DOLAR 32,4741 -0.05%
EURO 35,0469 -0.03%
ALTIN 2.435,03-0,03
BITCOIN %
Lefkoşa
°

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Gazeteci Özcanhan;  “Başıma üç delikli çuval geçirildi”

Gazeteci Özcanhan; “Başıma üç delikli çuval geçirildi”

ABONE OL
30 Aralık 2017 19:11
Gazeteci Özcanhan;  “Başıma üç delikli çuval geçirildi”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Ulusal mücadeleye büyük katkıları bulunan gazeteci  Özcan Özcanhan’ın  BRT’nin kuruluşuyla ilgili sosyal medyadaki paylaşımı büyük yankı yarattı.

İŞTE O PAYLAŞIM

“Her geçen gün, biraz daha güçlenen Bayrak radyosunu susturmak içim her şeytanlığa başvuran, yabancı ajanlar kiralayan Rum’a karşı komutanımız ve Ahmet Yusuf’un emri ile başıma üç delikli bir çuval geçirildi.  Surlar içinde , yıkık dökük bir binada, önüme derme çatma bir masa ve mikrofon kondu. Gözlerim ve ağzım için üç delik. Az sonra, silahlı Mücahitlerimiz,  gözleri bağlı  10-12 yabancıyı  olduğumuz yere getirildi. Gözleri açıldı. Bana gerekli emir verilince “Burası Bayrak Radyosu, Kıbrıs Türk Mücahidinin Sesi, Edhon Bairak, İ foni Dhon Turko Kipriyon Ağoniston….This is Radio Bayrak, the Voice of the Turkish Cypriot Fighters”  anonslarını yaptım.  “The news”  ve durdum. Şaşkınlıklarını gizleyemeyen yabancı basın mensupları  “Bayrak Radyosu bu mu ? Is this radio Bayrak?” diyerek biri başımı açmaya kalkıştı, Mücahitlerimiz derhal önledi ve hepsinin gözlerini yeniden bağlayıp kendilerini alıp götürdüler. Tiyatro bitmişti.

“DÜŞMANIN HER İDDİASI YALANLANIYORDU”

Türkçe, Rumca, İngilizce haber, yorum ve programlar , sabah, öğle, akşam aralıksız devam ediyor, düşmanın her iddiasını yalanlanıyor, bütün ada Türklerine mesajlar da ulaştırılıyordu. İlk günlerde, Türkçe, haber ve yorum okuyanlar; Üner Ulutuğ, Dincer Aktuğ, Kemal Tunç, Hüseyin Cengiz,  sonraları Yeki Münir ve Ahmet Şevki ve Hilmi Özen. Rumca okuyanlar  Cafer Elgin, Hilmi, Seyfullah hoca. İngilizce okuyanlar  Mehmet Cafer, Mustafa Adiloğlu. ve ben.(Adiloğlu bir gün gelmeyince bana emir verildi okudum, beğenildim ve artık haber/yorumcu oldum)

“TÜRBELER ARASINDA YATIYORDUM”

Stüdyo diye bir şey yoktu. .Bir ara, Tekke bahçesindeki barakaya, yağmur yağınca sular içeri akardı. Teneke maşrapalarla suyu roplar dışarı atardık. Dışarda, Ahmet Yusuf’un kümesi ve tavukları vardı. Horoz öttükçe, Rumlar radyonun bir çiftlikte veya köyde olduğuna inanıyordu. Daha sonraları tünellerde, Postahanenin üzerinde yayın yapıyorduk. Haberler, Bozkurt gazetesinde tavan arasında, mahkeme binalarında hazırlanıyordu. Rahmetli Ali Şakir’in yanında hem İngilizce haber hazırlıyor, sonra da gidip , mikrofon her nerede ise orada okuyordum. Tekke bahçesinde iken , sürekli koruma işini de yapıyor, türbeler arasında yatıp kalkıyordum. Hüseyin Cengiz ve daha sonraları Dincer ve Mustafa Sami de getirildi. Mustafa , yattığım yeri görünce iğrendi, çıktı. Dincer,  Old Spice ve traş takımı ile geldi. “Ne oğlum, hotele mi geldiğini zannediyorsun” dediğimde biraz bozuldu. Tuvalet ihtiyacımızı karşılamak için 4 lamarina çaktılar bir çukur açtılar. Radyoculuk, yayıncılık, habercilik yanında , önemli bir hizmetimizden de bahsedip kısa keseceğim.

“CAN PAHASINA”

Postahane binasında bodrumda ve yukarda, atölye gibi bir yerde, teknisyenlerimiz telsiz imal ediyordu. Teneke kutular içine yerleştirdikleri  için  ben de teknik çizimlerini yapıyordum (Normal zamanda İnşaat Müfettişiydim ya). Sonra araziye çıkılıyor ve denemeler gerçekleştiriliyordu. .Ben de teknisyenlerimizin yanında, köylerden, kazalardan mukavemetçiler geliyor telsiz eğitimi alıyor ve bir adet cihazı da canı pahasına beraberinde götürüyordu. Haberleşme gittikçe güçleniyordu. Bemar  dedikleri o telsizler ,1974 savaşında da çok işe yaramıştı. İpçiler hisarında solinalardan bir dikey, bir de yatay kablo antenleri kurulmuştu. Bir gün fırtına dikey anteni yıktı. İçeri gelen koaksiyal denilen kabloya yıldırım vurdu. Sağ olsun teknisyen arkadaşlar her soruna çare buldu, araç gereç eksikliğine rağmen İskele’de, Kızılbaş’ta anten, ofis kuruldu. Bayrak, BRTK oldu.

“KIYMETİNİ BİLELİM”

Şimdi anıt gibi bir bina ,modern stüdyolar, her türlü olanak. Kıymetini bilmelidirler. Nereden nereye gelindiğini anlamalı ve özveri ile çalışmalıdırlar.  Bayrak Radyosunda ve televizyonunda yıllarca çalıştım, “Kıbrıs’ın Sesi”ne, Türkiye’ye gönderildim. Oradan Kıbrıs’a yönelik İngilizce haber ve yorumlarla savaşın sürdürülmesine katkı koydum.Yarbayla anlaşamayınca geri döndüm. Kadrolanmadım. Redaktör B dediler kabul etmedim.Yeniden Türkiye’ye gönderildim. Komutan yine aynisi, 21 gün sonra firar ettim, adaya döndüm, soru sual.15 gün işsiz dolaştım. Tekrar, Cumhur beyin emri ve iki inzibat eşliğinde Bayrak radyosuna verildim. Ama, artık o bitmez enerjim ve çalışma hevesim kırılmıştı. Cumhur beyin yerine Ali Vası bey (Vasıf Çetinel-Dal 5)  geçince istifamın kabulünde yardımcı oldu ve Enformasyon Dairesi’nde birinci sınıf basın-enformasyon görevlisi olarak işe başladım. Zannedersem bu kadar yeter. Yoktan bir radyo televizyon kurulmasında emeği geçen bütün arkadaşlarımı saygı ve sevgi ile selamlarım, şimdiki çalışanlara da başarılar dilerim.  BRTK , ter, kan, bitmez tükenmez azim ve fedakarlıkla bu günlere getirilmiştir. Kıymetini bilelim.”

Formun Üstü

 

Formun Altı

 

 

 

En az 10 karakter gerekli
Tüm Yorumlar (1)


HIZLI YORUM YAP

300x250r
300x250r

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.