DOLAR 34,6515 0.27%
EURO 36,4706 0.45%
ALTIN 2.921,170,13
BITCOIN 3239048-1,93%
Lefkoşa
°

02:00

YATSI'YA KALAN SÜRE

Esnaf  ve Zanaatkarlar Odası;    Esnafı tefecilerin insafına bırakmayın

Esnaf ve Zanaatkarlar Odası; Esnafı tefecilerin insafına bırakmayın

ABONE OL
29 Nisan 2020 07:35
Esnaf  ve Zanaatkarlar Odası;    Esnafı tefecilerin insafına bırakmayın
0

BEĞENDİM

ABONE OL

NACAK GAZETESİ- HABERCİ canlı yayınına konuk olan Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkârlar Odası (KTEZO) Başkanı Mahmut Kanber, “Sağlık anlamında biraz rahatladığımız için artık farklı bir krizin başlayacağı yeni bir boyuta geçiyoruz. Bir süredir evde izole olduğumuz için, zaten hali hazırda ekonomik yaşamın ne kadar zor durumda olduğunu unuttuk” diyerek, ekonominin yüzde 50 oranında daraldığı bir ortamda bizi güzel günlerin beklemediğini vurguladı.
“Geride bıraktığımız 45 günde, ekonomik konularda normalleşme süreciyle ilgili çalışmalara 20 gün önce başlamamız gerekiyordu ve bugün çok az bir sorunla sahaya çıkmamız gerekiyordu” diyen Kanber, 45 günlük süreçte hükümetin kapatılan işletmelerin sahiplerine ve çalışanlarına ekonomik anlamda bir fayda sağlayamadığını savundu.
“İŞLETMELER YENİDEN AÇILSA NOLACAK”
“Bugün geldiğimiz noktada, bir anda işletmeler yeniden açılacak diye ortaya bir söylem atıp özel sektörü heyecanlandırarak sağılıkla ilgili endişelerin önemsiz bir noktaya getirileceğinden kaygı duyuyoruz” diyen Mahmut Kanber, “Çünkü çok zor durumda olan işletmeler yeniden açıldığında sanılıyor ki müşteriler dolup taşacak. Belki bayram döneminde biraz hareketlenme olacak ama bayramdan sonra bizi hiç iyi günler beklemiyor. Ülkede öğrenci olmadığı için hazır yemek sektörünü açmanın bir anlamı yok. Ya da insanlar evlerinde otururken restoranların take away olarak faaliyete geçmesinin ne anlamı olacak. Kim evde otururken dışarıdan yemek çağıracak. Butikleri açsanız ne olacak, Kimin cebinde giyim alışverişi yapacak parası kaldı” diyerek endişelerini dile getirdi.
“30 BİNİN ÜZERİNDE ALACAK VERECEK DAVASI”
“Eğer işsizliği arzulamıyorsak, işsizliğin artmasını istemiyorsak, özel sektör çalışanlarına yapılacak bu katkı iş yerleri açıldıktan sonra da devam etmelidir. İş yerlerinin cirosunun yüzde 50 oranında düştüğünü varsayarsak personelinin maaşını nasıl ödeyecek. Maaş desteği devam etmelidir ki hem iş yerleri personelinin maaşını üzerini tamamlayarak ödeyebilsin hem de kendi yaşamını sürdürebilsin” diyen Kanber, “Sterlin 9 TL’ye yaklaştı. Böyle bir ortamda kiralar nasıl dengelenecek. Bir önceki hükümet kur sabitlemesi yaparak bir denge oluşturmuştu. Bunlarla ilgili ortaya bazı önlemler çıkarılması lazım aksi halde zaten hali hazırda 30 binin üzerinde alacak verecek davası ve mazbata var. Üzerine yenileri de eklenince içinden çıkılamaz bir hal alacağız çünkü 3 ayın sonunda ödenemeyen borçlar ve çeklerle ilgili hukuk yolu da açılacak” şeklinde konuştu.
“TEFECİLERİN BATAĞI”
“Alacak verecek nedeniyle esnafın birbiriyle arasının bozulmasını hiçbir zaman istemiyoruz” diyen Kanber, “Biz, küçük esnafın 10 bin TL’ye kadar olan çeklerinin yarısının devlet tarafından ödenmesi önerisinde bulunduk. Böylelikle, hem borçlu olan hem de alacaklı olan rahatlamış olurdu. Çalışmaya yeniden başladığımızda esnaf yükümlülüklerini yerine getirmeye devam edecek tabi ki. Önemli olan sahada eşit ve adil bir rekabet imkânı sağlanmasıdır. Bu dönemde insanların tefecilerin batağına düşmesini, mallarını tefecilere kaptırmasını istemiyoruz” diyerek, insanların tefecilerin batağına düşmemesi için devletin uygun kredi imkânları sağlaması gerektiğinin altını çizdi.
