Bendeniz, haddim olmayaraktan, zat-ı şahanelerinin affına sığınarak, keza affa mazhar olacağımı umarak “Arkadaşım Mustafa”ya bişey anımsatmak istiyorum. Buradaki “Arkadaşım Mustafa” söylemi Anastas’a değil, bana aittir, yani sahte değil, gerçektir.
Bir zamanlar siyaseten de arkadaştık, sosyal ve özel hayatımızda da, bütün konularda değilse bile pek çok konuda “kimyamız” da uyuşuyordu, hatta belki “kardeş” idik, çünkü onun çocukları bana, benim çocuğum ona “amca” diye hitap ederdi, şimdiye kadar bu amcalığa ihanet etmemeye çalıştım.
***
Şair Attilâ İlhan bir aşk şiirinde “seni bana hatırlatanın çenesini dağıtacağım” demiş olsa da, “Arkadaşım Mustafa” herhalde dağıtmaz benim çenemi.
Dağıtmayacak kadar yufka yüreklidir sanırım, eski hukukumuzdan da çenemi dağıtmayacak kadar bir iz kalmıştır diye düşünmekteyim.
***
“Temsilciler Meclisi,
Kıbrıs Elenizmi’nin milli emellerine tercüman olarak ulusal ereklerini yakın zamanda gerçekleştirmek konusundaki değişmez kararını dile getirip açıklarken,
Ne tür güçlükle karşılaşırsa karşılaşsın, şu anda bütün Elen dünyasının desteğiyle yürütmekte olduğu mücadeleyi başarıya ulaşıncaya kadar durdurmayacaktır,
Başarı derken arada hiç durak yapmaksızın Kıbrıs’ın bir bütün olarak anavatanla birleştirilmesi kastedilmektedir,
Kıbrıs Elenizmi ile anavatan Elenizmi arasındaki gönül birliğinin ve ulusal uğraşımızın başarısı için kaçınılmaz bir koşul olan Yunanistan-Kıbrıs yoğun işbirliğinin güçlenmesi için de elindeki tüm vasıtalarla yardımcı olacaktır”.
***
Bu, uluslararası hukuka ve 1960 anayasasına göre aslında gayrı-meşru olan Rum Meclisi’nin 1967 yılında almış olduğu ENOSİS kararıdır.
CTP’nin, Talât’ın, Ferdi Bey’in, Tufan efendinin ve AKEL’le içli-dışlı, sarımsak başlı olan, teferruata dahil diğer siyaset erbabının kulakları çınlasın ki bu ENOSİS kararının altında ateşin bir aşk yaşadıkları AKEL’in de imzası vardır.
Bu ENOSİS kararı bugün de yürürlüktedir, kaldırılması için AKEL dahil hiçbir Rum partisi şimdiye kadar herhangi bir girişim yapmış değildir. Tam tersine sahte Rum Meclisi’nde daha geçende ENOSİS plebisitine ilişkin yeni bir karar üretilerek ENOSİS kararı bir kez daha teyit edilmiştir.
***
Akıncı’ya hatırlatmak istediğim budur işte.
Diyorlar ki “milli emellerimiz var, milli emelimiz ENOSİS’tir, ENOSİS hedefine ulaşıncaya kadar mücadeleyi sürdüreceğiz, Kıbrıs bir bütün olarak anavatan Yunanistan’la birleşmedikçe bu kavgaya ara vermeyeceğiz”.
Hal böyle olduğuna göre ben merak etmekteyim, Akıncı müzakere masasında bir günden bir güne bir kez olsun Anastas’a şunu sordu mu:
– Be efendi, sen diyorsun ki benimle federal çözüm konuşmaktasın, ama malûm ENOSİS kararınız henüz yürürlükte, üstelik bunu perçinleyici yeni bir karar daha aldınız, bu nasıl bir iştir be efendi, benimle ciddi ciddi konuşacak mısın yoksa dalga mı geçmektesin, ENOSİS’e giden yolda yeni bir sıçrama tahtası dikmek üzere mi bulunmaktasın bu masada?
***
Aslında çoktan sormalıydı Akıncı bunu Anastas’a, çünkü eğer hedef hâlâ ENOSİS ise masalarda dirsek çürütme aldatmacası devam etmezdi.
Hatta ben olsam bunu da sormaz, şunu söylerdim:
– Ya ENOSİS kararı kalkar ortadan ya da masa.
***
Sadece hatırlatmak istedim.
Dağıtmak isterlerse çenemi de uzatmaya hazırım, vurmak isterlerse boynumu da.
News
