NACAK GAZETESİ- Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası ve tüm bileşenleri dün yaptıkları açıklamada Ekonomik Örgütler Platformu’na yönelik çok sert eleştiride bulunurken, bu platform ile olan ilişkisini de kopardı. Yapılan açıklamada şöyle denildi;
“Esnaf ve Zanaatkârlar Odası için toplum çıkarlarını her tür kişisel ve zümresel çıkarların üzerinde tutmak esastır. Esnafın, zanaatkârın, ustanın, çalışanın, üreticinin çıkarlarını toplum çıkarlarının dışında, üstünde görmez.
Toplumun kabul edemeyeceği, toplumun çıkarlarıyla çelişen, meşru olmayan hiçbir talebin peşinde koşmaz.
KTEZO, Taner Akcan Çıraklık ve Yetişkin Eğitim Merkezi ile ülkenin en büyük açığı ve ihtiyacı olan teknik eleman ihtiyacını karşılamaya çalışırken, üreticilerimizle birlikte kurduğumuz kooperatifler ve yürüttüğümüz diğer projelerle, birlikte kazanmak, paylaşmak ve kalkınabilmek için yoğun bir mücadele vermektedir. Toplumun sorununu kendi sorunumuz olarak görmeye de devam edeceğiz.
Bu nedenle de yeni tip koronavirüsün yaygınlaşmasıyla ilgili alınan tedbirler çerçevesinde sorumluluk almış, kararların uygulanması için çaba ortaya koymuş, denetim görevi üstlenmekten de kaçınmamıştır.
Bunları yaparken sağlıkla ilgili tedbirler çerçevesinde kapanan işyerlerinden dolayı işsiz kalan esnaf, zanaatkâr, üretici ve çalışanların çalışma yaşamının bir parçası olarak ele alınması ve yaşatılması gerektiğini cesaretle ortaya koyduk ve sonuna kadar da savunduk.
Tüm dünyada olduğu gibi hükümetin bu noktada kaynak yaratma görevini üstlenmesi ve yaratılan kaynaklarla da toplumun vicdanını sızlatmayacak bir açılım yapması gerekmektedir. Bu şu ana kadar yapılmadı, yapılamadı.
Dahası, hükümetin toplumsal sorumluluğu toplumun bütün bileşenlerinin katılımını sağlayarak paylaşması en önemli beklentimiz olarak kalmaya devam etmektedir çünkü sorun en başta hükümetin olmakla birlikte, hepimizin sorunudur.
Bu anlayış ve yaklaşımlarla Ekonomik Örgütler Platformunda da yerimizi almaya, toplumu kucaklayan açılımlar için katılımcı olmaya, sorumluluk üstlenmeye çalıştık ancak uzunca bir süredir, ayrıca salgınla yüzleşmeye başladığımız bu önemli süreçte sadece dışlanmakla kalmadık, defalarca uyardığımız halde düzenlenen toplantıların da özellikle dışında tutulduk. Hiç onaylamadığımız bazı kişisel ve zümresel çıkarlar için de kullanılmak istendik.
Bizler elbette ki ekonomik veya mesleki bir örgütüz. Öyle olmaya da devam edeceğiz. Ancak içinde yer aldığımız toplumun parçası olduğumuzu hiç ama hiç unutmadık, unutmayacağız. En kısa sürede de toplumsal zeminde diğer ekonomik ve/veya mesleki birliklerle en geniş birlikteliği sağlayarak mücadeleye devam edeceğiz.
Ülke ve insanımız, çalışanımız bu durumda iken sorumluluk almaktan, paylaşmaktan kaçınan kişi ve çevrelerle ismimizin anılması kabul edilemez, bugünden sonra bir bağımız da olmaz.
Her şeyi geçtik, krizi kendi çıkarları için fırsata çevirmek, bu zor durumu kendileri için kullanmak isteyen örgüt ve çevreler var. Dolayısı ile, bundan böyle Ekonomik Örgütler Platformuyla birlikte veya içinde bir örgüt olarak anılmak istemediğimizi kamuoyuna duyurmak istiyoruz.
Gün toplumsal seferberlik, dayanışma, yaşatmak için paylaşma günüdür.”