Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, BRT’de gazeteciler sorularını yanıtladı.
Koronavirüs aşılama kampanyasını değerlendiren Cumhurbaşkanı Tatar, “Bundan 1 ay önce aşı var mı yok mu onun endişesi içerisindeydik. Aşıların gelmesi için çok fazla çalıştık ve geldi. Toplamda 700 bine yakın aşı geldi. Aşılama oranında şu anda yüzde 55’ler civarındayız, yüzde 70’lere yükselmesi gerekiyor…” dedi.
Cumhurbaşkanı Tatar, “20 ve 40’lı yaş gruplarındaki insanlarımız pek aşı olmaya gitmiyor. Bu yaş grubunun yüzde 30’u aşılı, yüzde 70’i hala aşılı değil. Şu anda elimizde aşımız var, insanları teşvik etmeliyiz… Dünyada insanlar aşı bulamıyor…” şeklinde konuştu.
Bazı cephelerde aşıların ilerideki süreçte yan etkileri olabileceğini de düşündüğüne işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, “Bilim dünyasında tedirginliklere yer yok. Aşı olan bu hastalığı daha hafif atlatır ve daha hızlı iyileşir. Aşılama oranında yüksek olmalıyız… Acil Durum Hastanesi’nin yoğun bakım servisinde yatanların yüzde 95’i aşısız. Aşılı insan çok az bir ihtimalle hastaneye yatarak, yoğun bakıma giriyor. Bizim şu anda devlet olarak, aşıya teşvik etmeliyiz. Bu bir vatandaşlık borcudur. Halk olarak, toplum olarak devlet olarak, bunu en sağlıklı şekilde aşmamız gerekiyor. Neresinden bakarsanız bakın aşılamanın büyük bir faydası vardır” ifadelerini kullandı.
“DENETİM YOK”
“Aşılı olmayanları teşvik etmemiz gerekiyor. Yoksa tehlike devam ediyor… Bu vakaların aşağıya düşmesi gerekiyor… Dolayısıyla tehlikeli boyutlara gelmeden aşıyı artırmamız lazım…” diyen Tatar, şöyle devam etti:
“Buradan sağlık çalışanlarını da kutlamak istiyorum… Acil Durum Hastanesi’nin yapılması için ne kadar uğraştığımı biliyorsunuz. 2 buçuk ayda Acil Durum Hastanesi yapılmıştı. Ekim ayından bu yana full çalışıyor. Acil Durum Hastanesi’nin yüzde 85’i şu an dolu. Yapılması ve hizmete girmesi çok önemliydi. O artık devlet hastanesinin bir parçası oldu. Bir yoğunluk var, bir yorgunlukta var… Devlet Hastanesinde pandemi için oluşturulan bölümlerde şu anda hizmettedir. Sağlık çalışanlarına çok teşekkür ederim. Yarın da Gazimağusa Hastanesini ziyaret edeceğim.
Kıbrıs görüşmelerinden de öte şu anda gündem sağlıktır. Çünkü hepimiz buna sahip çıkıp bu algıyı yaratmalayız. Reçete belli, aşılanmaktır. 3 doz aşı olan biri bile dikkat etmelidir. Bütün dünya da bir pandemi yaşanıyor. Gereksiz kabalık yerlere gitmemek lazım, bende bu hatayı yapıyorum…
CUMHURBAŞKANI TATAR İSİM VERMEDİ: “MUAYYEN YERLER VAR… DENETİM YOK”
Bu yayılmanın sebebi, gece kulüpleri, barlar gibi mekanlardır çünkü maskeler çıkıyor… Kesinlikle oralara gitmek için aşılı olman lazım, PCR yaptırman lazım. Şimdi isim vermeyeyim muayyen yerler var… Ancak denetim yok. Cumhurbaşkanı olarak söylüyorum. Ama bunu sadece Sağlık Bakanlığının üstüne yükleyemeyiz. Bakalığın üzerinde çok büyük bir yük var zaten… Bu muayyen yerlere daha fazla denetim yapılması için belediyelerin de bu işin içerisinde olması gerekiyor. Belediyelerin ve polislerin etkin olması gerekiyor. Kimse o kadar bencil ve ‘ben’ olamaz.
BENİM MUHATABIM AB’DİR
Şimdiye kadar pandemiyi çok iyi yönettik… Pandeminin geçmişine baktığımız da buralara çok iyi geldik… Aşı konusunda sıkıntımız aşıyı bulmaktı. Ben AB’den aşı almaya hiç karşı olmadım. Benim için önemli olan o aşıyı alabilmekti. Benim muhattabım AB’dir.”
Güney Kıbrıs’ın KKTC’nin aşılarını ve PCR testlerini kabul etmemesine de değinen Cumhurbaşkanı Tatar, “En sonunda orta bir formül bulundu. Her şeyin içindeyiz. Zaman zaman bazı arkadaşlar eleştiriyor. Sizi temin ederim ki en iyi konuşup, uğraşıyoruz. Gizli saklı bir şey yok. Şu anda yurt dışına gidişlerde bir sıkıntı olmadığını düşünmekteyim” şeklinde konuştu.
