DOLAR 32,5184 -0.09%
EURO 34,8191 -0.15%
ALTIN 2.429,26-0,02
BITCOIN 2148953-0,30%
Lefkoşa
°

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Cemal ASLAN yazdı;   Deniz sorunlarına jeopolitik açıdan bakmak

Cemal ASLAN yazdı; Deniz sorunlarına jeopolitik açıdan bakmak

ABONE OL
03 Ekim 2019 12:51
Cemal ASLAN yazdı;   Deniz sorunlarına jeopolitik açıdan bakmak
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Denizlere ve deniz sorunlarına jeopolitik açıdan bakmak şarttır. Bu şartın gerekleri yerine getirilmezse kara ülkesinin güvenliğinden söz edilemez. Bu gerçek Doğu Akdeniz açısından Türkiye’nin ve KKTC’nin güvenliği ve ulusal çıkarları, bekası bağlamında çok önemlidir.

Öncelikle söz konusu adalar Yunan ana karası ile Anadolu kıyıları arasında çizilen ortay hatta bakarak “Ters Tarafta” yer alan adalar olduklarından, sınırlandırma konusunda kıyı oluşturamaz ve karasuları dışında kıta sahanlığına sahip olamaz.

Bu kapsamda Girit, Kaşot, Çoban, Rodos ve Meis adalarının bir hatla birleştirilerek Yunanistan için Türkiye’nin sınırlandırma bölgesine cepheli ilgili kıyı şeridini ortadan kaldıran yeni bir kıyı oluşturması mümkün değildir.

Herhangi bir sınırlandırma işleminde, aralarından duruma uygun olan prensiplerin seçilebileceği bir hakkaniyet prensipleri listesinin mevcut olduğu ilgili yargı ve hakemlik kararlarından ortaya çıkmaktadır. Kararlardan ön plana çıkarılan prensip “coğrafyanın üstünlüğü” prensibidir. Coğrafya kavramından, iki ülke arasında sınırlandırmaya konu olan alandaki anakara coğrafyası anlaşılır. En önemli coğrafi unsur anakara kıyılarının uzunluğudur.

Ülkeler arası deniz yetki alanı sınırlandırmaları, ikili anlaşmalarla yapılıyor. İki ülke arasındaki eşit uzaklık ve ortay hat gibi ölçülerin yanında, kıyı uzunluğu da göz önünde bulundurularak deniz alanı ayrılıyor.

Türkiye, Akdeniz’e 1792 km ile en uzun kıyısı olan ülkedir

Türkiye BMDHS’ne taraf değil ama Uluslararası Deniz Hukuku’nun temeli teamül hukukudur ve Türkiye birçok maddesini uygulamaktadır.

Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de, 32º 16′ 18″ boylamının batısındaki deniz alanları BM Deniz Hukuku Bültenlerinde 2 Mart 2004de yayınlanmış Türkiye kıta sahanlığıdır.

Bu sahalar Türkiye’nin egemenlik hakkıdır ve uluslararası hukuka uygun adım atıyor. Hiç kimsenin yorum yapma hakkı yoktur. Kıta sahanlığında ne yapmak istediğine ancak Türkiye karar verir.

Türkiye bir kara devletidir ve kıta sahanlığı vardır. 1958 Cenevre Deniz Hukuku Konferansı’nda kabul edilen Kıta Sahanlığı Sözleşmesi’nin 4. Maddesine  göre, “sahil devleti, kıta sahanlığı üzerinde araştırma yapmak ve doğal kaynakları işletmek bakımından egemen haklarını kullanır” denilmektedir.

 

 

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

300x250r
300x250r

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.