Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Başkanı Cemal Özyiğit Haravgi’ye verdiği röportajda Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in “6 Temmuz 2017’de Crans Montana’da kapalı kapılar ardında Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na da iki devletten söz ettiğini” söyledi.
Gazeteye göre, Türkiye’nin Crans Montana’da müzakerelere açık olduğunu, Kıbrıs sorununun çözümü için birçok adım attığını söyleyen Özyiğit “Türk yetkililer Crans Montana’daki müzakerelerde oldukları sürece samimiydiler” dedi, şöyle devam etti:
“Türkiye Crans Montana’ta ilk kez garantileri görüşmeyi kabul etti ve Sayın Anastasiadis İsviçre’den ayrıldığında artık federasyon müzakere edilmediğine vurgu yaptı, Sayın Akıncı’dan aynı şeyi yapmasını istedi. Sayın Akıncı kabul etmedi ve geçen Ekim ayında başkanlık seçimlerinin sonucu maalesef biraz öyle geldi, yani Erdoğan’ın arzuladığı gibi.”
Cemal Özyiğit’in, Anastasiadis’in hareketleri ve samimiyeti konusunda kaygı belirttiğini yazan gazete Rum Yönetimi Başkanı için “2004’te Annan planından yana olmasına rağmen Cenevre’de ve özellikle de kapsamlı bir çözüm çerçevesine çok yakın olduğumuz Crans Montana’da 7 Temmuz 2017’de kalktı ve gitti” dediğini yazdı.
Özyiğit’in, Türkiye’nin federal çözümü görüşmeme tavrıyla ilgili bir gizli ajandası olup olmadığını bilmediğini ancak Anastasiadis’in tezlerinin bazı roller oynadığından emin olduğunu söylediğine işaret eden gazete, Anastasiadis’in 60 Anayasasına geri dönüş önerisini ortaya koymaktaki hedefi sorulduğunda “liderliği teslim etmesine kadar kalan süreyi harcamak istiyor” dediğini ve özetle şunları eklediğini aktardı:
“Sayın Anastasiadis liderlikte bulunduğu dönemde, güvenilmez olarak nitelendirilebileceği, birçok görüş beyan etti. Desantralize federasyondan başladı sonra gevşek ve 6 Temmuz 2017’de Crans Montana’da kapalı kapılar ardında Sayın Çavuşoğlu’na iki devletten söz etti. Bir ay önce 60 Anayasası’na dönüşten ve New York’ta da bunun, kesin çözüme kadar bir geçiş aşaması olarak uygulanacağını söyledi. 60 Anayasası’na dönüş önerisi, bir ara çözüm olarak dahi uygulanırsa, cumhurbaşkanı yardımcısının vetosunu geri getirecek, bakanlıkların yüzde 30’unun Kıbrıslı Türklere verilmesi gerekecek bu da gücünü kaybedeceği anlamına gelecek, garantör güçler de geri dönecek, bu da Sayın Anastasiadis’in samimiyetsiz niyetlerini abartacak.
Sayın Anastasiadis maalesef Sayın Tasos Papadopulos’u takip ediyor görünüyor ve maalesef bu taktiklerle kaybeden yine Kıbrıs ve iki taraf olacak, paralelinde bir kesin bölünme olmasına yardım edecek.”
News