“BİNLERCE EOKA ÜYESİNİ NEDEN VATANDAŞLIKTAN ATMADI?”
Rum Bakanlar Kurulu tarafından 14 Kıbrıslı Türk siyasi ismin Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportlarının iptal edilmesi ya da yenilenmemesi yönünde karar üretmesinin ardından açıklama yaparak, “Anastasiadis’in yönettiğin ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’, Kıbrıs Rum Cumhuriyeti’ne dönüşmüştür. 1960’taki Cumhuriyetim diyorsun öyleyse bende ortağıyım diyorum. Bir anlaşma olamadığı için sen o tarafta ben bu tarafa… Bu pasaport haktır. Anayasal bir gerekliliktir” dedi.
Tatar, “Hukuksuz, ırkçılıktır, adaletsizliktir ve hiçbir tutarlılık tarafı yoktur” diyerek, konuyla ilgili açıklama yapan 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın açıklamarından rahatsızlık duyduğunu da dile getirdi ve şunları söyledi:
“Talat’ın eleştirisini ben anlayamadım. Talat nerede yaşıyor? Kıbrıs’ta yaşıyorsa biliyordur neyin ne olduğunu. Gerekçelerini de söyledim. Anayasal bir haktır pasaport. Bu kadar yıllardır da verilmektedir. Bizim mesele siyasidir. Bizi cezalandırmaya çalışıyorlar. Benim kişisel ihtiyacım yoktur, ancak halkımıza kullanmayın demiyorum, kullanmalıladır…”
Cumhurbaşkanı Tatar, Rum lider Nikos Anastasiadis’in siyasi bir meseleyi bireysel boyuta çektiğine de vurgu yaparak, “İptal edilmesiyle ilgili benim kişisel bir sıkıntım yok ancak bu doğru bir hareket değildir. Binlerce EOKA’cıyı neden vatandışlıktan atmadılar?” ifadelerini kullandı.
“BİZİM SİYASETİMİZ DOĞRU SİYASETTİR”
Cumhurbaşkanı Tatar, Rum tarafının AB’ye tek taraflı şekilde alınması hakkında konuşarak, “Bizimle eşitlik temelinde bir anlaşmaya gidilmesinin ihtimali azalmıştır. Bütün bunları bizim halkımız biliyor. AB’nin yaklaşımı farklıdır. Bizi cezalandıran Güney Kıbrıs’tır, o ırkçı kesimdir. Bizim siyasetimiz doğru siyasettir ve bunu savunmaya devam edeceğiz” dedi.
“AMBARGOLAR, İZOLASYONLAR, KISITLAMALAR KIBRIS TÜRK HALKINADIR”
Kapalı Maraş açılımının devam edeceğine de işaret eden Tatar, “Biz bir 47 yıl daha kapalı tutamazdık. Yeni bir siyaset gündeme gelmiştir. Maraş bu şekilde açılmıştır ve açılacaktır. Biz uluslararası hukuka ters düşmek istemiyoruz. Başvuranlar mallarının ya iadesini, tazminatını alacaktır. Çokta paramız olmadığına göre iadesi söz konusu olacaktır. Konu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gittiğinde de savunmalar böyle olacaktır. Rum tarafı AİHM’e gidince ne diyecek merak ediyorum” şeklinde konuştu.
“Ambargolar, izolasyonlar, kısıtlamalar Kıbrıs Türk halkınadır” diyen Tatar, şöyle devam etti:
“Eğer bir bedel ödenecekse onlarında ödeyeceği bedeller olacaktır. Annan Planından sonra Rum tarafı fevkalede poziyonu istismar etmiştir. Hep bizi ezdiler, hep sizi mağdur ettiler ve hiç acımadılar.
Biz artık Türkiye ile başbaşayız. Federasyon hikayeleri içerisinde böyle bir eşitlik yoktur. Bizim dediğimiz yeni siyaset ile biz her türlü iş birliğine varız. Resmi müzakerelerin başlayabilmesi ve varlığımızı sürdürebilmemiz için egemenliğimiz kabul edilmesi lazım…”
“TÜRKİYE’NİN İLHAK POLİTİKASI YOK”
Türkiye’nin Kıbrıs’ta ‘ilhak’ gibi bir politikası olmadığını da belirten Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye’nin tek hedefinin Kıbrıs Türkünün kendi ayakları üzerinde duran bağımsız bir ülke yaratmak olduğunu aktardı.
GÜNDEM
20 Kasım 2024SPOR
20 Kasım 2024GÜNDEM
20 Kasım 2024SPOR
20 Kasım 2024SPOR
20 Kasım 2024GÜNDEM
20 Kasım 2024GÜNDEM
20 Kasım 2024Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.