Dışişleri Bakanı Tahsin Ertığrul , Genç Tv’de “Er Meydanı” isimli programa konuk oldu.
Ertuğruloğlu, programda, Dışişleri Bakanlığı’nın çalışmaları, yurtdışı temaslar, Kıbrıs sorunundaki son gelişmeler ve iç politikaya yönelik soruları yanıtladı, açıklamalarda bulundu.
“FEDERASYON SEÇENEĞİ BİTTİ”
KKTC’nin B Planı ile ilgili görüşlerinin sorulması üzerine Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu, KKTC’nin tanınması veya diğer seçenekleri sıraladığında aslında amacının, B planı için tartışmaları tetiklemek ve bu konuların tartışılmasına olanak sağlamak olduğunu kaydetti.
Kıbrıs’ta Rum tarafını görüşmeler yoluyla, karşılıklı tavizler vererek, iki tarafın da kabul edebileceği yeni bir ortaklık kurulmasına yönelik motive edecek hiç bir şey olmadığını ifade eden Ertuğruloğlu, “Dolayısıyla hayal görmeyelim” dedi.
Müzakereler sürerken de bittikten sonra da Anavatan Türkiye ve Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın, bu müzakerelerin “artık bir son” olduğunu defalarca söylediğini anlatan Ertuğruloğlu, şöyle devam etti:
“Ben de bunun üzerine önünüzdeki seçenekleri sıraladım. Çünkü tek seçenek Rumlarla ortaklık değildir. Ben buna inanmıyorum. 50 yıl süren ve başarısızlıkla sonuçlanan süreç Rum seçiminden sonra aynı şekilde asla devam edemez. Biz toplum onlar devlet olmaz ama iki egemen devlet ve eşitler olarak oturacaksak olur. Federasyon seçeneği bitmiştir ama konfederasyon seçeneği kapısı açık. Federal çözüm sadece federasyon çözüm değildir konfederasyon çözümü de kapsar. Biz o zaman federal çözüme destek veririz, konfederasyon kuracaksak. İki egemen eşit devletin olacağı bir konfederasyon…”
Ertuğruloğlu, bu yüzden Dışişleri Bakanlığına “ne gereği var” diye bakılmaması ve gerekli bütçe olanağının verilmesinin önemine işaret etti.
Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu, Meclis kürsüsünde “Cumhurbaşkanınız” dediğinin anımsatılması üzerine şunları kaydetti:
“Sayın Akıncı’nın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı olduğunu unutmasından kaynaklanan nedenlerle kendisini eleştirmeme neden olduğu için. Yani ben Sayın Akıncı’nın Kıbrıs konusuna bakış açısında KKTC Cumhurbaşkanı olduğunu unutarak hareket ettiğine inandığım için ve bunun da birçok örnekleri vardır, yani sırf eleştirmek kötülemek adına kullanmadım. Sayın Akıncı tabi ki Cumhurbaşkanıdır ve benim de Cumhurbaşkanımdır. Ama Sayın Akıncı KKTC Cumhurbaşkanı olduğunu tam olarak kendisi bilmiyor. O anlamda onu vurgulama adına, kendisi Cumhurbaşkanı olduğunu göstersin başımın tacıdır. Ama bunu yapmıyor, onu gösterme adına o mesajı verme adına ‘Cumhurbaşkanınız’ dedim.”
Ertuğruloğlu, Kıbrıs konusunun suçluluk psikolojisi ile yürütülemeyeceğini belirterek, birilerine iyi görünmek için değil, Kıbrıs Türk halkının bu adadaki hakları için koşulların zorlanmasının önemine dikkat çekti.
Kıbrıs Cumhuriyeti ortaklık devletinden silah zoruyla atılan ve her türlü vahşeti gören Kıbrıs Türk halkının bugün çözümü isteyen tek taraf olduğunu, çünkü ortaklıktan atılmanın zararını tek gören tarafın Kıbrıs Türk halkı olduğunu ifade eden Ertuğruloğlu, bu yüzden görüşmelerin suçluluk psikolojisi ve dünyaya kendini şirin gösterme telaşı içerisinde yapılmasını eleştirdiğini vurguladı.
“KKTC’NİN TANINMASINI İSTİYORUM”
Soru üzerine “Ben KKTC’nin tanınmasını istiyorum” diyen Ertuğruloğlu, bugün tanınma yoluna çıkılsa bunun arkasının geleceğini, çünkü dünyada örneğinin çok olduğuna dikkat çekti.
“Gerekirse vururuz” haberleri ile ilgili soru sorulan Ertuğruloğlu, “Gerekirse vururuz” değil, “vurulur” dediğini anımsatarak, şöyle devam etti:
“Bunu da kararlılığımızı vurgulamak adına söyledim. Rumlar tüm itirazlara rağmen kazı çalışmalarına devam ediyor. Rumlar haklarımızla ilgili yıllardır yaptığı hırsızlığı bu konuda da sürdürüyor. Bu yüzden gittiğimiz her yerde bize bu konuda ısrarla sorulan sorular var. Biz de şikayet ettiğimizi anlatıyoruz ama yine ısrarla ‘şikayetlerle çözüm olmazsa ne yapacağımız’ soruluyor. Bunu söyledik diye bizi eleştirenler ne yapardı söylesinler. Ben ‘gerekirse vurulur’ derken elimize silah alıp gidip vuralım anlamında söylemedim. Ben bunu Rumların bu hırsızlığının önünde engel olacağımız konusunda ne kadar kararlı olduğumuzu göstermek için söyledim.”
“AMAÇ VERGİ DEĞİL”
Rum ve Maronitlere yapılan yardımların vergilendirilmesi ile ilgili de soru sorulan Ertuğruloğlu, bu konuda işin özünden uzaklaşıldığını kaydetti.
Ertuğruloğlu, bu kararı alırken amacın vergi değil, Rum tarafının propagandasına o insanları alet etmemek olduğunu belirtti.
Bugün bile bu insanlara “tutsak” ifadesi kullanıldığını ifade eden Ertuğruloğlu, bunun tam bir Rum propagandası olduğunu vurguladı.
BM’nin de bu konuda bilgilendirildiğini ifade eden Ertuğruloğlu, “tutsak” denen insanların bugün çok iyi durumda olduğunu, sınırlarda serbest geçiş olduğunu, adadaki tüm şartların artık değiştiğini ifade ederek, BM’nin de artık Kıbrıs’taki faaliyetlerini yeniden gözden geçirmesi gerektiğini söyledi.
Ertuğruloğlu, Kıbrıs Türk halkının tüm hakları çalınmışken, izolasyonlar altında tutulurken, bu konuya hassasiyet gösterenlerin bu konulara sessiz kalmasını eleştirdi.
GÜNDEM
26 Aralık 2024SPOR
26 Aralık 2024GÜNDEM
26 Aralık 2024SPOR
26 Aralık 2024SPOR
26 Aralık 2024GÜNDEM
26 Aralık 2024GÜNDEM
26 Aralık 2024Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.