Ben çözerim arkadaş, bal gibi çözerim.

Bu Kıbrıs işini ancak ben çözerim.

Denktaş çözemedi, Talât çözemedi, Eroğlu çözemedi, Akıncı çözemiyor…

O halde iş başa düştü, bırakın da çözeyim be arkadaş. 

                                                           ***
Berberoğlu 6 ayda çözecekti, ömrü vefa etmedi.

Talât 3 ayda çözecekti, sayı saymasını bilmediğinden, asılacak ip aradı, Dimitri havamızı kesince oksijensiz kaldığından sürekli saçlarını taradı. 

Akıncı takvim koymadığından, ENOSİS yamacında da kaydırak kaymadığından, hem iki kardeş (!) ahaliyi birbirine dalaştırdı, hem bütün meseleyi yüzüne-gözüne bulaştırdı (!).

Demek ki şansım varmış, Montana yaylâsında biraz gezmek, vatan haritasını yeniden çizmek, bu müzmin problemi çözmek meğer bendenize nasipmiş, üstelik çok da münasipmiş.

                                                           ***

Çıkmadan yeni bir siyasi zelzele, Akıncı’yla yaptım bir mukavele, sen istersen sakız gevele. Ben zaten Akıncı ile sözleşme imzalamış, barış kuşunu bir ipek böceği gibi kozalamış bulunuyorum, bu düğümü çözmek üzere uzun bir zamandan beri de durmadan yolunuyorum.

Dedim ya bu düğümü ancak ve yalnız ben çözerim.

Gordion düğümünü nasıl ki tek kılıç darbesiyle Büyük İskender çözmüştür, bu Kıbrıs düğümünü de kılıçsız, kılsız-kılçıksız ben çözerim.

Ben hadi dediğimde gayet yüksek uçacaktır barış kuşlarım, karşı çıkanın alnını karışlarım. 

                                                           *** 

Çözmek zor değil aslında.

Çözmek niyette ve tıynette

Benden öncekiler çözme niyetinde ve çözme tıynetinde olmadıkları içindir ki her gün barış diye diye allanıp-pullandılar, basketbol direğine çekilmiş beyaz bir bez misali durmadan sallandılar. Zor değil çözmek Kıbrıs işini, bu konuda Anastas zaten sıkmıştır dişini ve her an yapmaya hazırdır barış çişini.

                                                           ***

Bazı berberler derler ki “çok şey isteme benden, sevişip koklaşalım, gel bu sabah erkenden”.

Anastas çok şey istemediği halde Akıncı barış gemilerini yan yatırmakta, Karadeniz’de boş yere batırmaktadır. Bu nedenledir ki Karadeniz’de gemisi batmış müflis tâcir misali kara kara düşünmekte, uyuz olmuş manda misali kaşınmakta, kaşındıkça arpası kesilmiş marsuvan misali aşınmaktayız.

Yine bazı berberler derler ki “para isteme benden, buz gibi soğurum senden”. Bu yüzdendir ki çözümün maliyeti ne zaman gündeme gelse Anastas efendi Montana dağının buzları gibi soğumakta, verecek cevap bulamadığından dokuz doğurmaktadır.

Bendeniz müzakere masasında ne doğum sancısı çekerek bağıracağım, ne de dokuz doğuracağım.

Çünkü Anastas’ın talepleri aslında parazit değil, basit şeylerdir, bundan dolayı ne kedi ne it olacağım, kolayca fit olacağım.

Ben çözümü sağladığımda tarihi bir olay olacaktır, halklar kardeş olduğuna göre Anastas’la uzlaşmam gayetnen çok kolay olacaktır.

                                                           *** 

Çözüm için Berberoğlu’nun dediği gibi 6 aya veya Talât’ın dediği gibi 3 aya değil sadece 3 dakikaya ihtiyaç olacaktır, çünkü benim çözüm ateşine atacağım odunlar kuru değil hepsi de yaş olacaktır.

Neticeyi ve Hatice’yi öğrenmek için ömrümüze bir tek gün daha ekleyin, yarına kadar çatlamayıp lütfen bekleyin.