Ticaret Odası Başkanı Fikri Toros’un CTP yönetimi tarafından kontenjan adayı gösterilmesi CTP tabanı ve sendikalar tarafından tepkiyle karşılanırken, CTP’nin ve sendikal yaşamın önemli isimlerinden Hasan Sarıca bu olaya çok sert tepki gösterdi
SARICA’NIN AÇIKLAMASI
Sarıca sosyal medyadaki hesabından şu açıklamayı yaptı; “CTP kontenjan adaylarını açıkladı. Kendimi bildim bileli emekçi ve emekten yana oldum. CTP son yıllarda epeyce yalpalandıktan sonra emekçi halkın karşıtı olmayı seçti. Bu günden itibaren ben sınıf karşıtlarının partisinde yokum”
TÜRK-SEN İLE KTAMS
Türk-sen ile KTAMS da aylar önce yaptıkları açıklamalarda Fikri Toros başkanlığındaki Ticaret Odası’nı Odası’nı “sendika karşıtı ve emek düşmanı” olarak nitelemişlerdi
NAİMOĞULLARI ÖZÜR MÜ DİLEDİ?
Toros ile Hayvancılar Birliği Başkanı Naimoğulları’nın CTP’den kontenjan adayı gösterilip, bir araya gelmeleri de dikkat çekti. Naimoğulları geçtiğimiz Eylül ayında yaptığı açıklamada “ithalat beş tane ithalatçının egemenliğine bırakıldı” diyerek Ticaret Odası’na yönelik eleştirilerde bulunurken, Toros da yaptığı açıklamada şöyle demişti; “Naimoğulları açıklamalarını geri çekip özür dilemediği sürece kendisini hiçbir platformda muhatap kabul etmeyeceğiz”
AB YARDIMLARI
Rum Ticaret ve Sanayi Odası ile birlikte Leading Example Projesi’ni yürüten Ticaret Odası, AB fonlarından büyük miktarlarda para alırken, Toros bu paraların nerede ve nasıl harcandığı konusunda bugüne kadar ayrıntılı bir açıklama yapmış değil

KTTO Başkanı Fikri Toros ile Hayvancılar Birliiği Balkanı Mustafa Naimoğulları’nın CTP’den kontenjan adayı gösterilmeleri dikkat çekerken, CTP tabanında da tepkiler oluştu.
TİCARET ODASI’NIN AÇILAMASI
Kıbrıs Türk Ticaret Odası, geçtiğimiz Eylül ayında yaptığı açıklamada ithalatçılara yönelik ifadeleri nedeniyle Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mustafa Naimoğulları’nı kınamıştı.
Oda’dan yapılan açıklamada, “Açıklamalarını geri çekip özür dilemediği sürece Mustafa Naimoğulları’nın hiçbir platformda muhatap kabul edilmeyeceği, hiçbir açıklamasına olumlu veya olumsuz yanıt verilemeyeceği” belirtilmişti.
Naimoğluları’nın “ithalat politikası beş tane ithalatçının egemenliğine bırakılmıştır. O ithalatçılardan dönem dönem siyasiler, siyasi ve maddi anlamda nemalanmaktadır” ifadelerini kullandığı belirtilen açıklamada, bu ithamın binlerce ithalatçı yanında ithalat süreçlerine ön izin veya izin vererek katılan gelmiş geçmiş siyasileri de kapsadığı vurgulanmıştı.
Açıklamada, “Sorunları düşmanlık ve karalama yöntemleri ile televizyon ekranlarına taşımak, böylece kamuoyu üzerinde baskı oluşturarak gerçekçi çözümler üretilmesini engellemek amacı taşıyan bu yöntem, elbette itibar görmeyecektir” ifadelerine yer verilmişti.
Naimoğulları’nın bu ithamını geçiştirmenin doğru olmadığı vurgulanan açıklamada, şöyle denilmişti:
“Odamız, bu saldırı ile ‘rüşvetçi’ suçlaması ile karşı karşıya kalmış olan siyasilerimizi de benzer bir tutum içinde görmek arzusundadır. Kıbrıs Türk ekonomisinin sorunları, elbette bu tür yöntemlerle ele alınacak değildir. Belirtmek isteriz ki bu tür saldırılar akılcı ve gerçekçi tartışmaları engelleyemeyecektir.”