DOLAR 32,4881 -0.19%
EURO 35,0163 0.44%
ALTIN 2.432,910,42
BITCOIN 2093329-0,98%
Lefkoşa
°

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Cemal ASLAN yazdı;   Yunanistan ile Rum tarafının hedefi

Cemal ASLAN yazdı; Yunanistan ile Rum tarafının hedefi

ABONE OL
22 Ocak 2019 20:39
Cemal ASLAN yazdı;   Yunanistan ile Rum tarafının hedefi
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Doğu Akdeniz bölgesinde bulunan birçok devletin ikili antlaşmalar yapmak suretiyle Münhasır Ekonomik Bölge (MEB), kıta sahanlığı ve karasuları sınırlarını belirlediği, ancak bu durumun dışarıda kalan devletler açısından sorunu çıkmaza sürüklediği görülmektedir. Sorunu en azından Türkiye için çıkmaza sürükleyen bir diğer durum ise Kıbrıs adasının temsilcisi olarak sadece GKRY’nin tanınıyor olmasıdır. Doğu Akdeniz’de giderek boyutları netleşen bir deniz yetki alanları uyuşmazlığı ortaya çıkmıştır. Bölgede varlığından söz edilen petrol ve doğal gaz yatakları bu uyuşmazlığı alevlendirmektedir.
Yunanistan, Türkiye ile kıta sahanlığı sınırının Anadolu ile Rodos ve Meis adaları arasından geçen orta hat ile çizerek bu adaların güneyinde kalan Akdeniz’deki kıta sahanlığı/MEB alanlarını Mısır ile GKRY ile sınırlandırmak istemektedir.
GKRY, Türkiye ile kıta sahanlığı sınırını Kıbrıs Adası ile Anadolu arasından geçen orta hat ile çizerek bölgedeki kıta sahanlığı/MEB alanlarını yine orta hatlar esasında Mısır ve Yunanistan ile sınırlandırmak istemektedir. Böyle bir sınırlandırma, Türkiye’nin bölgedeki uzun kıyılarının açık deniz alanlarına azami erişimi engellemektedir.
Türkiye bunun hakkaniyete uygun olmadığını, uluslararası hukuka göre batı kıyılarında Kıbrıs Adasına ve bölgedeki adalarda Yunanistan’a karasuları dışında kıta sahanlığı verilmemesini, geniş kıta sahanlığı/MEB alanlarının bölgeye hakim iki kıyının sahibi Mısır ve Türkiye arasında sınırlandırılmasını savunmaktadır.
Türkiye ayrıca GKRY’nin tek başına bütün Kıbrıs adına antlaşma yapma yetkisi bulunmadığını belirterek bölgede GKRY’nin yaptığı kıta sahanlığı/MEB sınırlandırması antlaşmalarını tanımamaktadır.
KKTC’nin uluslararası alanda tanınması bu süreçte yaşamsal önemdedir. Gerek deniz alanları üzerinde KKTC’nin sahip olduğu hakların korunması, gerekse Türkiye’nin askeri ve enerji güvenliğinin sağlanması, KKTC’nin tanınmasıyla doğrudan ilgilidir. Bu nedenle, KKTC’nin tanınmasına yönelik diplomatik çabalar devam ettirilmelidir. KKTC’nin deniz alanları yeniden belirlendikten sonra, Türkiye de KKTC’yi tanımasının verdiği yükümlülük ve diplomatik anlayışa paralel olarak, KKTC ile imzaladığı deniz alanları sözleşmesini gözden geçirip genişletmelidir.
Dip Not: Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY), Avrupa Birliği’nin desteğini de alarak 2 Nisan 2004’te Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Türkiye’nin haklarını yok sayarak “Kıbrıs Cumhuriyeti” adına 21 Mart 2003 tarihinden geçerli olmak üzere münhasır ekonomik bölge ilanında bulunmuştur. Türkiye, 2 Mart 2004 tarihinde BM genel sekreterliğine bir nota vererek, Türkiye’nin uluslararası hukuktan doğan haklarının mevcut olduğunu BM nezdinde bildirmiştir.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

300x250r
300x250r

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.