“DİŞE DOKUNUR KATKILAR YAPILMALI”
Ekonomik önlemlerle ilgili ikinci pakette, ekonomik önlemlerin esnafa direkt olarak ulaşabilmesi için yani piyasaya sıcak para akışı sağlanması için adımlar atılması gerektiğini savunan Kanber, “vergi, sosyal sigortalar, ihtiyat sandığı, elektrik faturası, kira ve maaş giderleriyle ilgili esnafa destek sağlanmalı. Yani araya bankaları koyacaklarına, direkt olarak dişe dokunur katkılar yapsınlar” dedi.
“KIRILGAN BİR PİYASAMIZ VAR”
“Artık yeni düzenin, sosyal adalete dayanması gerekiyor. Herkes borçlu olduğu için en ufak bir krizde herkes batıyor. Ülkede planlama dâhilinde yeni işletmeler açılmalı. İhtiyaç fazlası işletmelerin açılması önlenmeli ve belirli plan program çerçevesinde yeni işletmeler açılmalı. İşletmelerin, rekabet adı altında birbirilerinin üzerine basarak yukarıya çıkmaya çalışması nedeniyle her zaman güçsüz ve kırılgan olan bir piyasa en ufak bir krize bile dayanamıyor” diyen Mahmut Kanber, “Kriz ortaya çıkarkenden bir anda baktık ki hem hükümet kasamızda beş kuruş yok diyor hem de işletmeler” şeklinde konuştu.
“NASIL BORÇLANACAĞIMIZI TARİF EDİYORLAR”
“O zaman devlet olmakla olmamak arasındaki düşünceleri de yerine oturmamız gerekiyor. Bize destek olmak yerine nasıl borçlanacağımızı tarif edeceklerse kusura bakmasınlar borçlanmayacağız. Bu dönemde borçlanmakta çok akıllıca değil çünkü kazancınız olmayacağınız için borçlarınızı ödeyemeyeceksiniz. Günlük kaygılarınızı gidereceksiniz belki ama ileride daha büyük bir sorunla yüzleşeceksiniz. Önce devlet, borçlanarak ya da borçlanmayarak o kendi tercihleridir, sorumluluklarını yerine getirecek. Bankalara sözlerini geçirecekler” diyen Kanber, 6 ay ödeme ötelemeli ve düşük faizli kredi imkânları yaratılarak 6 ay boyunca esnafın nefes alıp toparlanmasının ardından borçlarını ödemeye başlaması gerektiği önerisinde bulundu.
“BÖYLE LOKOMOTİF Mİ OLUR”
“Cebinde parası olan, sermayesi kuvvetli olanlar her işi kendi yaparsa ve esnafla kazancını paylaşmazsa ülke olarak kalkınmamız mümkün değildir. Turizmci kendi işini, sanayici kendi işini, üretici kendi işini, esnafta kendi işini yapacak ve kazançlarını paylaşacak ki ülke olarak kalkınabilelim” şeklinde konuşan Kanber, “Ülkede teşvikler üzerine kurulmuş bir turizm ve eğitim sektörü olduğu için o lokomotif olarak nitelendirdiğimiz sektörlerin en ufak bir krizde raydan çıktığını gördük. Demek ki pekte sağlam temeller üzerinde değilmiş bu lokomotifler… 5 personeli olan esnafta aynı gün kapılarını kapattı 500 personeli olan işletme da aynı gün kapatıldı. Şimdi bakıyoruz ki o büyük işletmeler de personelleri için bin 500 TL maaş katkısına talip oldu. Eğer turizm sektörü ve eğitim sektörü yerel üretim, yerli istihdama daha çok önem vermiş olsalardı bugünkü krizin ekonomik etkisi bu şekilde olmazdı. Artık eski düzenin devamı söz konusu değildir” diyerek, artık düzgün ve ahlaklı bir ekonomik yapıya kavuşmamız gerektiğinin altını çizdi.

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

300x250r
300x250r

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.