Güney Kıbrıs’taki partilerden AKEL’inPolit Bürosu üyesi ve Kıbrıs sorunuyla ilgili müzakerelerde danışmanlık yapan TumazosÇelepis, Guterres çerçevesinin terk edilmesi durumunda, bizzat BM Genel Sekreteri tarafından “tarihi adım” olarak nitelendirilen şeylerin kaybedileceğini söyledi.
Haravgi gazetesine verdiği söyleşisinin bugün yayımlanan ikinci kısmında Çelepis, “ ‘Omorfo’nun’ (Güzelyurt) iadesinin de Guterres çerçevesi içerisinde bulunduğunu” iddia etti.
“Guterres çerçevesinin, güvenlik konusunda net olduğunu, toprak konusunda ise her toplumla ilgili toprak oranlarının Mont Pelerin’den itibaren hali hazırda görüş birliği mesafesinde olduğunu” öne süren Çelepis, “çerçevenin Omorfo’nun (Güzelyurt) iadesini de içerdiğini, öte yandan bunun iade edilmesi gereken başka bölgelere de atıfta bulunmakta olduğunu” ileri sürdü.
“Mont Pelerin’de toprak oranlarının anlaşma mesafesinde olduğunu ve bunların yaklaşık olarak Annan Planı oranları olduğunu” savunan Çelepis, 13 yıldan sonra bunun tatmin edici bir şey olarak addedilmesi gerektiğini söyledi.
“Kendilerinin görmediği haritalar sunulduğunu ve Kıbrıs Türk tarafının haritasında Omorfo’nun olmadığını bildiklerini” öne süren Çelepis, “BM Genel Sekreterinin, çerçevesinde, Kıbrıs Türk tarafına ‘Omorfo” (Güzelyurt) kelimesini söylemesi gerektiğini belirttiğini” ileri sürdü.
“Yeni bir harita verilmediğini ve Kıbrıs Türk tarafının ne demek istediğini kesin olarak söyleyemeyeceğini” de ifade eden Çelepis, “ancak kesin olarak Omorfo’nun (Güzelyurt) Guterres çerçevesi içerisinde yer aldığını söyleyebileceğini” kaydetti.
Çelepis “CransMontana’da, iç boyutların görüşülmesine zırh (silah) olarak ihtiyaçları olmadığını söylerken ne kadar haklı olduklarının ispatlandığını, çünkü güvenlik konusunda soruna sahip olacak olanın kendileri değil, Türkiye olduğunu” iddialarına ekledi.