiye İle Birleşme Örgütü” yeni bir darbe daha alırken, Girne Kalesi’ne hapsedilenlerin öldürülmesi tehlikesi de vardır. Buna göre tutukluların yemeklerine zehir konularak ve yavaş yavaş öldürüleceklerdir. Bu büyük tehlikeye karşı tedbir alınırken, tutuklular kendi yemeklerini hazırlamaktadır. Bu arada , Zeytinlik köyündeki Türkler tarafından hazırlanan yemekler de tutuklulara gönderilir.
ALİ EFENDİ HÜSEYİN BABALİKİ
Ali Efendi Hüseyin Babaliki, 1885 yılında Kaleburnu köyünde doğdu. Babası, Hüseyin Ali Babaliki, annesi Fatma Babaliki’dir. Çiftçi bir ailenin tek erkek evladı olup, çiftçilik ve ticaretle uğraşıyordu.
Altı kardeşi olan Ali Babaliki, Mehmet Mualla Babaliki ve Hacı Mustafa Babaliki adındaki amcalarının çocukları olmadığı için tek erkek varis olarak tüm aileye ait işleri yürütüyordu. …
Amcası Hacı Mustafa Babaliki’nin 13 Eylül 1917 yılında fakir çocukları okutmak için kurduğu vakfı daha sonra Babaliki yürütecekti.
ANADOLU’YA YARDIMLAR
Tutuklular arasında bulunan Ali Efendi Hüseyin Babaliki, Anadolu’da savaşan Mustafa Kemal’in ordularına yapılan katkı ve yardımları organize edip, yöneten kişiydi. Anadolu’ya gönderilecek olan yardımlar Kaleburnu köyündeki bir mağarada saklanır ve oradan kayıklarla Anadolu’ya ulaştırılırdı.
İngiliz işbirlikçileri ve ajanlarının bu mağarayı tespit etmelerinden sonra, İngiliz askerlerinin düzenlediği baskında Ali Efendi Hüseyin Babaliki tutuklanacaktı.
ZİNDANDAKİ RUTUBET
Babaliki ve diğer tutuklular, özellikle Girne Kalesi zindanlarının en rutubetli hücrelerine konulmuştu. Havalandırmaya çıkmaya da çok az izin veriliyordu. Rutubetten dolayı da Babaliki çok ağır şekilde hastalandı.
Ulusal Kurtuluş Savaşı’nın zaferle sonuçlanmasından sonra, Girne Kalesi’ndeki tutuklar serbest bırakılır.
YENİ MÜCADELE
Lozan Anlaşması ile birlikte Kıbrıs İngiltere’ye bırakılırken, 1924 yılında Kıbrıs’tan Anadolu’ya göç başlar. Kıbrıs’ta Türk nüfusun azalmakta olduğunu gören Babaliki, göçe karşı çıkarken, zor durumda bulunan Türk ailelerine de göç etmeleri için her türlü yardımda bulunuyordu.
Mücadelenin bu safhasında da İngiliz işbirlikçileri ile ajanları da Babaliki’nin peşindeydi. Ama bunların en tehlikeli, Babaliki’nin yakasını bırakmadığı kalp hastalığıydı.
SON YOLCULUK
İlerleyen hastalığı nedeniyle Babaliki, 1925 yılının Temmuz ayında Türkiye’ye gider. İstanbul’da yapılan tedaviler, hastalığının oldukça ilerlemiş olması nedeniyle sonuç vermez. Vasiyeti ise şöyledir; “Beni vatanıma gömünüz.”
Ve, hayata gözlerini yuman bu büyük yurtsever, 26 Aralık,,1925 tarihinde Kaleburnu köyünde toprağa verilir.